Parion Antik Kenti nerededir, nasıl gidilir? Parion Antik Kenti tarihçesi ve hikayesi nedir? Parion'daki yapılar nelerdir? Parion ismi nereden geliyor?Kemer Köy ve Parion
Antik Troas bölgesinin kuzeyinde yeni bir değer ortaya çıkıyor. Kuzey Ege, Çanakkale denince akla gelen ilk antik kentlerin arasında yer alabilecek olan bu kent Parion Antik Kenti’dir.
Belki herkesin Çanakkale ziyaretleri sırasında marka olan ya da ulaşılabilirliği daha kolay olan yerleri seçiyor olması Parion’un biraz geri planda kalmış olmasına sebep olabilir. Ama yavaş yavaş adını duymaya başladığımız bu kent, yakın zamanda sık ziyaret edilen yerlerin başında yer alacak.
Parion Antik Kenti
Parion Antik Kenti Nerede ve Nasıl Gidilir
Parion Antik Kenti, konumu itibariyle Çanakkale merkezden 90 km., Biga’dan ise yaklaşık 30 km. uzaklıkta bulunuyor. Bursa üzerinden gelirken Çanakkale’nin Biga ilçesini geçtikten sonra Balıklıçeşme Köyünden Parion tabelasını takip ederek sağa dönmek gerekiyor. Yaklaşık 13 km yani 20 dakikalı bir mesafede Kemer Köy ve ardından yavaş yavaş toprak altından çıkmaya çalışan Parion’a ulaşacaksınız.
Küçük araçlarla ulaşım gayet kolay iken büyük otobüslerle buraya gelmek istenildiği takdirde dar yollara dikkat edilerek ulaşım sağlanabilir. Kente girdikten sonra deniz ile iç içe bir kent sizi karşılar. 2 limanı, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı girişi neden tarih boyunca yerleşim gördüğünü açıklar gibi.
Kente giden yol üzerinde yer alan Kemer Köy içerisinde barındırdığı tarihi dokuyla da dikkat çeker. Bu tarihi köyde yapılacak çevre düzenlemeleri ve hemen yanıbaşında akan dere kenarına yapılacak olan restaurantlarla büyük bir potansiyele sahip. Rumlarla Türklerin iç içe yaşamış olduğu bu köy, yapılacak olan restorasyon çalışmaları neticesinde Parion Antik Kenti’ne büyük bir değer katacaktır.
Kemer Köy
Parion Adı Nereden Gelir
Kentin isminin geldiği yer konusunda da rivayetler var. Paroslular kurduğundan dolayı isminin Paros’tan gelmiş olabileceği gibi Troya Savaşı’nın en önemli aktörlerinden biri olan Kral Priamos’un oğlu Paris’ten de gelmiş olabileceği de söylenir..
Babası Priamos tarafından Troya’dan gönderilen Paris’in çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği kent olması, ardından İda Dağındaki güzellik yarışması ve Troya Savaşı'na uzanan bir sürecin çıkış noktası olma ihtimali büyük.
Parion Antik Kenti’nin giriş ücreti yok.
Aile Mezarı
Parion Antik Kenti Tarihçesi
Antik Çağ’ın önemli tarihçilerinden olan Strabon, Geographika adlı eserinde Parion’dan şöyle bahseder:
“Parion kenti deniz kıyısındadır ve Priapos’unkinden daha geniş bir limanı vardır ve kentin toprakları Priapos’un zararına olarak artmaktadır; çünkü Parionlular Priapos’un topraklarının bağımlı bulunduğu Attaloslara yaltaklanarak himaye görmüşler ve bu sayede Pergamon krallarının izniyle Priaposluların topraklarının büyük bir kısmını kendilerine çekip almışlardır. Burada Ophiogenlerin (Yılan yaratılışlı) yılan kabilesine mensup oldukları efsanesi anlatılır. Ophiogen erkeklerinin, yılan tarafından ısırılan kişilerin yaralarını devamlı okşayarak, zehiri kendi vücutlarına aktarıp ateşi, acıyı dindirerek tedavi ettikleri söylenir. Efsaneye göre kabilenin gerçek kurucusu, yılandan insana dönüşen bir kahramandır. Bunun, kabilesinde bir süre nüfuzu devam etmiş Libyalı Psyllerden olması muhtemeldir. Parion, Miletoslular tarafından kurulmuştur.”
Odeon Orkestra
Aslında bu coğrafya, tarih meraklısı olanlara yabancı bir yer değil. Şöyle ki Büyük İskender, seferi sırasında önce Gelibolu Yarımadası’nda bugünkü Şehitler Abidesi'nin altında bulunan Elaious Antik Kenti’ne gelir. Oradan Troya’ya geçip Akhilleus’un mezarını ziyaret eder ve sonrasında ordusunun geri kalanıyla buluşmak üzere Lapsakos’tan (Lapseki) geçerek Granikos Ovasında M.Ö. 334’te Mayıs ayında Rodoslu Memnon komutasındaki Pers Ordusunu mağlup eder. İşte Parion da bu coğrafyanın hemen yanıbaşındadır.
