Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen tarihi alanlarından biridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu açık hava müzesi; kaya oyma kiliseleri, bin yıllık freskleri, şapelleri ve manastır yaşamını yansıtan yapılarıyla tarih meraklıları için gerçek bir hazinedir. Bu rehberde Göreme Açık Hava Müzesi’nin öne çıkan yapıları, giriş bilgileri, ipuçları ve fotoğraflarla dolu keşif önerilerini bulabilirsiniz.
Türkiye dendiği zaman Kapadokya; Kapadokya dendiği zaman Göreme Açık Hava Müzesi akla gelir. Kapadokya’nın ülkemizin yurt içi ve yurt dışında en önemli tanıtım yüzlerinden birisi olduğunu bilmeyen yoktur. Kapadokya gezilecek yerler listesinde en tepede bulunması gereken yer de bu açık hava müzesidir.
Göreme Açık Hava Müzesi'nin giriş bölümünde yer alan yürüyüş yolu, Kapadokya’nın benzersiz kaya oluşumları arasında etkileyici bir manzara sunuyor. Ziyaretçiler bu tarihi alana adım atarken büyüleyici bir doğa ve kültür yolculuğuna başlıyor.
Göreme Açık Hava Müzesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan 21 varlığımızdan birisidir. Üstelik bu listeye hem tarihi hem de doğal güzellik alanında giren iki değerli varlığımızdan da birisidir (Diğeri Pamukkale-Hierapolis).
1. Göreme Açık Hava Müzesi Hakkında Genel Bilgiler
Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’nın kalbinde yer alan ve dünyanın en önemli kaya oyma manastır komplekslerinden biri olarak kabul edilen eşsiz bir bölgedir. Hristiyanlık tarihi açısından büyük bir öneme sahip olan bu bölge, Bizans Dönemi'nde önemli bir dini merkez olarak kullanılmış ve günümüze kadar korunmuştur.
1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’daki en çok ziyaret edilen turistik noktalardan biridir. Ürgüp-Avanos-Uçhisar üçgeninin tam ortasında bulunan Göreme, birbirinden güzel oluşumlarla iç içe olabileceğiniz bir merkezdir. Kapadokya gezilecek yerler dendiği zaman ilk akla gelen yerlerden birisi olması da boşuna değil elbette.
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki bu alan, kaya oyma manastır kompleksine açılan yolları ve erken Hristiyanlık dönemine ait yapıları barındırıyor. Ziyaretçiler, Kapadokya’nın tarihine tanıklık eden bu etkileyici coğrafyada keşfe çıkıyor.
2. Göreme Açık Hava Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Göreme Açık Hava Müzesi’ne ulaşım oldukça kolaydır. Özel araç, otobüs veya hava yolu ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
► Nevşehir merkezinden Karayolunu kullanarak 15 dakika içinde ulaşabilirsiniz.
► Kayseri Havalimanı’ndan 1 saatlik yolculuk ile Göreme’ye gelebilirsiniz.
► Nevşehir Kapadokya Havalimanı’ndan: 40 dakikalık mesafededir.
► Toplu Taşıma ile ulaşmak isteyenler için Nevşehir’den Göreme’ye otobüs veya minibüslerle ulaşım mümkündür. Göreme kasabasına vardıktan sonra 15-20 dakikalık bir yürüyüşle müzeye ulaşabilirsiniz.
3. Göreme Açık Hava Müzesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Göreme Açık Hava Müzesi'nin giriş alanı
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan bir ören yeridir. Bilet almak isteyenler için bilet ücreti 20 €’dur. Bakanlığa bağlı olduğu için Müzekart prosedürü geçerli olduğunu unutmayalım Müzekart temin ettiğiniz takdirde, ki mutlaka böyle yapmalısınız, 1 sene boyuna bakanlığa bağlı olan müze ve ören yerlerine ücretsiz girebiliyorsunuz. Müzekart’ı ister gişeden, isterseniz online olarak da alabilirsiniz.
01 Nisan 2025 tarihinden itibaren Müzekart’ın ücreti 100 TL’dir.
Ziyaret saatleri yaz ve kış dönemi olmak üzere iki farklı şekildedir. Özel günler için farklı durumlar olabilir.
- Yaz Dönemi (1 Nisan - 31 Ekim): 08:00 - 19:00
- Kış Dönemi (1 Kasım - 31 Mart): 08:00 - 17:00
Müzekart ve giriş saatleri için güncel ve ayrıntılı bilgiye www.muze.gov.tr den ulaşabilirsiniz.
4. Göreme Açık Hava Müzesi’nin Tarihi: İnşa Sürecinden Günümüze
Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya'nın en önemli kültürel ve dini merkezlerinden biri olarak yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış eşsiz bir bölgedir. İlk olarak erken Hristiyanlık döneminde keşişler ve rahibeler tarafından kayalara oyularak inşa edilen bu alan, Bizans döneminde büyük bir manastır kompleksi haline gelmiş ve bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan önemli bir turistik nokta olmuştur.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin inşa sürecinden başlayarak, dini merkez olma yolculuğunu, Osmanlı dönemindeki durumunu ve modern müzeye dönüşüm sürecine bir göz atalım.
4.1. Göreme Açık Hava Müzesi’nin Kuruluşu (4.-8. Yüzyıl) – Erken Hristiyanlık Dönemi
Göreme’nin bir manastır merkezi haline gelmesi, Roma İmparatorluğu’nun Hristiyanları baskı altına almasıyla başlamıştır. Erken dönem Hristiyanlığın en önemli sığınaklarından birisi de Kapadokya bölgesidir.
Roma Zulmünden Kaçan Hristiyanların Sığınağı
4. yüzyılda Hristiyanlığın yayılmaya başlamasıyla birlikte, Roma İmparatorluğu bu yeni dini tehdit olarak gördü. Hristiyanlar, Roma'nın zulmünden kaçarak Anadolu’nun derinliklerine ve Kapadokya’daki vadilere sığındılar. Göreme ve çevresi, derin vadileri ve kayalık yapıları sayesinde, saklanmak ve gizli ibadet etmek için mükemmel bir bölgeydi. Bu süreçte ilk manastır hücreleri, basit kaya oyma odalar ve kiliseler inşa edilmeye başlandı.
Kayalara Oyulmuş İlk Kiliseler ve Manastırlar
Kapadokya’nın yumuşak tüf kayaları, oyulmaya oldukça elverişliydi. İlk olarak küçük ibadet alanları, keşiş hücreleri ve mağaralar oyuldu. Daha sonra, topluluk halinde ibadet etmek için daha büyük kiliseler ve şapeller inşa edildi. Bu dönemde oyulan kiliseler genellikle sade, az süslemeli ve İsa'nın basit tasvirlerine sahiptir.
Pantokrator Kilisesi, Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan önemli ibadet alanlarından biridir. Sade ama etkileyici mimarisi, fresksiz yapısıyla dikkat çekerken, duvarlardaki kırmızı boya ile çizilmiş haç motifleri Hristiyan ikonografisinin izlerini taşır.
4.2. Göreme’nin Bizans Döneminde Büyük Bir Manastır Merkezine Dönüşmesi (9.-11. Yüzyıl)
Bizans İmparatorluğu’nun Hristiyanlığı resmen benimsemesiyle birlikte, Göreme büyük bir dini eğitim ve manastır merkezi haline geldi. 9. yüzyıldan itibaren bölgede büyük ölçekli manastır kompleksleri inşa edilmeye başlandı. Göreme’de çok sayıda kilise, şapel, yemekhane, keşiş hücresi ve dini eğitim merkezleri yapıldı. Fresk sanatı gelişti, kiliselerin içi Hz. İsa, Meryem Ana ve azizlerin tasvirleriyle süslendi.
İkonoklazm Dönemi (8.-9. Yüzyıl) ve Fresklerin Tahribatı
Bizans’ta 8. yüzyılda başlayan İkonoklazm (ikon kırma dönemi) nedeniyle birçok kilisenin içindeki freskler tahrip edilmiştir. Bu dönemde fresklerde insan yüzleri kazınmış veya yok edilmiştir. 9. yüzyılda ikonoklazmın sona ermesiyle birlikte, Göreme’de fresklerle süslenmiş yeni kiliseler yapılmıştır.
Bizans Dönemi'nde Öne Çıkan Kiliseler ve Manastırlar
Bu dönemde yapılan en dikkat çeken kiliseler şunlardır:
🔹Tokalı Kilise: Göreme’nin en büyük ve en detaylı fresklere sahip kilisesi.
🔹Karanlık Kilise: Hz. İsa’nın hayatını anlatan detaylı freskleriyle ünlü.
🔹Elmalı Kilise: Freskleriyle dikkat çeken küçük ama etkileyici bir kilise.
🔹Rahibeler ve Rahipler Manastırı: Bölgedeki en büyük manastır kompleksi.
Bu kiliseler, Göreme’nin Bizans döneminde büyük bir dini merkez haline geldiğini gösteren en önemli yapılar arasındadır.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne ait bu kaya oyma mutfak, geçmişte yoğun şekilde kullanılan ocaklardan çıkan dumanın bıraktığı is lekeleriyle dikkat çekiyor.
