Cittaslow Nedir? Türkiye’nin Sakin Şehirleri

Cittaslow Nedir? Türkiye’nin Cittaslow Şehirleri

Cittaslow (Sakin Şehir) nedir? Türkiye’nin Cittaslow şehirleri hangileri? Seferihisar, Gökçeada, Akyaka, Şavşat, Göynük ve diğerleri...

Kaçmak istiyorsunuz değil mi? Yaşadığınız şehrin gürültüsünden ve trafiğinden yoruldunuz. Boğulduğunuzu hissediyor musunuz? Bu sorulara “Evet” cevabını verenlerin sayısının epeyce olduğu kanaatindeyim.

Gezginler bilir Cittaslow diye bir akım var. Hatta bu akımın peşinden gidip sakinlik kovalayanlar çok fazla. Ülkemizde Cittaslow akımı 2009 yılında başladı. Liste hızla arttı ve bugün Türkiye’nin yirmiden fazla sakin şehri var. Hayatı yavaşlatmak, biraz sakinlemek ister miydiniz? O halde sizleri Türkiye’nin sakin şehirleri ile tanıştıralım.

Öncelikle “Cittaslow” kavramı nedir, nasıl ortaya çıktı? Bu hareketin amacı nedir? Şayet bir şehir cittaslow seçilmek istiyorsa hangi kriterlere sahip olmalı? Bu gibi sorulara cevap verelim ve ardından Türkiye’deki cittaslow şehirlerimizi sıralayalım.

Cittaslow ( Sakin Şehir) Nedir?

Akyaka Cittaslow şehri. Sakin yaşam tarzı, doğa ve deniz turizmi.

Doğal Güzellikleriyle Meşhur Sakin Şehir – Akyaka, Muğla

Adını sıkça duyduğumuz bu kavram ilk olarak 1999 yılında hayatımıza girdi. Cittaslow uluslararası bir belediyeler birliğidir. İtalya’dan dünyaya yayılan bu ifade İtalyanca “citta” ve İngilizce “slow” kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. “Citta” İtalyancada şehir anlamına gelirken, “slow” ise İngilizcede yavaş manasındadır. Yani kısaca bu iki kelimenin birleşmesiyle “sakin şehir, yavaş şehir” ifadesi ortaya çıkmıştır.

Kulağa hoş geliyor değil mi? Zira hepimiz biraz yavaşlamak, arada bir de olsa sakin kalmak istiyoruz. Kent yaşamının zorlukları insanları daha sakin şehirlere itmeye başladı. Özellikle de son on yıl içerisinde doğaya dönüş hızlandı. İnsanlar bir nebze olsun rahatlamak adına daha sakin yerleri tercih eder oldu. Cittaslow akımına dahil olan şehirler hakikaten ruhumuza ilaç gibi geliyor. “Yavaş kent” akımına siz de katılmak istemez misiniz?

Cittaslow Nasıl Ortaya Çıktı?

İznik, Cittaslow şehri. Tarihi surları, çini sanatı ve kültürel mirasıyla ünlü.

Tarihi ve Kültürel mirasın buluştuğu Cittaslow – İznik, Bursa

Pekala cittaslow akımı nerede ve nasıl doğdu? Bu akım 1999 yılında İtalya’da doğmuş ve zamanla bir çok ülkeye yayılmıştır. Aslında cittaslow’dan evvel Slow Food akımına değinmek daha doğru olacaktır. Slow Food yani “Yavaş Yemek” akımı 1986 yılında Carlo Petrini tarafından başlatılan uluslararası bir akımdır. İtalya’nın Bra kentinde 1949’da dünyaya gelen Petrini çok kıymetli bir yazar olmanın yanı sıra Slow Food akımının kurucusudur. 1986 yılında Roma’da bulunan Piazza di Spagna’da (İspanyol Merdivenleri) bir Mcdonalds’ın açılışını gördükten sonra buna tepki olarak Slow Food yani “Yavaş Yemek” akımını kurmuştur.

1999 yılına gelindiğinde ise Greve in Chianti şehrinin eski belediye başkanı Paolo Saturni’nin öncülüğünde dört küçük İtalyan şehri bir araya gelerek Cittaslow akımını kurmuşlardır. Bu belediyeler Orvieto, Bra, Greve in Chianti ve Positano’dur.

