Beypazarı Gezi Rehberi | Beypazarı Gezilecek Yerler

Beypazarı tarihi, Beypazarı gezilecek yerler, Beypazarı'nda ne yenir, nerede yenir, Beypazarı hakkında her şeyi bulabileceğiniz bir gezi rehberi.

Hem gözünüze, hem gönlünüze ama özellikle de midenize şölen yaşatmak istiyorsanız Beypazarı kesinlikle doğru adres. Bir haftasonunuzu ya da bir gününüzü Beypazarı'nda keyifle geçirmeye ne dersiniz? Beypazarı hakkında herşey Beypazarı Gezi Rehberi'nde.

Beypazarı Hakkında Genel Bilgi

Mutfağı, kültürü, tarihi ve konakları ile lezzetli mi lezzetli, güzel mi güzel bir yerleşim Beypazarı. Buraya bir kez gelirsiniz, giderken unutulmaz lezzetler kalır hem aklınızda hem damağınızda.

Konumu itibariyle başkent Ankara'nın sınırlarında bulunan Beypazarı ilçesi, bugün Türkiye'de en çok turist çeken ilçelerin başında geliyor.

Geçmişten bugüne uzanan serüveninde bu kadim Anadolu kasabası, nice tüccarların uğrak yolu olmuş, hanlarında kervan sahiplerini ağırlamış. Birçok medeniyeti kucaklamış, ününe ün katmış ama hiç şımarmamış. Kendi özgün kültürünü ve otantik yapısını bozmadan iki binli yıllara adım atmış.

İlk ismi "Lagania" olan ilçe, Hitit'den Galata, Roma'dan Bizansa, Selçuklu'dan Osmanlı'ya tüm misafirperverliği ile kucak açmış asırlar boyunca. Bizans dönemiyle ise "Anastasiopolis" adını almış.

Aynı zamanda Osmanlı döneminde Tımarlı Sipahi merkezi olmuştur Beypazarı. Tımar sahibi olan süvari askerlerin merkezi konumunda olan ilçe, ticaretin ve ekonominin  yoğunluğundan dolayı da "Beğ Bazarı" adını almıştır. Zamanla "Beypazarı" olarak dillere yerleşmiştir.

Büyük Seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde ne de güzel anlatır Beypazarı'nı... 

Üç binden fazla ev, yedi tane han; hamamlar, dükkanlar, camiler, renkli giyimli insanlar... Haftada bir gün kurulan pazar ve çevre köylerden akın eden insanlarla sayısı 10 bine ulaşan pazar yeri…

Bugünde aynı değil mi Beypazarı? Çarşıları yüzlerce ziyaretçiye tüm cömertliği ile kucak açarken, alışveriş yapma telaşında olan insanların yüzlerindeki tatlı telaş. Ve o telaşa ikramlarıyla lezzet katan tarihi çarşı esnafı…

Şayet Beypazarı'na geldiyseniz görmeden ve tatmadan geri dönmeyeceğiniz çok şey var burada.

İlçeye varır varmaz sizi meydanda karşılayan Saat Kulesi'nin oradan Atatürk Parkı'na yani yukarıya doğru yürümeye başlayın. Bu yol sizi unutulmaz lezzetlere götürecek. Demiştim ya hani hem gözünüze hem gönlünüze şölen için doğru adres Beypazarı.

Türkiye'nin en çok havuç üreten şehrinde, meydanda sizi dev bir havuç heykeli karşılayacak. Buradan yukarıya önce Demirciler sokak ardından Alaattin sokağa yöneldiğinizde keşfedeceğiniz yerler sizi bekliyor olacak.

Beypazarı Gezilecek Yerler

1. Suluhan (Nasuh Paşa Hanı)

1613 yılında inşa edilen Suluhan, şehir içinde göreceğiniz en kıymetli yapılardan biridir. Osmanlı dönemi sadrazamlarından Nasuh Paşa tarafından yaptırılan han, halk arasında daha çok Suluhan olarak anılır.
Demirciler Caddesi üzerinde yukarı doğru çıkarken solunuzda kalacak olan hanın içine mutlaka girin.