4.3. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi (11.-20. Yüzyıl)
11. yüzyılda Anadolu’ya gelen Selçuklular, Kapadokya’yı ele geçirdi. Bu dönemde bölgedeki Hristiyan nüfus azalmaya başladı. Selçuklular, bölgedeki Hristiyanlara hoşgörülü bir politika izledi, bu yüzden manastırlar bir süre daha varlığını sürdürdü. Ancak zamanla Göreme’deki manastır yaşamı zayıflamaya başladı.
Osmanlı Dönemi’nde (15. yüzyıl itibarıyla) bölgede artık büyük bir Hristiyan topluluğu kalmamıştı. Bölgedeki kiliseler ve manastırlar terk edilmeye başladı. Göreme kiliselerinde birçok fresk ve yapı, Osmanlı Dönemi’nde korunmuş olmasına rağmen, bazıları bakımsızlık nedeniyle harap oldu.
4.4. Cumhuriyet Dönemi ve Göreme’nin Turistik Bir Merkez Haline Gelmesi (20.-21. Yüzyıl)
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, Göreme’deki tarihi yapılar kültürel miras olarak korunmaya başlandı. 1950’lerden itibaren bu alanın turistik önemi fark edilmeye başlandı. 1960’larda Türkiye Cumhuriyeti tarafından müze statüsü kazandı ve resmi olarak koruma altına alındı. 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Bugün Göreme Açık Hava Müzesi, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biridir. Yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Kapadokya’nın en önemli kültürel miras alanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Freskler korunmakta ve yapılar restore edilmektedir.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan bu çok katlı kaya oyma kompleks, erken dönem Hristiyan topluluklarının yaşam alanlarını barındırıyor. Depo, kiler alanları ve toplu yemeklerin yendiği yemekhane bölümleri bulunuyor.
Göreme Açık Hava Müzesi, Geçmişten Günümüze Bir Kültürel Hazinedir.
Roma zulmünden kaçan ilk Hristiyan keşişlerin sığınağı olarak başlayan bir yolculukta, Bizans döneminde büyük bir dini merkez haline gelmiş, Osmanlı Dönemi’nde önemini yitirmiş, ancak Cumhuriyet Dönemi’nde yeniden keşfedilmiş bir tarihi hazinedir.
Erken Hristiyanlık döneminde gizli bir sığınak olarak kullanıldı. Bizans İmparatorluğu döneminde büyük bir manastır merkezi haline geldi. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde dini önemini kaybetti. 20. yüzyılda yeniden keşfedilerek turizme kazandırıldı. 1985’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Bugün, Göreme Açık Hava Müzesi, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin hayranlıkla gezdiği, tarihi ve kültürel miras açısından eşsiz bir açık hava müzesidir.
5. Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Kiliseler ve Manastırlar
Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’nın dini ve kültürel mirasının en iyi şekilde korunduğu, kaya oyma kiliseleri ve manastırlarıyla ünlü bir bölgedir. 4. yüzyıldan itibaren Hristiyan keşişler tarafından manastır yaşamı için kullanılmış ve 10. – 13. yüzyıllar arasında Bizans Dönemi’nde en parlak zamanlarını yaşamıştır.
1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren bu bölge, Hristiyanlık tarihine ve sanatına ışık tutan freskleriyle büyük önem taşır.
5.1. Tokalı Kilise: Göreme’nin En Büyük Kilisesi
Tokalı Kilise, Kapadokya’nın en büyük ve en eski kaya kilisesi olarak bilinir. Müzenin hemen dışında yer alan bu kilise, eşsiz freskleri, dört ayrı mekana bölünmüş yapısı ve Bizans sanatına ait en güzel örnekleriyle dikkat çeker.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin en büyük ve en etkileyici yapılarından biri olan Tokalı Kilise’nin giriş kapısı. Zengin freskleriyle eşsiz bir sanat ve inanç atmosferine sahiptir.
Tokalı Kilise’nin Tarihi
Tokalı Kilise, 10. yüzyılın sonları ile 11. yüzyılın başlarında Bizans Dönemi’nde inşa edilmiştir.
Kapadokya’da Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte keşişler ve rahipler, kayalara oyulmuş manastırlar ve kiliseler inşa etmişlerdir. Tokalı Kilise de bu dönemde dini eğitim verilen, keşişlerin yaşadığı ve ibadetlerin yapıldığı önemli bir merkez olmuştur.
Bizans İmparatorluğu’nun İmparator II. Basil (976-1025) döneminde Kapadokya’ya olan ilgisi artmış ve bölgeye büyük yatırımlar yapılmıştır. Tokalı Kilise de bu dönemde genişletilmiş ve fresklerle süslenmiştir.
Tokalı Kilise’nin Mimari Yapısı
Tokalı Kilise’nin alt katındaki şapel, sütunlu yapısı ve kemerli geçişleriyle erken Hristiyanlık döneminin mimari zarafetini sergiliyor.
Tokalı Kilise, dört ayrı mekandan oluşan kompleks bir yapıya sahiptir:
📍Eski Kilise (9. yüzyıl) → Kilisenin en eski bölümü, tek nefli ve tonozlu bir yapı.
📍Yeni Kilise (10. yüzyıl sonu – 11. yüzyıl başı) → Daha büyük ve haç planlı bir yapı.
📍Yan Şapel (11. yüzyıl) → Yeni Kilise’ye eklenen küçük bir ibadet alanı.
📍Alt Kilise (11. yüzyıl) → Zemin seviyesinin altında yer alan mezar şapeli.
Kilisenin freskleri, Bizans sanatının en canlı renklerine sahip eserlerinden bazılarını içerir.
Tokalı Kilise’nin Freskleri: Bizans Sanatının En Canlı Örnekleri
Tokalı Kilise, özellikle freskleriyle ünlüdür. Buradaki freskler, İncil’de anlatılan sahneleri kronolojik sırayla sunan en detaylı duvar resimleri arasında yer alır. Tokalı Kilise’de lacivert rengin ağırlıklı olarak kullanılması, buradaki freskleri Kapadokya’daki diğer kiliselerden farklı kılar.
Tokalı Kilise’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri olan bu freskler, Bizans sanatının Kapadokya’daki en görkemli örnekleri arasında yer alır. Mavi tonların yoğun kullanımı, sahneleri görsel olarak öne çıkarırken, İsa’nın hayatına dair sahnelerle birlikte aziz tasvirleri de izleyiciyi derin bir manevi atmosfere davet eder.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹Hz. İsa’nın Hayatı ve Mucizeleri
🔹Azizlerin ve Meleklerin Tasvirleri
🔹Eski Ahit’ten Sahneler
Tokalı Kilise Fresklerinin Sanatsal Önemi
Tokalı Kilise’nin freskleri, Kapadokya’daki en iyi korunmuş ve en detaylı freskler arasında yer alır. Sanatsal açıdan üç önemli özelliği vardır:
✔ Lacivert tonlarının yoğun kullanımı
✔ Perspektif ve gölgelendirme tekniklerinin detaylı olması
✔ İnsan figürlerinin daha doğal ve hareketli şekilde resmedilmesi
Bu freskler, Bizans sanatının en olgun dönemine ait eşsiz eserlerdir.
5.2. Karanlık Kilise: Kapadokya’nın En İyi Korunmuş Freskleri
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan Karanlık Kilise, dış cephesindeki kemerli nişler ve zarif kaya işçiliğiyle dikkat çeker. Karanlık Kilise, en güzel freskleri görebileceğiniz kilisedir.
Kapadokya’nın en etkileyici yapılarından biri olan Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan ve Bizans sanatının en güzel fresklerine sahip kaya kiliselerinden biridir. İç mekanının az ışık alması nedeniyle renkleri canlı kalan freskleri, mimarisi ve tarihi ile Karanlık Kilise, Kapadokya’daki en önemli dini yapılardan biri olarak kabul edilir.
Karanlık Kilise’nin Tarihi
Karanlık Kilise, 11. yüzyılın sonları ile 12. yüzyılın başlarında Bizans Dönemi’nde inşa edilmiştir.
Kapadokya bölgesi, Bizans İmparatoru II. Basil (976-1025) döneminde büyük bir manastır merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde keşişler ve rahipler, Hristiyanlığın yayılması ve korunması için kayalara oyulmuş kiliseler ve manastırlar inşa etmişlerdir.
Karanlık Kilise, bu dönemde hem ibadet yeri hem de dini eğitim alanı olarak kullanılmıştır. Kilisenin yanında bulunan manastır yapısı, burada keşişlerin yaşadığını ve dini eğitim aldığını göstermektedir. Kilise, uzun süre kullanılmadığı için freskleri günümüze kadar en iyi korunmuş haliyle ulaşmıştır.
Karanlık Kilise’nin Mimari Özellikleri
Karanlık Kilise, Kapadokya’daki klasik Bizans kiliseleri ile benzer mimari özelliklere sahiptir.
✔ Haç planlı bir yapıya sahiptir.
✔ Merkezi büyük bir kubbeye sahiptir.
✔ Üç apsisli (sunak bölümü) ve dört sütunludur.