Cittaslow 28 madde ve 5 ek metinden oluşan bir tüzük içerisinde işlevini devam ettirmektedir. Bu tüzükte Cittaslow örgütünün kuruluşu, organları, organların yapısı, birliğin logosu, logonun nasıl kullanılacağına dair bilgiler ve bu birliğe üye olmak isteyen kentlerin yapması gerekenler belirtilmiştir.

Cittaslow’un merkezi İtalya’nın Orvieto kentidir.

Cittaslow Hareketinin Amacı Nedir?

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, Osmanlı mimarisiyle ünlü bir Cittaslow şehridir.

UNESCO ve Cittaslow Şehri – Safranbolu, Karabük

Hızla küreselleşen dünyadan aslında çoğumuz şikayetçiyiz. Aynı olmak, birbirine tıpatıp benzemek insanı korkutmuyor değil. Dünya üzerinde var olan yüzlerce şehir, ülke, kültür ve geleceğe bırakılacak olan miras ‘Tek’ olmamalı değil mi? İşte bu düşünceden yola çıkan cittaslow ‘aynılaşmamak’ adına her şehrin kendi kültürüne, mimarisine, mutfağına sahip çıkmayı amaç ediniyor. Her şehrin bir kimliği ve karakteri var. Ki zaten bu farklılıklar bizleri seyahat etmeye iter. Merak ederiz bir kentin insanını; ne yer ne içer, neyi sever, nasıl yaşar? Bunları yerinde görmek için valizi toplar yollara düşeriz öyle değil mi? Cittaslow hareketinin tam da amacı orada var olan o öz kültürü ve dokuyu korumak, geleceğe aktarmak.

Kentlerde hızlı ve tüketime bağlı bir yaşam tarzı sürüyoruz. İletişim yok hep bir yarış var. Büyük kentlerin telaşı da büyük. Özgünlükten uzak bir çok değeri kenara bırakıp yarış halinde koşturuyoruz adeta bu kentlerde. İşte Cittaslow bu hızlı yaşamın aksini sunarak şehirlerin özgün kimliklerini korumasını sağlıyor. Cittaslow bir şehre gittiğinizde tarihi dokusunu hissedip, yörenin insanıyla direk iletişime geçip yöresel lezzetleri tadıyorsunuz. El sanatlarını yerinde görüp farklı bir kültüre kapı aralıyorsunuz.

Cittaslow felsefesi yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanması gerektiğini savunmaktadır. Bu akım insanların sosyalleşebileceği; sosyalleşirken de gelenek, görenek, mutfak ve kısaca öz benliğine sahip çıkabilen kentler yaratmaktadır.

Cittaslow Şehir Olmak İçin Kriterler Nelerdir?

Gökçeada, Türkiye’nin Cittaslow unvanına sahip en büyük adası. Yavaş yaşamın merkezi.

Türkiye’nin En Büyük Cittaslow Adası – Gökçeada, Çanakkale

Cittaslow’a üye olabilmek için bazı kriterler var. Uluslararası Cittaslow Birliği’ne başvuru sürecini Cittaslow Türkiye Ofisi yönetmektedir. 1999’da İtalya’nın Greve in Chianti kentinde kurulan Cittaslow Birliği, nüfusu 50 bin altında olan şehirlerin üye olabildiği bir belediyeler birliğidir. Bir kentin Cittaslow’a üye olabilmesi için yaptığı çalışmalardan 50 puan ve üzeri alması şarttır. Aday kentlerin başvuru süreci sonrası ciddiyetle çalışması, belirlenen 7 ana başlık ve altındaki maddeleri titizlikle yerine getirmesi gerekmektedir. Toplamda 72 kriter aşağıdaki 7 başlıkta toplanmıştır:

1. Çevre politikaları

2. Altyapı politikaları

3. Kentsel yaşam kalitesi politikaları

4. Tarımsal, turistik, esnaf ve sanatkarlara dair politikalar

5. Misafirperverlik, farkındalık ve eğitim için planlar

6. Sosyal uyum

7. Ortaklıklar

Cittaslow’un Sembolü: Salyangoz

Cittaslow Logosu

Cittaslow Logosu

Cittaslow’un logosuna hiç dikkat ettiniz mi? Sizce de cuk diye oturmamış mı? Bu yavaş akıma en uygun olsa olsa salyangoz olurdu. Salyangoz yavaş bir canlıdır. Bu felsefeye de en çok uyan logo salyangoz oldu. Aslında salyangoz, ilk olarak yukarıda bahsettiğim üzere Slow Food hareketinin logosunda yer almıştı. Devamında Cittaslow akımında da yine salyangoz kullanıldı. Salyangozun kabuğunda ise geçmişin tarihi binaları ile günümüzün modern binaları yer almaktadır.

