Irgandı Köprüsü | Dünya’nın İlk Çarşılı Köprüsü

Irgandı Köprüsü: Dünya’nın İlk Çarşılı Köprüsü

Bursa'da bulunan tarihi Irgandı Köprüsü hakkında bilinmeyenler neler? Dünya'nın ilk çarşılı köprüsü Irgandı Köprüsü hakkında keyif dolu bir yazı...

Günümüzde Bursa’nın sanat köprüsü vazifesi de gören Irgandı Köprüsü; Dünya’nın ilk arastalı yani çarşılı köprüsüdür. Dünya’da 4 prototipi olan köprülerin işlevsel olarak ilkidir. Otantik atmosferi ile Bursa gezilecek yerler listenizde ilk sıralarda olması gereken en güzel ve ilginç yapılardan biri hem de uğrak ziyaret noktası Yeşil Külliyesi’ne 5 dakika yürüme masafesinde.

İstanbul’un Fatihi Sultan II. Mehmet’in babası II. Murad döneminde 1442 yılında Bursa’da Irgandılı Ali oğlu Tüccar Muslihiddin tarafından, Mimar Abdullah oğlu Timurtaş'a yaptırılmıştır. Hace Muslihiddin Azerbaycan’dan aldığı ipeği İtalyan tüccarlara satan, dönemin önemli tüccarlarındandır. Hace; Selçuklular döneminde mutasavvuf alimler için kullanılmış olsa da Osmanlı döneminde üst sınıf tüccarlara verilen lakaptı.

Bursa’nın 15. ve 16. yüzyıllarda önemli bir ticaret merkezi olması sürecinde rol oynayan imar faaliyetleri kapsamında tüccarların da ticaret amaçlı yapıları inşa ettirdikleri bilinmektedir. Bunun en bilinen örneği Irgandı Köprüsüdür. Hoca (Hace) Muslihiddin İran'daki Irgandı'dan geldiği ve Irgandılı Muslihiddin olarak bilindiği için köprüye de 'Irgandı' deniliyor.

Benzer örnekleri İtalya'nın Floransa (Ponte Vechio), Venedik (Ponto Rialto) ve Bulgaristan'ın Lofça (Osma) şehrinde bulunmaktadır. 1345 yılında yapılan Ponte Vechio’nun bazı kaynaklarda Irgandı’dan daha evvel yapıldığı geçse de işlevsel olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Floransa’daki köprünün üzerinde, dışarıdan bakılınca kimin geçtiğini görmeyi engelleyen dükkanlar yapılmış, böylelikle o dönem halkın arasına karışmak istemeyen Floransa’nın ve İtalya’nın tarihinde önemli rol oynayan Meşhur Medici Ailesi, bu boş dükkanları gizli bir geçit olarak kullanmış. Çarşılı köprü olma tarihi ise 1591 yılıdır. O yüzden Dünya’nın ilk Çarşılı Köprüsü Irgandı Köprüsüdür.

Adı geçen Muslihiddin'in başka vakıfları ve Sakarya üzerinde köprüleri olduğu tarihi kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu belgelerde, köprünün ilk yapıldığı dönemde kagir bir yapı olduğu, köprü üzerinde 31 dükkan ve 1 mescit ile 2 adet büyük depo (ahır) bulunduğu belirtilmektedir. Dükkanlar genelde hallaç (Yün - Yorgancı) olduğundan 'Hallaçlar Çarşısı' olarak da biliniyor.

Köprünün bulunduğu yer, Osman Gazi’nin oğlu Çoban Bey’e ait vakıf alanındadır. Güneydoğusunda Gökdere bulvarının geçtiği kesimde Kurtoğlu Mezarlığı bulunmaktaydı fakat günümüze ulaşamamıştır. 

Gökdere üzerinde yer alan ve şehrin merkezini doğusuna bağlayan köprülerden yukarıdan aşağıya doğru üçüncüsüdür. Bursa’nın en büyük iki ilçesinin tam ortasında kalır: Doğusu Yıldırım, Batısı Osmangazi. Ayrıca köprünün Yıldırım tarafı Osmangazi tarafına göre 120 santimetre daha yüksektir.

Kurtuluş Savaşı sonrasında iki sene iki ay iki gün süren işgalin ardından Yunan işgal kuvvetlerinin Bursa’yı terk ederken bombaladıkları köprü 1922 yılında yıkılmıştır. 1949’da ve 1989’da onarım geçirmiştir. Son haline 2004 yılında kavuşmuştur. 