✔ Yan mekanlar küçük şapeller ve keşiş odaları olarak kullanılmıştır.
Kilisenin giriş kapısı dar ve yüksektir. İçeriye az ışık girmesi nedeniyle freskler rengini kaybetmeden korunmuştur. Zaten Karanlık Kilise denmesinin sebebi de az ışık almasıdır.
Karanlık Kilise’nin Freskleri: Bizans Sanatının Zirvesi
Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki en detaylı ve en iyi korunmuş fresklere sahiptir. Fresklerde yoğun olarak kırmızı, mavi ve altın sarısı renkler kullanılmıştır. Bu renkler, İncil’deki sahneleri vurgulamak için özel olarak seçilmiştir.
Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi’nin en etkileyici yapılarından biridir. İçerideki freskler, İsa’nın hayatından sahneleri, azizleri ve melekleri detaylı biçimde resmeder. Işık almayan mimarisi sayesinde freskler canlılığını yüzyıllar boyunca korumuş; bu yönüyle Kapadokya'nın en değerli sanat hazinelerinden biri haline gelmiştir.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹Deesis (Yakarış)
🔹 Pantokrator İsa
🔹 Meryem ve Çocuk İsa
🔹 Yahudi Gencin Fırından Kurtarılışı
🔹 Melekler
🔹 Beytüllahim’e Yolculuk,
🔹 İsa’nın Doğumu
🔹 İsa’nın Vaftizi, Üç Müneccimin Tapınması
🔹 Başkalaşım
🔹 İsa’nın Kudüs’e Girişi
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Karanlık Kilise’ye ait bu freskte, İsa’nın çarmıha gerilme sahnesini görüyorsunuz. İncil’den sahnelerle bezeli freskte, figürlerin duruşları ve yüz ifadeleri yoğun bir duygusal atmosfer yaratırken, Bizans dönemi duvar resmi sanatının incelikleri gözler önüne seriliyor.
🔹 Lazarus’un Diriltilmesi
🔹 Anastasis
🔹 Yahuda’nın İhaneti
🔹 İsa’nın Çarmıha Gerilmesi
🔹 Son Akşam Yemeği
🔹 İsa’nın Göğe Yükselişi
🔹 Kadınlar Boş Mezar Başında
Karanlık Kilise Fresklerinin Sanatsal Önemi
Karanlık Kilise’de bulunan bu fresk, İsa’nın tutuklanmadan önce Yahuda tarafından öpücükle ihanet edildiği sahneyi tasvir ediyor.
✔ Detaylı kompozisyonlar ve gölgelendirme teknikleri kullanılmıştır.
✔ Figürler oldukça gerçekçi ve doğal bir şekilde resmedilmiştir.
✔ Hristiyan ikonografisinin en önemli sahneleri bir arada sunulmuştur.
Freskler, İstanbul’daki Ayasofya ve Bizans sarayındaki mozaikler ile aynı sanat anlayışına sahiptir.
5.3. Elmalı Kilise: Kapadokya’nın Gizemli Kilisesi
Kapadokya’nın en önemli dini yapılarından biri olan Elmalı Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan ve freskleriyle dikkat çeken bir kaya kilisesidir. Kilisenin freskleri iyi korunmuş olup, Bizans sanatının en güzel örneklerini içerir. Adını, tavanında bulunan elma figürlerinden aldığı düşünülmektedir.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin önemli yapılarından biri olan Elmalı Kilise, zarif freskleri ve simetrik mimarisiyle dikkat çeker. Kubbe altında yer alan Pantokrator İsa tasviri, yan duvarlardaki sahnelerle birlikte Bizans sanatının inceliklerini yansıtır.
Elmalı Kilise’nin Tarihi
Elmalı Kilise, 11. yüzyılın sonları ile 12. yüzyılın başlarında Bizans Dönemi’nde inşa edilmiştir. Bu dönemde Kapadokya, keşişlerin ve rahiplerin yoğun olarak yaşadığı bir manastır bölgesiydi. Elmalı Kilise de keşişlerin ibadet ve eğitim merkezi olarak kullanılmıştır. Kilise, 20. yüzyılın başlarında büyük oranda tahrip olmuş, ancak 1950’li yıllarda yapılan restorasyonlarla freskleri yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır.
Elmalı Kilise’nin Mimari Özellikleri
Elmalı Kilise, Kapadokya’nın klasik Bizans dönemi kaya kiliseleri ile benzer mimari özelliklere sahiptir.
✔ Haç planlı bir yapıya sahiptir.
✔ Orta kısımda büyük bir kubbe bulunur.
✔ Üç apsis (sunak) bölümü vardır.
✔ Dört sütun tarafından desteklenen bir merkez sahına sahiptir.
✔ Yan duvarlarda keşiş hücreleri bulunmaktadır.
Kilisenin girişi küçük ve alçaktır. Bu da içerinin karanlık ve loş bir atmosfere sahip olmasını sağlar.
Elmalı Kilise’nin Freskleri: Bizans Sanatının En Güzel Örnekleri
Elmalı Kilise’nin fresklerinde yer alan bu çarmıha gerilme sahnesi. Fresklerdeki bazı figürlerin yüzleri zamanla zarar görmüş olsa da, sahnenin anlatım gücü bozulmamıştır. Hristiyan ikonografisinin Kapadokya’daki etkileyici yansımalarından biridir.
Elmalı Kilise’nin freskleri, Hristiyan ikonografisinin en önemli sahnelerini içermektedir.
✔ Fresklerde mavi, kırmızı ve sarı tonları ağırlıklıdır.
✔ Figürler oldukça canlı ve gerçekçi çizilmiştir.
✔ Hikayeler kronolojik olarak anlatılmıştır.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹Deesis
🔹 Üç Yahudi’nin Fırından Kurtarılması
🔹 Cebrail
🔹 Mikail
🔹 Rafael
🔹 Uriel
🔹 Pantokrator İsa
🔹 İsa’nın Göğe Yükselişi
🔹 İsa’nın Doğumu
Elmalı Kilise’de yer alan Son Akşam Yemeği sahnesi, Hristiyan ikonografisinin en sembolik anlatılarından birini yansıtır. Ortadaki büyük sofra etrafında toplanan havariler ve İsa bulunuyor.
🔹 Üç Müneccimin Tapınması
🔹 Yahuda’nın İhaneti
🔹 İsa’nın Çarmıha Gerilmesi
🔹 İsa’nın Cehenneme İnişi
🔹 İsa’nın Vaftizi
🔹 Başkalaşım
🔹 Lazarus’un Diriltilmesi
🔹 İsa’nın Kudüs’e Girişi
🔹 Kadınlar Boş Mezar Başında
🔹 Son Akşam Yemeği
Fresklerin Sanatsal Önemi
✔ Detaylı gölgelendirme ve ışık teknikleri kullanılmıştır.
✔ İncil’deki sahneler oldukça gerçekçi bir şekilde resmedilmiştir.
✔ Bizans sanatının klasik fresk tekniklerinin en gelişmiş örneklerini barındırmaktadır.
5.4. Yılanlı Kilise: Azizlerin ve Ejderha Efsanesi
Kapadokya’nın en önemli kaya kiliselerinden biri olan Yılanlı Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan ve mistik atmosferiyle dikkat çeken bir yapıdır.
Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan bu yapı, sade girişiyle dikkat çekse de içeride barındırdığı sembolik fresklerle önemli bir sanatsal mirasa ev sahipliği yapar.
Yılanlı Kilise’nin Tarihi
Yılanlı Kilise, 11. yüzyılda Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Kapadokya’nın keşişler ve rahipler için önemli bir dini merkez olduğu dönemde manastır hayatına ev sahipliği yapmıştır. Bizans döneminde Hristiyan keşişler tarafından ibadet, eğitim ve inziva yeri olarak kullanılmıştır. İkonoklazm döneminde (8.-9. yüzyıl) bazı freskler tahrip edilmiş, ancak sonrasında yeniden boyanmıştır. 20. yüzyılda restore edilerek günümüzde ziyaretçilere açılmıştır.
Yılanlı Kilise’nin Mimari Özellikleri
✔ Basit bir dikdörtgen plana sahiptir.
✔ Diğer Kapadokya kiliselerine göre daha küçük boyuttadır.
✔ Tek nefli (bölmeli) ve düz tavanlı bir yapıya sahiptir.
✔ Ana girişin hemen yanında küçük bir apsis bulunmaktadır.
✔ Yan duvarlarda keşiş hücreleri ve mezar oyukları yer almaktadır.
Kilisenin giriş kapısı oldukça alçaktır. Bu da içerinin karanlık ve mistik bir atmosfer kazanmasına neden olmuştur.
Yılanlı Kilise’nin Freskleri: İncil’den Etkileyici Tasvirler
Yılanlı Kilise’nin duvarlarını süsleyen freskler, Hristiyanlıkta önemli kabul edilen dini olayları ve azizleri tasvir etmektedir.
✔ Bizans sanatına özgü keskin hatlar ve koyu renk tonları kullanılmıştır.
✔ Figürlerde dramatik anlatım ön plandadır.