Cittaslow felsefesi yavaşlamak ya da geri kalmak değildir. Aksine teknolojiyi doğru orantıda ve verimli olabilecek şekilde kullanmayı, kentlerin değerlerini gelecek kuşaklara taşımayı ve taşırken de bunu emin ve sakin adımlarla yapmayı amaçlamaktadır. Salyangoz ise bu felsefenin logosunda baş rolü kapmıştır.

Bize verdiği mesaj net: sakinle, yavaşla ve zamanın keyfini çıkar. Dün ile bugün arasında sakin adımlarla yol al… Tıpkı salyangoz gibi

Ünlü yazar Milan Kundera’nın bir sözü ile bitirelim mi?

“Yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın düzeyi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır.”

Türkiye’deki Cittaslow Şehirleri

Göynük, Cittaslow unvanına sahip tarihi Osmanlı kasabası. Huzurlu yaşam ve kültürel miras.

Tarihi Osmanlı Kenti ve Cittaslow Şehri – Göynük – Bolu

Türkiye Cittaslow akımına dahil olan ülkelerden biridir. Ülkemizde bir kent “yavaş şehir” olmak istiyorsa öncelikle “Cittaslow Türkiye Ulusal Ağına” katılmak zorundadır. Şimdiye dek gerekli kriterleri yerine getiren 20’den fazla kentimiz “Cittaslow” ünvanını aldı. Türkiye tarihi açıdan zengin bir coğrafya dolayısıyla ilerleyen yıllarda bu sayının daha da artacağına inanıyoruz. Listede farklı bölgelerden birçok şehrimiz yer almaktadır. Lakin hemen belirtelim ki Türkiye’nin ilk Cittaslow şehri 2009 yılında Seferihisar seçilmiştir. Ayrıca Dünyanın ilk Cittaslow Metropolü 2022 yılında İzmir olmuştur.

Şimdi gelin Cittaslow şehirlerimizi bu ünvanı aldıkları yıl ile sıralayalım:

1. Seferihisar, İZMİR (2009)

2. Akyaka, MUĞLA ( 2011)

3. Gökçeada, ÇANAKKALE (2011)

4. Yenipazar, AYDIN (2011)

5. Yalvaç, ISPARTA (2012)

6. Vize, KIRKLARELİ (2012)

7. Perşembe, ORDU (2012)

8. Halfeti, ŞANLIURFA (2013)

9. Şavşat, ARTVİN (2015)

10. Uzundere, ERZURUM (2016)

11. Göynük, BOLU (2017)

12. Gerze, SİNOP (2017)

13. Eğirdir, ISPARTA (2017)

14. Ahlat, BİTLİS (2018)

15. Mudurnu, BOLU (2018)

16. Köyceğiz, MUĞLA (2019)

17. Güdül, ANKARA (2020)

18. Arapgir, MALATYA (2021)

19. Foça, İZMİR (2021)

20. İznik, BURSA (2021)

21. Kemaliye, ERZİNCAN (2022)

22. Finike, ANTALYA (2022)

23. Şarköy, TEKİRDAĞ (2023)

24. Safranbolu, KARABÜK (2024)

25. Daday, KASTAMONU (2024)

26. İbradı, ANTALYA (2024)

Sonuç olarak; Cittaslow, İtalya’da doğmuş ama bir çok dünya ülkesini etkisi altına almış güzel bir akımdır. Bu felsefeye kulak vermemek ya da etkilenmemek mümkün değil. Lakin bir tur rehberi olarak gittiğim cittaslow kentlerinde bazen gördüğüm manzara beni üzmüyor değil. Hala bu felsefeyi tam idrak edememiş olacak ki gelen ziyaretçiler bu kentlerde eksikliklerden dem vuruyor. Mesela Göynük gibi muhteşem bir yavaş şehre gelip de McDonalds soranlar gibi…

Lütfen öncelikle bu akımı anlayıp, benimseyip öylesi çıkın yola. Hızlı yaşam tarzınızı arayacaksanız buralar size göre değil. Ama Canım Anadolu’nun bam teline dokunup özüne ineceğim derseniz bu muhteşem cittsalow kentleri size kucak açacak…

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun…

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.