Aynı zamanda Troya Antik Kenti yakınında yer alan Troya Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz ve ihtişamıyla sizi büyüleyecek olan Biga yakınlarında Gümüşçay Beldesinde Kızöldün Tepesinde bulunan 2600 yıllık Polyksena Lahdinin bulunduğu yerlerdir. Yani burada Parion gibi bir değerin olması gayet normaldir.
Polyksena Lahdi - Troya Müzesi
Tarihine de baktığımız zaman M.Ö. 700’lerde Milet, Erythrai ve Paros Adasından gelenlerin ortaklaşa kurmuş olduğu bir liman kentidir. Konumu itibariyle çok önemli bir jeopolitik öneme sahiptir. Jeopolitik öneminin yanı sıra Roma Ordusunda görev yapan lejyonerlerin askerlik kariyerlerinin bitiminde emeklilik hayatlarına devam ettikleri önemli bir sayfiye kentidir.
Parion Antik Kenti’nde Neler Görebilirsiniz
Persephone'nin Hades tarafından kaçırılması
Küçük kazı evi bahçesinde bir zamanlar oldukları yerlere dönmeyi, restore edilmeyi bekleyen, koruma altına alınmış parçalar arasında birkaç figür hemen kendini belli eder. Persephone; Hades ve Demeter arasında gidip gelen bir tanrıçadır. Hades tarafından kaçırılan Persephone’nin yer altında kaldığı süre içerisinde Dünyayı çorak bırakan Demeter’in Persephone yanına döndüğünde bitkilerin çiçerk açmasını sağlamasıyla mevsim döngüsünün konu edildiği mitolojik figürler...
Kent içerisinde bir antik kentte karşılaşabileceğiniz bütün unsurlara rastlamak mümkün. Örneğin; tiyatrosu, odeonu ve hamam bölümleri ile surlar ve kente su sağlayan su kemerlerini (aquaduct) görebilirsiniz. Özellikle kentin yüksek bölümlerinde tepelerin yamaçlarına yapılmaya özen gösterilmiş, önemli kişilere ait villalar da görülmektedir.
Odeon
Odeon
Kentin en çok göze çarpan yapılarından biri olan odeon, belki de Troas bölgesinin en sağlam odeon yapılarından birisidir. Zemini mermer kaplı bu yapı yaklaşık bin kişilik olup meclis toplantılarının yapıldığı, zaman zaman da küçük temsillerin yapıldığı bir yapıdır.
Genel anlamda Grek kültüründe gördüğümüz merdivenlerin altında yer alan aslan ayağı şeklinde süslemeleri burada da görebiliyoruz. Bu aslan ayağı şeklindeki süslemeler oturma yerlerini bölen merdivenlerin altında rahatlıkla görülür. Sahne binası tahrip olmasına rağmen kazılar sırasında çıkan parçalarının bir kısmıyla sahne binasının yıkılan bölümlerini ayağa kaldırma çalışmaları devam ediyor.
Roma Hamamı
Hamam
Yaklaşık 5 – 6 bölümü ortaya çıkartılmış olan Roma Hamamı, ulaşılan arkeolojik verilere göre 2. yüzyılda Hadrian döneminde inşa edilmiştir. 3. yüzyılda Got istilası ile büyük bir tahribata uğramış olan yapı, sonraları tekrar onarımlar görerek varlığını 5. yüzyıla kadar sürdürmüştür. Bir hamamda görmeye alışık olduğumuz parçaları bu binada da rahatlıkla seçebiliyoruz.
Antik Çağ’da hamamlar bir kentin en önemli yapılarıdır. Özellikle deniz kenarında bulunan bu tarz kentlerde hastalıkların şehre girmesini engellemek amacıyla birden fazla hamam bulunabilir. Parion’daki kazı çalışmaları sırasında şu ana kadar 3 farklı hamam yapısıyla karşılaşılmış olması, kentlerde temizliğe verilen önemin de en büyük kanıtıdır. Bu hamamlardan birinin sadece Romalı askerler tarafından kullanılıyor olması ve yapılışı sırasında Anadolu'da rastlanmayan bir teknikle yapılmış olması buranın Anadolu dışından etkilendiğini gösterir.
Hamam
Tiyatro
Yaklaşık 5 bin kişilik bir kapasiteye sahip olan tiyatro ise M.S. 1. yüzyıl itibariyle yapılmıştır. Özellikle Hadrian’ın bölgeyi ziyareti sonrası yapılan eklemelerle binalar daha da ihtişamlı bir yapı halini almıştır.
Tiyatro dendiği anda ilk akla gelen bu yapıda sergilenen temsillerdir. Ama bazı durumlarda bu tarz yapılar farklı temsillere de ev sahipliği yapmıştır. Nitekim kazılar sırasında ortaya çıkarılan bazı yazıtlarda Parion Antik Kenti’nde her 5 yılda bir gladyatör oyunlarının da yapıldığı görülmektedir.