✔ Bazı fresklerde tahribatlar olmasına rağmen büyük bölümü korunmuştur.
Fresklerde İşlenen Konular
Diğer kiliselere nazaran burada iki fresk daha ön plandadır.
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Yılanlı Kilise’ye ait bu freskte, Hristiyan efsanesinin önemli figürlerinden Aziz George’un ejderhayı mızrakla öldürüşü sahneleniyor. Ejderha kötülüğün, George ise inancın ve adaletin simgesidir. Bu fresk, yalnızca sanatsal bir eser değil, aynı zamanda inançla verilen mücadeleyi temsil eden güçlü bir ikonografidir.
🔹 Aziz George’un Ejderha ile Mücadelesi
-
Aziz George, büyük bir ejderha ile savaşırken tasvir edilmiştir.
-
Hristiyanlıkta iyi ile kötünün savaşını temsil eden en önemli sahnelerden biridir.
-
Aziz George'un elinde uzun bir mızrak bulunur ve ejderhayı öldürmeye çalışırken gösterilir.
🔹 Aziz Onuphrius Freski
-
Aziz Onuphrius, çölde keşiş olarak yaşayan önemli bir Hristiyan figürüdür.
-
Freskte çırılçıplak bir şekilde, uzun sakallı ve göğsünü örten yapraklarla tasvir edilmiştir.
-
Bu sahne, azizlerin dünyevi hayatı terk edip maneviyata yönelmelerini anlatan en önemli fresklerden biridir.
Yılanlı Kilise’de yer alan bu fresk, çölde münzevi bir yaşam süren Aziz Onuphrius’u alışılmadık bir biçimde tasvir ediyor. Vücudu uzun saç ve yaprakla örtülmüş olan Onuphrius, yanında yer alan diğer aziz figürleriyle birlikte resmedilmiş. Kapadokya fresk sanatında nadiren karşılaşılan bu tür tasvirler, bölgenin ikonografik çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
🔹 Helena ve Konstantin
🔹 Deesis
5.5. Çarıklı Kilise: Hz. İsa’nın Göğe Yükselişi
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan Çarıklı Kilise, mistik atmosferi ve iyi korunmuş freskleri ile Kapadokya’nın en önemli kaya kiliselerinden biridir. Adını, Hz. İsa’nın Göğe Yükselişi sahnesinin altında bulunan ve çarıklara benzeyen ayak izlerinden almıştır. Bu figürlerin, Hz. İsa’nın son bıraktığı izler olduğuna inanılmaktadır.
Çarıklı Kilise’nin Tarihi
Çarıklı Kilise, 11. yüzyılda Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Keşişler ve rahipler tarafından ibadet ve eğitim amacıyla kullanılmıştır. Göreme’deki diğer kaya kiliseleri gibi, manastır kompleksinin bir parçasıdır. Zamanla çeşitli restorasyon çalışmaları yapılmış, fresklerin çoğu günümüze kadar korunmuştur. Kilisenin duvarları ve tavanı tamamen İncil’den sahnelerle süslenmiştir.
Çarıklı Kilise, adını girişinde yer alan ayak izi şeklindeki oyuğundan alır. İç mekânı İsa’nın göğe yükselişi, azizler ve meleklerle süslenmiş sahnelerle bezelidir.
Çarıklı Kilise’nin Mimari Özellikleri
✔ Kapadokya’daki haç planlı kiliselerden biridir.
✔ İki sütunlu ve tek nefli (ana bölmeli) bir yapıya sahiptir.
✔ İçerisinde iki apsis (ibadet nişi) ve dört sütun bulunmaktadır.
✔ Yan duvarlarda keşiş hücreleri ve mezar oyukları yer almaktadır.
✔ Fresklerin yoğun olarak yer aldığı tavan bölümü dikkat çekicidir.
Çarıklı Kilise’ye ait bu kaya oyma yemekhanede, keşişlerin bir araya gelip ortak öğünlerini yediği uzun masa ve oturma alanları yer alır. Sade mimarisi, Kapadokya’daki manastır yaşamının disiplinli ve mütevazı yapısını yansıtır.
Çarıklı Kilise’nin Freskleri
Çarıklı Kilise’deki freskler, Kapadokya’nın en iyi korunmuş ve en canlı renklere sahip freskleri arasında gösterilir.
✔ Bizans sanatının klasik dönemine ait olup, canlı renkler ve keskin hatlarla işlenmiştir.
✔ Figürlerde duygusal anlatım ve dramatik unsurlar dikkat çekicidir.
✔ Fresklerin büyük çoğunluğu, Hz. İsa’nın hayatı ve mucizelerine odaklanmıştır.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹 Deesis
🔹 Meryem
🔹 Melek Mikail
🔹 Pantokrator İsa
🔹 İsa’nın Doğumu
Çarıklı Kilise’de yer alan bu fresk, Hristiyan sanatında sıkça işlenen İsa’nın doğumu sahnesini detaylı ve canlı biçimde yansıtır. Merkezde Meryem’in kırmızı yorganlı yatışı, yanında Yusuf’un düşünceli duruşu, alt bölümde bebeğin yıkanma anı ve üst kısımda melekler hareket ve kutsallık katıyor.
🔹 Üç Müneccimin Tapınması
🔹 Başkalaşım
🔹 İsa’nın Kudüs’e Girişi
🔹 Yahuda’nın İhaneti
🔹 İsa’nın Çarmıha Gerilmesi
🔹 İsa’nın Vaftizi
🔹 İsa’nın Göğe Yükselmesi
🔹 Lazarus’un Diriltilmesi
🔹 İsa Golgota Yolunda
🔹 Kadınlar Boş Mezar Başında
🔹 İsa’nın Cehenneme İnişi
5.6. Azize Barbara Kilisesi: Doğal Kaya İçindeki Kilise
Göreme Açık Hava Müzesi’nde bulunan Azize Barbara Şapeli, Kapadokya’nın en önemli dini yapılarından biridir. 11. yüzyılda Bizans döneminde inşa edilen bu kaya şapeli, asker azizlerden biri olan Azize Barbara’ya adanmıştır. Şapel, kırmızı aşı boyasıyla yapılmış geometrik motifleri ve simgesel freskleri ile dikkat çeker. Bu freskler, hem Hristiyan ikonografisini hem de Kapadokya’daki erken Hristiyan sanatının izlerini taşır.
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Azize Barbara Şapeli, sadeliğiyle dikkat çeken ve tamamen kaya kütlesi içine oyulmuş küçük bir ibadet mekanıdır.
Azize Barbara Şapeli’nin Tarihi
Azize Barbara, Roma döneminde Hristiyan olduğu için babası tarafından öldürülen bir azizedir. Roma zulmünden kaçan erken dönem Hristiyanları için büyük bir semboldür. Göreme’deki bu şapel, onun anısına keşişler tarafından oyulmuştur. 11. yüzyılda Bizans sanatının etkisiyle fresklerle süslenmiştir.
Azize Barbara Şapeli’nin Mimari Özellikleri
✔ Kaya içine oyulmuş, tek nefli (tek ana bölmeli) bir yapıya sahiptir.
✔ Kapadokya’da sık görülen Yunan haçı planına benzer bir düzeni vardır.
✔ İç mekanı beşik tonozla örtülüdür.
✔ İki sütun ve üç apsis (ibadet nişi) bulunmaktadır.
✔ Giriş kısmında kırmızı boyalarla yapılmış geometrik desenler ve semboller dikkat çeker.
✔ Şapelin sade dış mimarisi, içerideki zengin süslemelerle tezat oluşturur.
Azize Barbara Şapeli’nin Freskleri ve Sembolleri
Azize Barbara Şapeli’nin iç mekanı, Kapadokya’daki fresk sanatı içinde farklı bir üslupla öne çıkar. Kırmızı boya ile doğrudan kaya yüzeyine yapılan geometrik desenler, haç motifleri ve aziz figürleri ile dikkat çekiyor.
✔Azize Barbara Şapeli’nde Hristiyan ikonografisinin mistik ve sembolik anlatımları ön plandadır.
✔ Fresklerde kırmızı aşı boyası kullanılmıştır.
✔ Dini figürlerin yanı sıra mitolojik ve koruyucu motifler de bulunmaktadır.
✔ Süslemelerde geometrik desenler, haçlar ve soyut figürler dikkat çeker.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹Azize Barbara’nın Portresi
🔹 Pantokrator İsa
🔹 Aziz George ve Aziz Theodora
🔹 Meryem ve Çocuk İsa
🔹 Haç ve Geometrik Motifler
Azize Barbara Şapeli’ndeki bu freskte, tahtta oturan İsa figürü sağ eliyle “teslis”i (Baba, Oğul ve Kutsal Ruh) simgeleyen geleneksel Hristiyan kutsama işareti yapmaktadır. Sol elinde ise muhtemelen İncil’i tutmaktadır.
