Bulgaristan’ın Tarihi Başkenti Veliko Tırnovo (Veliko Tarnovo)

Veliko Tırnovo nerededir? Veliko Tırnovo tarihi? Şehir hangi yıllarda ve hangi Bulgar Devleti'ne başkentlik yapmıştır? Veliko Tırnovo'da nereleri gezilir, ne yapılır?

Bulgaristan denince genelde başkent Sofya, tarihi şehir Plovdiv ve liman şehri Varna gelir akıllara. Fakat bunların gölgesinde kalmış öylesine güzel ve tarihi bir şehir var ki; eski başkent Veliko Tırnovo.

Bizim Balkanlar dediğimiz Avrupa’nın ise Güneydoğu Avrupa dediği coğrafyanın 12 ülkesinden biri Bulgaristan. İçinde bulunduğu bütün coğrafyada olduğu gibi huzurun kolay kolay uğramadığı bir ülke.

Tarihte 3 Bulgar devleti kurulmuştur ve Veliko Tırnovo 1187 ile 1393 yılları arasında var olan II. Bulgar Devleti’ne başkentlik yapmıştır. "Çarlar Şehri" olarak da bilinir.

Şehrin ismi aslında Tırnovo iken 1965 yılında "yüce" anlamına gelen “veliko” ünvanını almıştır. Orijinalinde Tarnova denilen şehri Türkler daha çok Tırnovo diye söylemişler.

Günümüzde 90.000 civarında nüfusu olan ve içerisinden Tuna nehrinin kollarından biri olan Yantra nehrinin kıvrıla kıvrıla aktığı bir şehir burası. Bulgaristan’ın birçok şehrinde olduğu gibi her yerde parkların ve anıtların olduğunu fark etmemek pek mümkün değil.

Tsaverets Kalesi, eski Tırnovo’nun ya da o dönemdeki adıyla Tırnovgrad’ın ve hatta II. Bulgar Devleti’nin merkezi. Tsaverets Kalesi şehri kuşbakışı görebileceğiniz tarihi bir yapı. M.Ö.  III. yüzyılda yerleşimin başladığı kale bölgesinde XII. yüzyılda surlar inşa edilmiş. 1100 metre uzunluğundaki surlar dışarıdan bakıldığında Çin Seddi’ni andırıyor.

Başkent olduğu dönemde 400’den fazla ev, 18 kilise ve saray inşa edilmiş. Surların içerisinde en üst noktada görünen yapı ise Patrik Katedrali. VI. yüzyılda inşa edilmiş ve şehir başkent olduğunda yenilenerek Bulgar Patriğinin yaşadığı yere dönüştürülmüş.

Eteklerinde ise1230 yılında Çar II. Asen tarafından yaptırılan şehrin en önemli dini yapısı Kırk Şehitler Kilisesi bulunuyor.

Sivil mimarisiyle Safranbolu’yu andıran Gurko Sokağı şehrin tarihi merkezi olmuş. Geleneksel el sanatlarının özellikle bakırcılığın devam ettiği bu tarihi şirin sokağa geldiğinizde kendinizi Göynük’te, Safranbolu’da ya da Amasya’da hissedeceksiniz.

2000 kadar Türk nüfusun bulunduğu bu şehirde bakırcılık işi Türklerle özdeşleşmiş artık. Genelde Türk nüfus nehir kıyısında bulunan tarihi bölgede yaşıyor. Şehrin tarihi bölümünden ayrılırken gözünüze duvarlardaki grafitiler çarpıyor.

Alışveriş anlamında seçeneğin bol olduğu çarşıda gezerken kendinizi Anadolu’nun bir kasabasında hissetmeniz an meselesi. Küçük bir şehir olsa da gençlere yönelik birçok eğlence mekanının merkezde olduğunu söyleyebiliriz. Diğer şehirlere nazaran genç nüfus burada biraz daha fazla.

Şehrin önemli anıtlarından biri de Asen Hanedan Anıtı’dır ki ortasında gücün simgesi 15 metrelik bir kılıç ve etrafında dört çarın at üstünde heykellerini görebilirisiniz. Birçok anıtın bulunduğu şehirde ayrıca Sönmeyen Ateş Anıtı da bulunmakta.

Veliko Tırnovo, sessizliğin ve huzurun bir arada olduğu ama tarihi güzelliklerden de mahrum kalmayacağınız bir şehir. Birkaç günlüğüne kendinizle baş başa kalmak isterseniz kesinlikle şehre uğrayın.

Yantra Nehrinin kıvrımlı ama huzurla akan suyu kenarında birçok cafeterya mevcut. Akşam müzik eşliğinde şehrin sakinliğine kulak verebilirsiniz. Gündüz şehri yürüyerek keşfettikten sonra ise bu enfes manzarada bir fincan kahve ve cheesecake ile yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Arbanasi Köyü

Veliko Tırnovo’ya gelip de 4 kilometre mesafede olan Arbanasi’ye uğramamak olmaz. Köyün ismi Arbanas’tan gelir.

Tarihte Türk ve Arnavutların yoğun olarak yaşadığı bu şirin köyde XVII. ve XVIII. yüzyılda inşa edilmiş kiliseleri ve Bulgar Rönesans’ı olarak adlandırılan dönme ait sivil mimarinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Öylesine şirin ve güzel ki Arbanasi, “Veliko Tırnıvo’nun İncisi” ünvanını boşuna almamış.  

Arbanasi Köyü 144 ev barındırır ki bu evler 16. yy ile 18. yy. arası inşa edilmiştir. Köyü ziyaretinizde öncelikle güzel bir yürüyüş yapıp ardından yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Ayrıca köyde bulunan iki müze de görmeye değer.

Köy her sene binlerce turist ağırlıyor ve gelenlerin konaklayabileceği oteller yine Arbanasi mimarisi tarzında hizmet veriyor. Bu da bölgeye otantiklik katmakla birlikte eski başkent Veliko Tırnovo’nun bir adım ötesinde enfes bir tatil geçirmenizi sağlıyor.

Tarihi başkent Veliko Tırnovo'ya yolunuz düşerse tarih kokan bu şehri mutlaka yaşayın…

Seyahatleriniz RehberName Tadında Olsun...

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.