Hanın dört tarafı çevrili avlusunda, ilk yapıldığı dönemde de su aktığı için Suluhan adı daha kabul görmüştür. Bugün restorasyonun ardından yine avlunun ortasında su akan çeşmeler ismine de görselliğine de anlam katmaktadır.

İpek yolu üzerinde ticari zenginliği olan şehrin bu güzel hanı, malesef yıllar içerisinde harap durumdaydı. İlk onarma çalışmaları 1917 senesinde başladıysa da bir türlü tamamlanamaz.
Yaklaşık yüz yıl süren yenileme süresi uzar. Fakat iki binli yıllarda nihayet ayağa kaldırılan Suluhan, 2016'da yenilendi ve açılışı yapıldı.

Aslına uygun olarak yenilenen Han, Beypazarı ekonomisi için büyük katkı sağlıyor. İki kattan oluşan han içerisinde bulunan dükkanlara göz atmadan geçmeyin derim.

Ve ana avluda kurulmuş masalarda bir bardak demli çay, tarihin kıymetli havasını solurken size eşlik edecek en lezzetli şey olacak.

2. Demirciler Sokak

Size en keyif verecek olan sokaklardan biridir Demirciler sokak. Yürürken nereye bakacağınızı şaşıracağınız, etraftan cömert esnafın her an bir ikram uzattığı, yüzünüzü güldürecek yer.

Mis gibi Kuru kokularının yayıldığı sokak Alaattin sokağa kavuşmak için çıkacağınız yer. Osmanlı dönemi demirciler esnafının olduğu sokakta bugünde demir ve bakır çeşitli ürünler bulmak pek mümkün.

Beypazarı'nın meşhur lezzeti "Beypazarı Kurusu" kesinlikle çok lezzetli. Ve etrafta bulunan kuru fırınlarından yayılan koku sizi sizden alacak emin olun. Tatmadan ve almadan kesinlikle dönmeyin.

Kurutulmuş ürünler, eşsiz lezzetler, lokumlar ve tabiki taze sıkılmış havuç suyu. Vitamin deposu adeta Beypazarı sokakları. Bir bardak havuç suyu içmeden bu sokaktan geçmeyin derim. İnanın çok lezzetli.

3. Alaaddin Sokak

Selçuklular'ın hüküm sürdüğü ilçede, büyük Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın ismi yaşatılıyor elbet. Alaaddin Sokak Beypazarı'nın can damarıdır, olmazsa olmaz sokağıdır.

Kendinizi Anadolu'nun Türk kokan kasabasında geçmişe yolculuk eder halde bulacağınız yer. Başınızı kaldırdığınızda alabildiğince ihtişamlı duran konaklar…

Ve aslında yaşanmışlıklar... Dört asır önce de aynı sokakta oynayan çocuklar, pencerelerden konuşan kadınlar, kapı önlerinde kurulmuş tezgahlar ve kurulan pazarda eve yiyecek götürme telâşındaki insanımız…

Bunların hepsi yaşandı bu kadim kasabada asırlar boyunca. Ve bugün de Alaaddin Sokak aynı canlılığını sürdürmekte. Sokağın her iki tarafını süsleyen konaklar ve kurulmuş onlarca tezgah. Neye bakacağınızı şaşırırsınız burada yürürken.

Kadınların kendi el emekleri, kendi ürettikleri ürünler, yöresel onlarca tat ve hayır diyemeceğiniz lezzetler. Özellikle de lokum ve tatlı dönerleri.

Alaaddin Sokak'ta konakları izlemeye doyamıyorsunuz. Bazıları iki bazıları üç katlı evler tablo gibi duruyor karşınızda. Alışveriş yorgunluğunu buradaki bir konakta içeceğiniz Türk Kahvesi ile gidermek iyi fikir olur.