5.7. Rahibeler ve Rahipler Manastırı
Kapadokya, Hristiyanlık tarihinin en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Roma İmparatorluğu’nun baskılarından kaçan erken dönem Hristiyanları, Kapadokya'nın yumuşak volkanik tüf kayalarını oyarak kiliseler, manastırlar ve yaşam alanları oluşturmuşlardır. Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan Rahibeler ve Rahipler Manastırı, bu bölgedeki en dikkat çekici yapılar arasında bulunur. Bizans döneminde aktif olarak kullanılan bu manastırlar, dini eğitim ve ibadet merkezi olarak hizmet vermiştir.
Rahibeler ve Rahipler Manastırı’nın Tarihi
Manastırların İnşa Edilme Sebebi
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Rahibeler ve Rahipler Manastırı, M.S. 9-12. yüzyıllar arasında Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Bu manastırların en büyük amacı, dindar rahibelerin ve rahiplerin ibadet etmeleri, keşiş hayatı sürmeleri ve Hristiyanlığı yaymalarıydı.
Kapadokya, Erken Hristiyanlık döneminde önemli bir inziva ve eğitim merkeziydi. Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanlara uygulanan baskılar nedeniyle, keşişler ve rahibeler Kapadokya’nın gizli vadilerine ve kayalara oyulmuş manastırlarına çekilerek burada ibadet etmişlerdir.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan bu manastır kompleksleri, Bizans döneminde gelişmiş, dini eğitim ve inziva için kullanılmış, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ise zamanla önemini kaybederek terk edilmiştir.
Rahibeler ve Rahipler Manastırı’nın Yapısı ve İşlevi
Rahibeler Manastırı
Göreme Açık Hava Müzesi’nin dikkat çeken yapılarından biri olan Rahibeler Manastırı, kaya bloğu içine oyulmuş çok katlı bir kompleks yapıdır. Yemekhane, mutfak, ibadet alanları ve yaşam odalarını barındıran bu yapı, Kapadokya’daki kadın keşişlerin inziva ve ibadet için yaşadığı kutsal bir merkezdi. Dik kaya yüzeyine açılmış küçük pencereler ve girişler, hem manastır yaşamının izlerini hem de dönemin mühendislik becerisini yansıtır.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin girişinde yer alır. Turnikelerden geçince tam karşınızda göreceğiniz büyük kaya kütlesidir. 6-7 katlı bir yapıdan oluşur. Ancak üst katların büyük bir kısmı zaman içinde çökmüştür ve ziyarete kapalıdır.
Rahibeler Manastırı’ndaki Bölümler:
🔹 Kaya Oyma Kilise: Manastırın en dikkat çeken bölümüdür. Haç planlı bir yapıya sahiptir.
🔹 İbadet Odaları: Rahibelerin dua etmek ve inzivaya çekilmek için kullandığı küçük odalar bulunur.
🔹 Yaşam Alanları: Rahibelerin barınma yerleri ve hücreler yer almaktadır.
🔹 Yemekhane ve Mutfak: Manastırda rahibelerin ortak yemek yediği alan bulunur.
🔹 Tüneller ve Gizli Geçitler: Savunma amacıyla yapılmış bağlantı tünelleri vardır.
Rahipler Manastırı
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Rahipler Manastırı, inziva hayatı yaşayan keşişler için inşa edilmiş, çok katlı kaya oyma yapılardan biridir. Dışarıdan bakıldığında sade bir yapıya sahip olsa da, iç bölümlerinde barınma alanları, küçük şapeller ve ibadet odaları bulunur. Doğayla uyumlu konumu, sessiz ve derin bir ruhani atmosfer yaratır.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde Rahibeler Manastırı’nın karşısında bulunur. Turnikelerden geçince sağda kalan yapıdır. Tek katlı bir yapı olup, diğer manastırlarla kıyaslandığında daha küçük bir komplekstir.
Rahipler Manastırı’ndaki Bölümler:
🔹 İbadethane: Rahiplerin dua ettiği basit ama etkileyici bir şapel bulunmaktadır.
🔹 Yaşam Alanları: Küçük hücreler, rahiplerin inzivaya çekildiği odalar mevcuttur.
🔹 Depo ve Mutfak Alanı: Küçük bir mutfak ve erzak depolama alanı bulunmaktadır.
📍 Rahibeler Manastırı daha büyük ve kompleks bir yapıya sahipken, Rahipler Manastırı daha küçük ve sadedir.
Rahibeler ve Rahipler Manastırı’ndaki Freskler ve Sanat Eserleri
Bu iki manastırda erken Bizans dönemine ait freskler yer almaktadır. Freskler, Hristiyan ikonografisinin en önemli sahnelerini yansıtır ve manastırların dini işlevlerini vurgular.
Öne çıkan freskler:
🔹 İsa Pantokrator Freski: Hz. İsa’nın ilahi gücünü temsil eder.
🔹 Meryem Ana ve Melekler: Meryem Ana’nın betimlendiği sahneler dikkat çekicidir.
🔹 Aziz Figürleri: Aziz Basil, Aziz George ve Aziz Barbara gibi önemli Hristiyan azizlerinin freskleri yer almaktadır.
🔹 Son Akşam Yemeği: Hz. İsa’nın havarileriyle birlikte son yemeğini paylaştığı sahne resmedilmiştir.
🔹 Çarmıha Geriliş Sahnesi: Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği anı gösteren fresk, Bizans sanatının çarpıcı bir örneğidir.
Bu freskler, zaman içinde doğal aşınma ve tahribat nedeniyle zarar görmüştür, ancak hala büyük bir kısmı görülebilir durumdadır. Şu an manastır ziyarete açık değildir.
5.8. Aziz Basil Şapeli: Kapadokya’nın Koruyucu Azizi
Aziz Basil Şapeli, Göreme Açık Hava Müzesi’nin en eski ve sade yapılarından biridir. Dışarıdan bakıldığında sade bir görünüme sahip olan bu şapel, içeride yer alan haç motifleri ve aziz figürleriyle erken Hristiyanlık döneminin ibadet anlayışını yansıtır.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde bulunan Aziz Basil Şapeli, Kapadokya’nın en önemli kaya kiliselerinden biridir. 4. yüzyılda bölgedeki Hristiyan topluluklarını bir araya getiren ve manastır hayatını sistemleştiren Kapadokyalı Aziz Basil’in anısına inşa edilmiştir.
Bu yazıda Aziz Basil Şapeli’nin tarihi, mimari yapısı ve fresklerinin anlamları hakkında detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Aziz Basil Kimdir?
🔹 Aziz Basil (M.S. 330-379), Kapadokya bölgesinin en önemli dini liderlerinden biridir.
🔹 Manastır hayatını düzenleyen ilk kuralları yazmıştır.
🔹 Yoksullara ve hastalara yardım eden sosyal çalışmalar yürütmüştür.
🔹 Hristiyan teolojisinin en büyük öğretmenlerinden biri olarak kabul edilir.
🔹 Bugün hala Doğu Ortodoks Kilisesi’nde saygıyla anılmaktadır.
Kapadokya’da birçok kiliseye adı verilmiştir. Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Aziz Basil Şapeli, onun adına yapılmış en önemli ibadet yerlerinden biridir.
Aziz Basil Şapeli’nin Mimari Yapısı
Aziz Basil Şapeli’nin iç mekanı, erken dönem Kapadokya kiliselerinin sadeliğini ve işlevselliğini yansıtır. Kemerli geçişler, oyma sütunlar ve sade fresk izleri bu yapının mimari özelliklerini ortaya koyar.
✔ Kaya içine oyulmuş, küçük ama etkileyici bir yapıya sahiptir.
✔ Yunan haçı planına sahip olup, tek nefli bir kilisedir.
✔ Beşik tonozlu bir tavanı ve tek apsisi (ibadet nişi) vardır.
✔ Kırmızı ve kahverengi tonlarındaki fresklerle süslenmiştir.
✔ Kilisenin iç mekanı, sade ama derin bir manevi atmosfer sunar.
Aziz Basil Şapeli’nin Freskleri
Aziz Basil Şapeli, Hristiyan ikonografisinin önemli sahnelerini içeren freskleriyle ünlüdür.
✔ Freskler kırmızı ve kahverengi tonlarında yapılmıştır.
✔ Hz. İsa, Meryem Ana ve azizlerin tasvirleri bulunmaktadır.
✔ Sembolik figürler ve geometrik motifler dikkat çeker.
Fresklerde İşlenen Konular
Aziz Basil Şapeli’nin iç duvarlarında yer alan freskler, sade kompozisyonlarına rağmen oldukça etkileyicidir.
🔹 Hz. İsa’nın Portresi
🔹 Meryem Ana ve Çocuk İsa
🔹 Aziz Basil’in Freski
🔹 Melek Figürleri
🔹 Aziz George, Aziz Demetrius ve Aziz Theodore
🔹 Haç ve Geometrik Motifler
5.9. Azize Katerina Şapeli: Kadın Azizlere Adanmış Bir Yapı
Göreme Açık Hava Müzesi'ndeki en ilginç ve dikkat çekici ibadet yerlerinden biri olan Azize Katerina Şapeli, erken Hristiyanlık dönemine ait önemli bir kaya oyma yapıdır. Adını İskenderiyeli Azize Katerina’dan alan bu şapel, hem mimari yapısı hem de freskleriyle bölgedeki diğer kilise ve manastırlardan ayrılmaktadır.