Gladyatör Grafiti
Gladyatör dövüşlerinin bir kentte sürekli olması maliyeti düşünüldüğünde pek mümkün değildir. Bu nedenle belirli aralıklarla yapılmaktadır. Tiyatroda gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yazıtlarda var ama bize en önemli görsel kanıtı sunan ise tiyatronun belirli yerlerine kazınmış gladyatör grafitileridir.
Tiyatronun en büyük talihsizliği ise geç dönemde eklenen bir sur duvarının tiyatronun sahne binasında geçmesi ve sur duvarı inşasında ise kullanılan malzemenin oturma sıralarındaki taşlar olmasıdır. Bu yüzden oturma sıralarının büyük bölümü eksiktir.
Haç Planlı Kilise ve Sevgililer Mezarı
Parion Antik Kenti’nin en önemli ziyaret yerlerinden biri de halk arasında Aşıklar Tepesi olarak adlandırılan ve İçdaş fabrikasının sınırları içerisinde kalan bir tepe üzerinde gerçekleştirilen kazılar sırasında ortaya çıkan haç planlı bir kilisedir.
Haç Planlı Kilise ve Sevgililer Mezarı
Haç planlı kiliselere her yerde rastlanabilir ama bunu eşsiz kılan kazılar sırasında ortaya çıkan 2 farklı mezardaki 3 bedendir. Biri tek olarak gömülmüşken, 2 beden tek mezarda yanyanadır. İşte burayı eşsiz kılan da budur. Dünyada 3 tane örneği bulunan sevgililer mezarı İtalya ve Ukrayna’dan sonra Parion Antik Kenti’nde ortaya çıkmıştır. Bu yüzden bu mezar oldukça değerlidir.
Parion Antik Kentinin Efsanesi Apollonius ve Maria’nın Aşkı...
Sevgiller Mezarı
Apollonius’a aşık olan Maria ve Maria’yı gücünü kullanarak elde etmek isteyen Roma valisinin hikayesidir. Roma valisine direnen iki genç ve bu iki gence yardım eden bir rahip. Ne olursa olsun ayrılmak istemeyen genç çift bir rahipten yardım ister. Gizlice evlenen gençlerden ve rahipten intikamını almaya karar veren valinin onları öldürmesi sonrası gömüldükleri yerdir bu haç planlı kilise. Efsanenin devamı için Suat Karataş’ın Bir Parion Efsanesi adlı kitabını okumanızı tavsiye ederiz.
M.S. 4. yüzyıla tarihlenen bu kilise ve efsane ziyaretçilerine farklı bir deneyim de yaşatıyor. Parion kazı ekibinin bu bölgeyi daha iyi tanıtma çabalarından biri olarak ziyaretçilere bu iki gencin hikayesinin canlandırması yapılıyor. Müziği, dekoru, kıyafetleri ve inanılmaz ortamı ile bu canlandırma her ziyaretçinin zihnine kazınıyor.
Odeonda bir gösteri
Parion Kazı Çalışmaları
Parion Antik Kenti’nde Prof. Dr. Cevat Başaran başkanlığında 1997 yılında başlayan yüzey araştırmalarının ardından 2005 yılında başlayan kazılar yaklaşık 11 – 12 farklı noktada devam etmektedir. 2015 yılından beri arkeolojik çalışmalar Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığında devam etmektedir.
Kazı çalışmalarına her türlü desteği veren başta İçdaş firması, TTK, GMKA gibi paydaşların buraya gerçekten gönül verdikleri gösterdikleri çabadan belli oluyor. Önceden haber verildiği zaman yapamayacakları hiçbir şey yok. Tiyatro sahnelenmesinden, odeonda kokteyle kadar her türlü imkanı ziyaretçilere sağlamaya hazırlar.
Odeonun karşısında bulunan su kuyusu
Ülkemizde yıl boyu devam eden 20 kazı yerinden biri olan Parion Antik Kenti ziyaretine karar verirseniz orada görev yapmakta olan kazı ekibi size eşlik etmekten memnuniyet duyacaktır. Akılda bulunması gereken ise Aşıklar Tepesinin İçdaş fabrikası içinde kaldığından kazı ekibinden bir refakatçi alarak oraya gidebileceğinizdir.
Artık Çanakkale’de Assos, Troya, Apollon Smintheus, Alexandria Troas gibi kentleri gördükten sonra Parion sırasını bekliyor.
Antik kentleriyle, deniziyle, Rumların ve Türklerin iç içe yaşadığı Kemer Köyüyle, gün batımıyla yeni bir kent doğuyor. Kazı ekibinin de dediği gibi Troas’ın parlayan yıldızı Parion doğuyor.
Parion Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş ve Ekibine fotoğraflar için teşekkür ediyoruz.