Aynı zamanda Bursa'da çekilmiş ilk fotoğraflardan biri bu köprüyle ilgilidir. Uludağ, Gökdere ve köprünün yer aldığı ilk Bursa fotoğrafı şehre 1854 yılında gelen bir yabancı tarafından çekilmiştir. 1855 depreminde köprünün dükkan kısmı yani üstü tamamen yıkılmıştır.

Köprünün hem sağında hem solunda aynı profile sahip rengarenk dükkanlar karşılayacak sizi. Köprünün üzerindeki bu dükkanlarda ebrudan hat sanatına, ahşap oymacılığından nakkaşlığa ve çiniciliğe kadar çeşitli el sanatları yaşatılmaya çalışılıyor. El sanatları atölyelerinin yanında köprüde ayrıca oturup çay içebileceğiniz, dinginleşebileceğiniz ve Gökdere’den gelen su sesiyle birlikte temaşa edebileceğiniz kafeler de bulunuyor.

Osmanlı dönemi boyunca Bursa’dan geçen seyyahlar kitaplarında Irgandı Köprüsü’ne dair çok farklı ve enterasan bilgiler vermişlerdir. Anadolu’da incelemeler yapan Charles Texier’nin eserinde, XIX. yüzyılın ilk yarısındaki görünümünü yansıtan bir gravür yer alır. Aynı yıllarda 1836’da Bursa’ya gelen Miss Julia Pardoe Seyahatnamesinde köprünün bir gravürünü yayımlamış ve yapıyı Roma eseri olarak tanıtmıştır. 1573-1589 yılları arasında Bursa’ya gelen Alman Reinhardt Lubenau, Irgandı Köprüsü’nün tek kemerinin üstünde dükkanların sıralandığını bildirir. Ona göre uzunluğu 300 m. kadar olan köprü Bursa’nın fethinden önceye ait bir Hristiyan eseridir. Gelin biz, Seyahatnamesine Bursa’dan başlayan ünlü seyyahımız Evliya Çelebi’ye bırakalım son sözü.

Irgandı Köprüsü'nün Hikayesi

Irgandı Köprüsü'nün yapılmasının sebebi: Türkçede "ırgandı", "sallandı" manasındadır. 1326 yılında Orhan Gazi, Bursa'yı fethetmiştir, O sırada Allah uğruna savaşan yiğitlerden biri hamama giderken bu köprü yerinde "çıkayım mı, geleyim mi" gibi bir ses işitir. Gazi hemen kılıç çekip "Çık bakalım, ne yapabilirsin?" diyerek sesin geldiği yere bir kılıç vurunca, vurduğu yerden gürleyip büyük bir hazine meydana çıkarak yer ırgalanıp sallanır, sarsılır. Gazi hayrette kalarak şaşırır, iki yanına bakarak ne görse iyi? Derenin içi Fidka sikkeli altınlarla dolu. Hemen koşarak Orhan Gazi'ye başından geçenleri anlatır. O da: "Ne hayır ettin? Allah sana kısmet etmiş. Git Bursa'da hayrata sarfet." diye emreder. Savaşçı, bütün malı evine taşıyarak onda birini Devlet Hazinesi'ne verdikten sonra kalanı ile büyük bir köprü yaptırır, işte Irgandı Köprüsü denmesinin sebebi budur.

Evliya Çelebi Gözüyle Irgandı Köprüsü

"Bursa'nın bir çarşısı da Gökdere'deki Irgandı Köprüsü üzerindedir ki sağlı sollu 200 kadar dükkandır. Hücrelerinin pencereleri, altlarından geçen Gökdere'ye bakar. Bu köprü dükkanlarının üzeri bütün tonoz kemerlerle yapılmış olup kurşunla kaplıdır. Bu köprünün iki başında kale kapıları gibi demir kapılar üzerinde mazgal delikleri vardır. Kapılar kapanırsa başka bir yerden girmek mümkün değildir.

Köprünün bir tarafı boştur. Han gibi misafirhane olup at bağlanır. Anadolu'da, Arabistan'da ve Acemistan'da bir gözlü, meşhur, göğe yükselmiş büyük köprülerin biri de budur."

 

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.