Azize Katerina Şapeli, Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan küçük ama dikkat çekici yapılardan biridir. Girişteki üçlü kemer ve içlerine işlenmiş haç motifleri görülebilir.
Azize Katerina Kimdir?
🔹 Azize Katerina, M.S. 4. yüzyılda İskenderiye’de yaşamış bir Hristiyan azizesidir.
🔹 Dönemin Roma İmparatoru Maksimianus’un Hristiyanlara yönelik zulmüne karşı çıkmıştır.
🔹 Pagan filozoflarla girdiği tartışmalarda Hristiyanlığı savunmuş ve büyük bir bilge olarak tanınmıştır.
🔹 Hristiyan olduğu için işkence görmüş ve çarklı bir işkence aletiyle öldürülmek istenmiş ancak mucizevi bir şekilde çark kırılmıştır.
🔹 Sonunda başı kesilerek şehit edilmiştir ve azize ilan edilmiştir.
🔹 Bugün hala Katolik ve Ortodoks dünyasında saygıyla anılmaktadır.
🔹 Azize Katerina, bilginin ve hikmetin simgesi olarak kabul edilir. Bu yüzden onun adına yapılan şapeller genellikle dini eğitim verilen manastırların yanında yer alır.
Azize Katerina Şapeli’nin Mimari Yapısı
✔ Küçük ve sade bir ibadet alanıdır.
✔ Tek nefli, dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir.
✔ Basit bir apsisi (ibadet nişi) ve düz bir tavanı vardır.
✔ İç mekanı fresklerle süslenmiştir.
✔ Şapel, Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki en iyi korunmuş kaya oyma yapılarından biridir.
Azize Katerina Şapeli’nin Freskleri
✔ Azize Katerina Şapeli, Geç Bizans Dönemi’ne ait freskleriyle dikkat çeker.
✔ Freskler kırmızı ve kahverengi tonlarında yapılmıştır.
✔ Hz. İsa, Meryem Ana ve azizlerin tasvirleri bulunmaktadır.
✔ Haç motifleri ve geometrik süslemeler içermektedir.
Fresklerde İşlenen Konular
🔹 Azize Katerina’nın Portresi
🔹 Pantokrator İsa
🔹 Meryem Ana
🔹 Melekler
🔹Aziz Tasvirleri
🔹Haç ve Geometrik Motifler
6. Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki Kilise ve Manastır Dışındaki Bölümler
Göreme Açık Hava Müzesi, sadece kiliseler ve manastırlardan ibaret olmayan, Hristiyan keşişlerin ve rahibelerin yaşamlarını sürdürdüğü tam teşekküllü bir dini komplekstir. Burada, keşiş ve rahibelerin gündelik yaşamlarını sürdürdüğü, topluca ibadet ettikleri, yemek yedikleri ve eğitim aldıkları pek çok farklı yapı da bulunmaktadır.
6.1. Yemekhane (Trapeza) ve Mutfak
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki bu yapı, erken Hristiyan topluluklarının ortak yemek yedikleri yemekhane alanıdır.
Yemekhane
Rahibeler ve rahipler, günlerinin büyük bir kısmını dua ve ibadetle geçirirken, birlikte topluca yemek yedikleri özel alanlara ihtiyaç duymaktaydılar. Bu yüzden Göreme Açık Hava Müzesi'nde birkaç farklı yemekhaneye rastlanmaktadır.
📍 Rahibeler Manastırı ve Rahipler Manastırı’nın içinde bulunan büyük yemek salonları, toplu ibadet sonrası bir araya gelinen en önemli yerlerden biridir.
Yemekhanenin Özellikleri
🔹 Yemekhaneler, kaya içine oyulmuş uzun taş masalar ve oturma sıraları ile dikkat çeker.
🔹 Yemekler sessizlik içinde ve dua eşliğinde tüketilirdi.
🔹 Yemeklerden önce ve sonra mutlaka dua edilirdi.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan bu yemekhane odası, uzun kaya oyma masası ve çevresindeki oturma sıralarıyla toplu yaşamın izlerini taşıyor. Duvarlarda görülen siyah is lekeleri, burada geçmişte ateş ya da lambalarla aydınlatma yapıldığını gösteriyor.
Mutfak Alanları
Göreme Açık Hava Müzesi’nde mutfak bölümleri de kaya içine oyulmuştur. Ocakların ve tavan deliklerinin hala görülebildiği mutfak alanlarında, yemeklerin nasıl pişirildiğine dair izler bulunmaktadır.
🔹 Yemeklerin pişirildiği ocaklar kaya içine oyulmuştur.
🔹 Dumanın dışarı çıkması için özel olarak havalandırma bacası açılmıştır.
🔹 Uzun süre saklanabilecek gıdalar için tahıl ve su depoları kullanılmıştır.
6.2. Şarap Mahzenleri ve Şaraphaneler
Göreme ve Kapadokya, tarihin en eski şarap üretim merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Hristiyan keşişler ve rahibeler, şarabı dini ritüellerde kullandıkları için manastırlarda şarap üretimi yaygındı. Göreme Açık Hava Müzesi’nde şarap üretiminin yapıldığı taş oyma mahzenler bulunmaktadır.
Şarap yapımında kullanılan taş oluklar ve ezme havuzları görülebilmektedir. Üzüm suyu bu havuzlarda ezildikten sonra, kaya oyma mahzenlerde fermente edilerek saklanırdı. Şaraplar, genellikle büyük küplerde saklanır ve dini törenlerde kullanılırdı.
En çok bilinen şaraphanelerden biri, Elmalı Kilise'nin yakınındaki kaya oyma mahzendedir.
6.3. Su Kanalları ve Sarnıçlar
Kapadokya, su kaynakları açısından çok zengin bir bölge değildir. Ancak Göreme’de yağmur sularını biriktirmek için yapılmış doğal sarnıçlar ve su kanalları bulunmaktadır.
Bu nedenle yağmur sularını toplamak için özel su yolları yapılmıştır. Sarnıçlar sayesinde suyun uzun süre korunması sağlanmıştır. Tünellerle manastırların içinde su taşınmıştır.
Bazı kiliselerin içinde su sarnıçları bulunmaktadır. Özellikle Rahibeler Manastırı’nda iyi korunmuş bir su sarnıcı bulunmaktadır.
6.4. Kaya Oyma Hücreler ve Odalar
Rahipler ve rahibeler, kendilerini dünyadan soyutlamak için kaya oyma küçük odalarda yaşarlardı. Bireysel ibadet ve inziva için özel küçük hücreler vardır. Bazı hücreler, dar ve uzun tünellerle birbirine bağlanmıştır. İnançlarına bağlı keşişler, bazen yıllarca bu hücrelerden dışarı çıkmazlardı. Bu hücrelerin çoğu, Rahibeler ve Rahipler Manastırı’nda bulunmaktadır.
6.5. Bağlantı Tünelleri ve Savunma Amaçlı Yapılar
Kapadokya’da yaşayan keşişler, Arap akınları ve diğer saldırılardan korunmak için çeşitli savunma sistemleri geliştirmiştir. Manastırları birbirine bağlamak için gizli geçitler ve bağlantı tünelleri inşa edilmiştir. Özellikle Rahibeler Manastırı’ndaki tüneller, savunma amacıyla yapılmıştır. Hala keşfedilmeye bekleyen birçok tünel olduğu düşünülüyor.
6.6. Kaya Mezarlıkları
Göreme Açık Hava Müzesi’nde yer alan kaya oyma bir mezar odasına aittir. Ölülerin yatırıldığı taş oyuklar, basamaklı bir düzende sıralanmıştır. Duvarda yer alan kırmızı haç işareti, alanın kutsallığını vurgularken, bu alanın erken Hristiyan toplulukları için bir nekropol yani mezarlık işlevi gördüğünü ortaya koyar.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde keşişlerin gömüldüğü kaya oyma mezarlıklar da bulunmaktadır. Bu mezarlar, genellikle kiliselerin ya da manastırların yanına oyulmuştur. Bazı mezarların üzerinde haç kabartmaları ve yazıtlar bulunmaktadır. Mezarlar genellikle rahipler, rahibeler ve dini liderler içindir.
6.7. Gözetleme Noktaları ve Seyir Terasları
Bu gibi yaşam mahallerinde en öncelikle olanın güvenlik olduğunu unutmamak gerekir. Bu sebeple keşişlerin düşman saldırılarını önceden fark edebilmesi için stratejik noktalarda gözetleme noktaları yapılmıştır. Bu noktalar manastırların en yüksek yerlerinde bulunur. Bugün, ziyaretçiler için harika bir manzara sunmaktadır. Göreme ve çevresinin panoramik görüntüsünü sunan bu noktalardan Kapadokya’nın eşsiz güzelliği izlenebilir.
En bilinen seyir noktalarından biri, Karanlık Kilise’nin hemen arkasında yer almaktadır.
Göreme Açık Hava Müzesi, sadece kilise ve manastırlardan ibaret değil!