Sokağın sonuna doğru ise Alaaddin Cami yer alıyor, ayrıca Türk Hamam Müzesi mutlaka görülmeli.

4. Alaaddin Cami

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad adına yapılan cami, 1200'lü yılların başlarında inşa edilmiştir. Fakat şuanki cami 1800'lü yılların başında  baştan yapılmış, sebebi ise aradan geçen yıllar içerisinde neredeyse tamamen yıkılmış olmasıdır.

Yani şimdiki görüntüsü itibariyle 19. yüzyıla tarihlenen Alaaddin Camii, ilçenin en tarihi yapılarından biridir. Yanıbaşındaki çınar ağacı ise bir o kadar kıymetli. Peygamber Efendimiz'in Sakal-ı Şerifi'nin bulunduğu Alaaddin Cami mutlaka görülmeli.

5. Türk Hamam Müzesi

Türkiye'nin İlk Hamam Müzesi...
Türk kültüründe temizlik şarttır, dolayısıyla hamamlar tarihimiz boyunca vazgeçilmez olmuştur.

Türk temizlik ve hamam kültürünü yansıtmak için kurulan bu şirin müze Türkiye'nin bir ilki oldu. Eski Rüstem Paşa Hamamı'nda oluşturulan müze ülkemizin ilk hamam müzesi olması açısından kıymetli.

Halk arasında Paşa Hamamı diye bilinen hamam 2012 yılında müze olarak hizmet vermeye başladı. İçerisinde hamam kültürümüzü anlatan eşyalar ve görseller sergileniyor.

Temizlik kıyafetleri ve objeleri yerini alırken, Gelin Hamamı ve Damat Hamamı kültürü de anlatılıyor. Cüzi bir giriş ücreti alınan müzeyi mutlaka ziyaret edin.

6. Yaşayan Müze

Beypazarı Yaşayan Müze ilçeye gelip de mutlaka uğramanız gereken yerlerden. 2007 senesinde Dr. Sema Demir tarafından kurulan müze, Türkiye'nin ilk ve tek uygulamalı kültür müzesidir.

Burada diğer müzelerden farklı olan ise; bir takım kültürlerimizin uygulamalı olarak anlatıldığını göreceksiniz. Bu anlamda ülkemizin ilk ve en küçük açık hava müzesi olarak da dikkat çekmektedir.

Müzelere girdiğinizde camekânların arkasında bulunan objeleri gözlemler, fotoğraflar ama dokunamazsınız. Halbuki yaşayan müzede soyut ve somut olan bir takım kavramlar gösterilerek ve anlatılarak hayata geçirilmiş. Siz gezinize başladığınızda kendinizi birden bu serüvenin içinde yolculuğuna çıkmış gibi hissediyorsunuz.

Müzenin kurulu olduğu bina Osmanlı tarihi yapılarından. Mekan zaten tarih kokuyor ee birde anlatımlar başlayınca tarihin içinde kendinize yer buluyorsunuz.

Hacivat ve Karagöz karakterlerinden, Türk masallarına, Anadoluda Yazmacılık diye bilinen Ihlamur Baskıya, Türk kültürünün vazgeçilmezi Ebru sanatından Hat sanatına birçok kültür yaşatılıyor adeta sunumlarla.

Gelecek nesillere aktarılabilecek müthiş bir kültüre sahibiz ve Yaşayan Müze bunun için eşsiz bir proje olmuş gerçekten. Hangi yaş grubu olursa olsun herkese hitap ediyor. Müzeyi gezmeden ve yaşamadan ayrılmayın buradan.

7. Beypazarı Kent Tarihi Müzesi

Eski bir ilkokul binasında kurulmuş olan müzede, tarihi ilçe Beypazarı'nın geçmişi anlatılıyor.