7. Göreme Açık Hava Müzesi’ne Yakın Gezilecek Yerler
Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’nın en önemli turistik merkezlerinden biri olup, çevresinde keşfedilmeye değer birçok doğal ve tarihi güzellik barındırır. Müze ziyaretinizin ardından Kapadokya’nın mistik atmosferini daha yakından keşfetmek için civardaki önemli noktaları da gezi rotanıza ekleyebilirsiniz. Kapadokya’da özellikle Ürgüp-Avanos-Uçhisar üçgeninde çok uzun mesafeler yok. 5-10 dakika içinde ulaşabileceğiniz yerlerden bahsetmek yeterli olacaktır.
İşte Göreme Açık Hava Müzesi’ne yakın ve mutlaka görmeniz gereken yerler:
7.1. Aşk Vadisi (Aşıklar Vadisi)
Göreme’ye oldukça yakın konumda yer alan Aşk Vadisi, peribacalarının sıra dışı ve etkileyici görünümleriyle dikkat çeker. Aynı zamanda yürüyüş rotaları ve manzara noktalarıyla da doğa tutkunlarının favori duraklarından biridir.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 3 km
Aşk Vadisi, Kapadokya’nın en popüler yürüyüş rotalarından biridir. Vadi, devasa peri bacaları ve etkileyici kaya oluşumlarıyla ünlüdür. Gün doğumu ve gün batımında mükemmel bir manzara sunar. Aynı zamanda sıcak hava balonlarıyla dolu bir gökyüzüne tanıklık etmek için harika bir noktadır. Genelde az önce de bahsettiğimiz gibi balon seyri, gün doğumu ve gün batımı için tercih edilse de siz ne zaman isterseniz gidebilirsiniz. Her saati ayrı güzel.
Aşıklar Vadisi’nde doğa yürüyüşü yapabilir ve birbirinden güzel kareler yakalayabilirsiniz. Sosyal medyayı aktif kullanıyorsanız ve bir de fotoğraf paylaşmak sizin için öenmliyse aradığınız yer burası olabilir.
7.2. Kızılçukur Vadisi
Kızılçukur Vadisi, Kapadokya’nın en büyüleyici gün batımı manzaralarına sahne olur. Kayaların güneş ışığıyla birlikte kızıl, pembe ve sarıya çalan tonlara bürünmesi bu vadiye ismini vermiştir.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 4 km
Kızılçukur Vadisi, gün batımı manzaralarıyla ünlüdür. Kırmızı ve turuncu tonlardaki kaya oluşumları, güneş ışığıyla birlikte inanılmaz bir görsel şölen sunar. Aynı zamanda vadide, kayalara oyulmuş birçok kilise ve manastır bulunmaktadır. Aşıklar Vadisi’nin farklı bir versiyonu diyebiliriz. Balon seyri için de tercih edilen Kızılçukur fotoğraf ve manzara severnler için bir hazine niteğinde denebilir.
7.3. Zelve Açık Hava Müzesi
Zelve Vadisi, Kapadokya’nın hem doğal hem de kültürel mirasını bünyesinde barındıran en etkileyici açık hava müzelerinden biridir. Yüzlerce yıl boyunca hem Hristiyan hem Müslüman topluluklara ev sahipliği yapmış olan Zelve, kaya içine oyulmuş kiliseleri, manastırları, evleri ve değirmenleriyle adeta yaşayan bir tarih kitabıdır.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 7 km
Zelve, Kapadokya’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kayalara oyulmuş evleri, kiliseleri ve manastırlarıyla oldukça etkileyicidir. Aynı zamanda bölge, Kapadokya’da en uzun süre kullanılan kaya yerleşimlerinden biri olarak bilinir. Yakın zamana kadar yerleşim yeri olarak kullanılmış olan Zelve Açık Hava Müzesi, Göreme’nin farklı bir versiyonu olarak da tanımlanabilir.
7.4. Paşabağ Rahipler Vadisi
Paşabağı, Kapadokya’nın en ikonik peribacalarına ev sahipliği yapan vadilerden biridir. Özellikle “üç başlı” peribacalarıyla tanınan bu alan, keşişlerin inziva yeri olarak da kullanılmıştır.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 6 km
Paşabağ Vadisi, mantar şeklindeki devasa peri bacalarıyla ünlüdür. Aynı zamanda burası, keşişlerin ve rahiplerin inzivaya çekildiği bir bölge olarak bilinmektedir. Vadideki en dikkat çekici yapı, Aziz Simeon Hücresi olarak bilinen üç başlı peri bacasıdır. Burası çok başlı peribacalarını görebileceğiniz nadir yerlerden birisidir.
7.5. Uçhisar Kalesi
Kapadokya’nın en yüksek noktalarından biri olan Uçhisar, hem panoramik manzarası hem de tarihi Uçhisar Kalesi ile bölgenin kalbinde yer alır. Bugün ise Uçhisar, hem gün doğumu hem de gün batımı izlemek için Kapadokya’nın en çok tercih edilen seyir noktalarından biri.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 5 km
Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en yüksek noktalarından biri olup, panoramik manzarasıyla ünlüdür. Kale, tarih boyunca hem savunma hem de gözetleme amacıyla kullanılmıştır. Yeraltı şehrinin yer üstündeki hali desek yanlış olmaz diye düşünüyorum. En tepesine çıkarak, Kapadokya’nın muhteşem manzarasına tanıklık edebilirsiniz. Kapadokya’da neredeyse her yerde olduğu gibi en güzel manzaralar burada sizleri bekliyor olacak.
7.6. Çavuşin Köyü
Çavuşin, Kapadokya’nın en eski köylerinden biri olarak, kaya oyma yaşam alanları ve geleneksel taş evleriyle geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Zamanla terk edilmiş bu yapılar, bugün hem tarihi hem de görsel anlamda büyük ilgi görüyor.
Göreme Açık Hava Müzesi’ne 5 km
Çavuşin, tarihi bir Rum köyüdür ve bölgede en eski kiliselerden bazılarına ev sahipliği yapar. Köy, özellikle Aziz John (Vaftizci Yahya) Kilisesi ile ünlüdür. Aynı zamanda eski kaya evleri ve dar sokaklarıyla tarihi dokusunu korumaktadır. Sokaklarında yürüyüş yapmak, bir çay-kahve molası için güzel bir adres.
8. Göreme Açık Hava Müzesi’nin Önemi ve Kültürel Mirası
Göreme Açık Hava Müzesi, sadece Kapadokya’nın değil, tüm dünyanın en önemli tarihi ve kültürel miras alanlarından biridir. Hem doğal hem de insan yapımı unsurlarıyla eşsiz bir tarihi dokuya sahip olan bu bölge, Bizans dönemine ait kayalara oyulmuş kiliseleri, manastırları ve freskleri ile dikkat çekmektedir. Göreme Açık Hava Müzesi tarih, sanat, doğa ve kültürün buluşabildiği eşsiz adreslerden birisidir. Kapadokya gezilecek yerler listesinin başlarında olan bu açık hava müzesinin UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasının da sebepleri bu zenginliktir.
8.1. UNESCO Tarafından Neden Korunuyor?
Göreme Açık Hava Müzesi, 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Biz hep kendimizce Kapadokya’nın, Göreme Açık Hava Müzesi’nin öneminden bahsetmeye çalıştık. Bir de UNESCO gözünden bakmak gerekiyor. Bakalım UNESCO burayı neden miras listesine dahil etti.
📌 Olağanüstü Evrensel Değer (Outstanding Universal Value)
Göreme Açık Hava Müzesi, doğal ve kültürel unsurların birleştiği benzersiz bir alan olarak kabul edilmektedir. Doğal kaya oluşumları, Hristiyan keşişlerin inşa ettiği dini yapılar ve freskler bu alanın evrensel öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Oyularak odalara ve yaşam alanlarına dönüştürülmüş bu dev kaya oluşumu, hem mühendislik becerilerini hem de doğal coğrafyaya uyumlu yaşam tarzını gözler önüne seriyor.
📌 Benzersiz Kaya Mimarisi
Kapadokya bölgesinin yumuşak tüf kayalarına oyulmuş manastırlar, kiliseler, şapeller ve yerleşim alanları, bu bölgeyi diğer tarihi alanlardan farklı kılmaktadır. Kayalara oyularak yapılan bu yapılar, Hristiyanlığın erken dönemlerine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
📌 Hristiyanlık Tarihi Açısından Önemli Bir Merkez
Göreme Açık Hava Müzesi, özellikle 4. yüzyıldan itibaren Bizanslı keşişler ve rahipler tarafından bir dini merkez olarak kullanılmıştır. İkonoklazm dönemi öncesi ve sonrası freskler, Hristiyan sanatının ve inancının gelişimini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
📌 İkonoklazm Döneminden Kalma Eserler
Bizans İmparatorluğu’nun 8. ve 9. yüzyıllarında yaşanan İkonoklazm (ikon kırma) hareketi, Göreme’deki birçok freskin tahrip edilmesine neden olmuştur. Ancak İkonoklazm sonrası dönemde yapılan Hz. İsa, Meryem Ana ve azizlerin tasvirleri, Bizans sanatının en önemli örneklerindendir.
İsimsiz Şapel’de bulunan kemerli girişi çevreleyen haç ve geometrik motifler, sıkça görülen süsleme öğeleridir. İkonoklazm döneminde daha yoğun olarak kullanılmışlardır.
📌 Doğal ve Kültürel Mirasın Muhteşem Uyumu
Göreme Açık Hava Müzesi, doğal kaya oluşumları ile insan eliyle yapılan dini ve tarihi yapıları mükemmel şekilde birleştiren nadir yerlerden biridir. Peri bacaları, tüf kayalara oyulmuş manastırlar ve fresklerle süslenmiş kiliseler doğal ve kültürel mirasın eşsiz bir birleşimini oluşturur.
📌 Koruma Çalışmaları ve Kültürel Sürdürülebilirlik
UNESCO ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Göreme Açık Hava Müzesi’nin korunması için birçok restorasyon ve koruma çalışması yürütmektedir. Özellikle fresklerin korunması, doğal erozyonun önlenmesi ve turist yönetimi, bu alanın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.
8.2. Dünyadaki Diğer Açık Hava Müzeleri ile Karşılaştırma
Göreme Açık Hava Müzesi, Dünya’daki en önemli açık hava müzelerinden biri olarak kabul edilir. Ancak, dünya genelinde farklı kültürel ve tarihi mirasları temsil eden diğer açık hava müzeleri de bulunmaktadır. Göreme Açık Hava Müzesi’nden başka önde gelen birkaç açık hava müzeleri ve özellikleri aşağıdaki gibidir.
Açık Hava Müzesi |
Konum |
Öne Çıkan Özellikleri |
---|---|---|
Göreme Açık Hava Müzesi |
Türkiye |
Kaya oyma kiliseler, Bizans freskleri, erken Hristiyanlık merkezi |
Petra Antik Kenti |
Ürdün |
Kayalara oyulmuş antik kent, Roma ve Nebati kültürü, UNESCO Dünya Mirası |
Mesa Verde Ulusal Parkı |
ABD |
Kayalık yerleşim alanları, Anasazi kültürü, UNESCO Dünya Mirası |
Lascaux Mağaraları |
Fransa |
Tarih öncesi mağara resimleri, Paleolitik çağ sanatı |
Altamira Mağaraları |
İspanya |
Tarih öncesi kaya resimleri, UNESCO Dünya Mirası |
Pompeii Antik Kenti |
İtalya |
Volkanik patlama sonucu tahrip olan Roma şehri, UNESCO Dünya Mirası |
Skansen Açık Hava Müzesi |
İsveç |
Dünyanın ilk açık hava müzesi, İskandinav kültürü, geleneksel İsveç mimarisi |
8.3. Göreme Açık Hava Müzesi’nin Kültürel Önemi
🔹Göreme Açık Hava Müzesi, doğa ve insan elinin birlikte oluşturduğu eşsiz bir kültürel miras alanıdır. UNESCO tarafından koruma altına alınmış olması, bölgenin evrensel önemini kanıtlamaktadır.
🔹Hristiyanlık tarihine ışık tutan benzersiz bir dini merkezdir.
🔹Bizans freskleri ve kaya oyma mimarisiyle dünya çapında dikkat çekmektedir.
🔹Kapadokya’nın jeolojik yapısını ve doğal güzelliklerini mükemmel bir şekilde yansıtmaktadır.
Pantokrator Kilisesi’nin apsisinde yer alan Pantokrator İsa tasviri, İsa’nın evrensel hükümdar olarak betimlendiği klasik bir kompozisyondur. Duvarda kırmızı tonlaeda çizilmiş haç ve semboller bulunur.
Diğer açık hava müzeleri ile karşılaştırıldığında:
🔹Freskler ve dini yapılar açısından en zengin bölgedir.
🔹Jeolojik ve kültürel mirasın bir arada bulunduğu ender alanlardan biridir.
🔹Kiliseler, şapeller, günlük hayat için gerekli olan mutfak, yemekhane gibi bölümleri ve manastır kompleksleriyle benzersizdir.
Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’nın kalbi ve tarih ile doğanın birleştiği büyüleyici bir yer olarak dünya mirası statüsünü sonuna kadar hak eden bir bölgedir.
9. Göreme Açık Hava Müzesi Ziyaretleri Hakkında İpuçları
📌 Göreme Açık Hava Müzesi’nde ne kadar zaman harcamalıyım?
Göreme Açık Hava Müzesi’ni detaylı bir şekilde gezmek için ortalama 2-3 saat ayırmanız önerilir. Tabii ki bu sizin bölgeye ve konuyu ilginizle de alakalı bir durum.
Gelmişken şöyle bir göz atıp çıkayım derseniz yaklaşık 1 saat yeterli olacaktır.
Tarih, sanat ve doğaya ilginiz varsa; kiliseleri, freskleri incelemek, güzel fotoğraflar yakalamak isterseniz 2-3 saat civarında bir zamana ihtiyacınız olacak.
Şunu da hatırlatmakta fayda var. Bütün geziler için geçerli bir durum ama Göreme Açık Hava Müzesi gibi bir ören yerini rehber eşliğinde gezmeniz çok daha yararlı olacaktır.
📌 Karanlık Kilise’ye girmeli miyim, giriş ücretli mi?
Göreme Açık Hava Müzesi nasıl Kapadokya’nın ağır topuysa; Karanlık Kilise de Göreme Açık Hava Müzesi’nin ağır topudur. En iyi korunmuş freskleri görebileceğiniz kilisedir.
Karanlık Kilise’ye giriş ekstra ücrete tabidir. Göreme Açık Hava Müzesi bileti ile Karanlık Kilise’ye giremezsiniz.
2025 yılı için Karanlık Kilise giriş ücreti: 13 € (veya karşılığı TL) olarak belirlenmiştir. Eğer Müzekart sahibiyseniz, müze girişinde geçerli olsa da Karanlık Kilise için ayrıca ödeme yapmanız gerekir.
Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki en iyi korunmuş fresklere sahip olduğu için özel bir restorasyon sürecinden geçmiştir. Kilisenin içindeki fresklerin zarar görmemesi için ziyaretçi sayısı sınırlı tutulmaya çalışılmaktadır. Tıpkı Efes Antik Kenti’ndeki Yamaç Evler’de olduğu gibi ya da Topkapı Harem Dairesi’nde olduğu gibi.
📌 Açık Hava Müze alanı içinde yiyecek ve içecek var mı?
Göreme Açık Hava Müzesi içinde restoran veya kafe bulunmamaktadır. Turnikelerin hemen yanında bulunan Museum Shop’ta atıştırmak için yiyecek-içecek temin edebilirsiniz. Ancak fiyatları biraz yüksektir, bilginiz olsun.
Aracınızı aşağıda bulunan otoparka bırakacağınız için müze girişine yürüyüş yaparken otopark alanında bulunan kafe-restaurant mekanlarını ve hediyelik eşya dükkanlarını göreceksiniz. İhtiyacınız olan şeyler, buradan da temin edebilirsiniz.
📌 Kiliselere girişte kıyafet kuralları var mı?
Göreme Açık Hava Müzesi’ndeki kiliselerde kıyafet kurallarına dikkat edilmesi önerilir. Resmi olarak belirlenmiş bir kural yok. Ancak ziyaret edilen yapıların bir ibadethane olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Eğer dini mekanlara saygılı olmak isterseniz, omuzları kapatan bir üst ve diz hizasında bir alt giymek en uygun seçenektir.
📌 Göreme Açık Hava Müzesi için ziyaret rotası nasıl olmalı?
Müze alanına gelince Tokalı Kilise bu alanın dışında otopark yolu üzerinde bulunuyor. Bu sebeple Tokalı Kilise’yi ya en başta ya da en sonda ziyaret edebilirsiniz.
Müze alanına girince içeride bir daire çizdiğiniz takdirde bütün kilise ve önemli alanları görmüş olursunuz. İçeriye girince hemen önünüzde Kızlar Manastırı’nı göreceksiniz; onun karşısında da Erkekler Manastırı. Burayı başlangıç kabul edip yukarıya doğru sağdaki Aziz Basil Şapeli’nden başlayın. Sırasıyla;
📍Rahibeler ve Rahipler Manastırı
📍Aziz Basil Şapeli
📍Azize Barbara Şapeli
📍Elmalı Kilise
📍Yemekhane
📍Yılanlı Kilise
📍İsimsiz Şapel
📍Mutfak
📍Pantokrator Kilisesi
📍Karanlık Kilise
📍Çarıklı Kilise
📍Azize Katerina Şapeli
📍Tokalı Kilise
Bu sırayla gezerek müzenin en önemli noktalarını kaçırmadan keşfetmiş olursunuz!
Göreme Açık Hava Müzesi’ni gezmeden Kapadokya gezinizi tamamlamış sayılmazsınız! Tarihe bir yolculuk yapmak, mistik freskleri görmek ve eşsiz bir doğa ile iç içe olmak istiyorsanız, burası tam size göre!
Kapadokya’nın büyüsünü hissetmek için Göreme Açık Hava Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin!
Seyahatleriniz RehberName Tadında Olsun...