Asırlar boyunca tarihi İpek yolu üzerinde bulunan Beypazarı ve civar bölgenin geçmişinin anlatıldığı müze iki katlı. Birinci katta tarihi belgeler ve tanıtımlar yapılıyor.

İkinci katta ise yöresel kıyafetler sergilenirken bununla beraber ilçedeki meslek dalları da canlandırılmıştır.

8. Gümüşçüler Çarşısı

Telkarisi ile ün salmış Beypazarı'da gümüş atölyelerinin bulunduğu çarşıya mutlaka uğrayın.

Telkari aslen Mardin topraklarında doğsa da Beypazarı'na Ahilik kültürü ile taşınmış ve gelişmiştir. Sabır ister, zaman ister, naiflik ister. Beypazarlı ustaların elinde farklı şekiller bulan telkari ilçenin en büyük ekonomi kaynaklarından biri haline gelmiştir.

Dilerseniz kendinizi anlam yüklü bir telkari ile şımarabilirsiniz ya da Beypazarı'nda düğünlerde gelinlere takılan Gümüş kemerle... Bütçe sizin tercih sizin.

9. Hıdırlık Tepesi

2015 yılında başlatılan yenileme çalışmalarının hala sürdüğü Hıdırlık tepesi tamamlandığında ziyarete açılacak.

Şehrin en keyifli tepesi olan Hıdırlık'da özellikle gün batarken bir bardak çay ne de güzel gider. Fakat proje bittiğinde Beypazarı Hıdırlık Tepesi enfes bir görünüme kavuşmuş olacak.

Her yıl baharda yapılan Uçurtma Şenliklerinin vazgeçilmez adresidir ayrıca Hıdırlık. Şehrin hakim tepesinden Beypazarı başka güzel elbet.

10. İncili Cami

Ahşap minaresiyle dikkatinizden kaçmayacak şirin mi şirin bir cami burası. Asıl adı İğciler yani İplik Eğiten Esnaf anlamına gelen cami 700 yıllık bir eser. Mimarı özelliği itibariyle Selçuklu izlerini taşır.

1883 tarihinde çıkan yangında tamamen kül olan cami, 1901'de 2. Abdülhamid zamanında, Abbaszade Hacı Muhammed Efendi tarafından tekrar inşa edilip ibadete açılmıştır.

11. Kurşunlu Cami

Tıpkı Suluhan gibi bu yapıyı da Osmanlı Sadrazamı Nasuh Paşa inşa ettirir. Beypazarı'nın en bilinen camisidir.

Klasik Osmanlı mimari tarzında kullanılan kurşun kubbesi ile Kurşunlu Camii olarak ün yapan cami, kesme taştan yapılmış. Zaman zaman yapılan yenilemelerle günümüzde de ayakta kalmayı başaran camidir.

12. Anadolu Açık Hava Müzesi - Yaşayan Köy Müzesi

Dr. Sema Demir ve eşi Harun Demir'in hayata geçirdiği proje, Beypazarı için büyük bir değer oldu. 2016'da  kurulan müze, Anadolumuz'a ait köy kültürünün sunumu. Açık Hava Müzesi içinde ülkemizin bölgelerine ait olan kültür, kurulan evlerde anlatılıyor. Her ev o bölge kültürüne göre dekore edilmiş.

Ülkemizin ilk uygulamalı açık hava müzesi olması açısından Yaşayan Köy kesinlikle görmeye değer. 

13. İnözü Vadisi

Vaktiniz doğrultusunda şayet merkez gezini bittiyse, şehrin biraz dışında bulunan İnözü Vadisi'ni mutlaka görün. İçinden İnözü Çayı'nın aktığı vadi dik ve dardır. Kayalara oyulmuş mağaralar ve arkeolojik kalıntıları ise vadinin asırlar süren geçmişini fısıldıyor adeta.

Vadi boyunca yer alan işletmelerden birinde mutlaka yöresel bir lezzeti sofranıza dahil edin. Huzur ve sakinlik içinde vadinin güzelliği size Beypazarı'nı tekrar sevdirecek.

14. Kelebekler Vadisi

Türkiye'nin 205. Tabiat Parkı olarak tescillenen Kelebekler Vadisi, merkeze yaklaşık 5 kilometre mesafede.

Özellikle kuş gözlemcileri için büyük önem arzeden alan, doğayla başbaşa kuş cıvıltıları içinde zaman geçireceğiniz keyifli bir seçim olacaktır.

15. Kirmir Çayı ve Gönen Vadisi

Yine merkezin dışında keyifli bir rota isterseniz Sakarya Nehri'nin de kolu olan Kirmir Çayı görmeye değer. Mesire alanı aynı zamanda tarım ve balıkçılık için önem arzetmekte.

Kirmir Çayı ve Gönen Vadisi özellikle haftasonu piknik yapmak isteyenlerin vazgeçilmez adresi.

Beypazarı İnanç Turizmi

Beypazarı'nda birçok önemli kişiye ait türbe bulunmaktadır. Merkezde Kesikbaş Baba Türbesi ve İvaz Dede Türbesi bulunur.

İnözü Vadisi civarında ise Selçuklular döneminden kalan Boğazkesen Türbesi, Horasan'dan geldiği bilinen yedi kişiye ait olan Yediler Türbesi, ayrıca Karaca Ahmet Sultan Türbesi yer almaktadır.

Hırkatepe köyünde ise Gazi Gündüzalp Türbesi, Kuyumcu Tekke köyünde Karadavut Türbesi inanç turizmi açısından önemlidir.

Beypazarı'nda Ne Yenir? Ne Alınır?


Güzel otantik bir konakta yöresel tatları keşfetme zamanı. Öncelikle yöresel Tarhana Çorbasının tadına mutlaka bakın, ardından Beypazarı Güveci. Kuzu eti ve kuyruk yağının pirince kattığı lezzet ve enfes sunumu damaklarınızda yer edinecek.

Beypazarı Sarması ise yine kuyruk yağıyla pişirilen yöresel olmazsa olmazlardan.
Beypazarı Seksen Kat Baklava her ne kadar artık 60 kat yapılsa da kesinlikle tadılması gerekenlerden.

Bunların dışında Mumbar Sucuğu da mutlaka tatmanız gerekenlerden. Beypazarı esnafının çoğunda bulacağınız Mumbar Sucuğu gerçekten lezzetli.

Beypazarı Kurusu ise yine olmazsa olmazlardan. Beypazarı'nın meşhur kurabiyesi de diyebileceğimiz bu lezzet bir yıl taze kalabilen, tereyağı ve tarçının yaydığı enfes kokularla sizi mest eden tat.

Yaş Kuru olarak da tüketebileceğiniz kuru sert haliyle satışa sunulmakta. Yılda iki bin tondan fazla üretimi yapılan Beypazarı Kurusundan almadan ve tatmadan dönmeyin.

Beypazarı Havuç Lokumu, Havuç Döneri ve Havuç Suyu ise ilçenin sokaklarında adım başı görebileceğiniz lezzetlerden. Karadut suyunu da unutmamak lazım.

Beypazarı Simidi fırınlarda ve marketlerde bulacağınız lezzet. El yapımı Bazlamalar da alabilecekleriniz arasında.

Beypazarı Cevizli Sucukları, Beypazarı Havuç Reçelleri, ev yapımı Erişte ve daha birçok lezzet sizleri bekliyor olacak.

Bunca yemeğin üstüne gidecek en iyi şey ise Beypazarı Maden Suyu. Mineral bakımından zengin olan maden suyu, yöre insanının vazgeçilmezidir. Günde 2 adet içilmesi tavsiye edilen Beypazarı Maden Suyunu mutlaka tadın.  Bunca doygunluğun üzerine, Afiyet Olsun o halde.

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.