Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın Alanya'ya bıraktığı en güzel eser, Alanya’nın sembol yapıları Kızılkule ve Tersane hakkında bilmedikleriniz...
2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Alanya'nın simgesel yapısı olan Kızılkule , kızıl rengi ve sekizgen formu ile Anadolu Selçuklularından kalan en önemli eser dersek, nasıl bir yapı olduğunun da zihinlerde canlanmasına yardımcı olmuş oluruz sanırım. Hani bazı yapılar olur önünüze konduğunda hemen onunla özdeşleşmiş yer aklınıza gelir. İşte Kızılkule de Alanya için odur.
Şehir 1221 yılında Alaaddin Keykubat tarafından alındıktan sonra Selçukluların kışlık başkenti olmasının yanı sıra; nasıl Sinop Karadeniz için bir deniz üssü olduysa, Alanya da Akdeniz için bir deniz üssü olacaktır. Tabii ki böyle olmasının en önemli sebebi de Kızılkule’nin yanına inşa edilen 5 bölümlü tersane. Sultan Alaaddin Keykubat’ın karanın ve iki denizin sultanı olarak anılmasına vesile olan yerlerden birisi de Alanya’dır.
Kızılkule
1226 yılında Alanya Kalesi’nin doğusuna inşa edilen Kızılkule, şehre bu yönden gelebilecek saldırıları önlemek amacıyla 1226 yılında Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirilir. Kızılkule’yi inşa eden usta olan Halepli Ebu Ali Reha el Kettani, aynı zamanda Sinop Kalesi’nin de ustasıdır.
Selçuklularda iyice aşina olduğumuz sekizgen planda inşa ettirilen Kızılkule 33 metre yüksekliğindedir. Alt kısımlarda kireçtaşı kullanılırken, üst kısımlar da ise kulenin de bu isimle anılmasına sebep olacak kırmızı tuğlalar kullanılmış. Dışarıdan olukça sade bir görünüme sahip olan Kızılkule için Evliya Çelebi, kuşatma sırasında 2000 asker alabildiğini ifade eder. Ayrıca 56 mazgal penceresi, 22 zift dökme açıklığı ve 6 çörten bulunan kulenin savunma sistemi oldukça kuvvetli inşa edilmiş.
Giriş kapısında bir kitabe bulunan Kızılkule 5 katlı bir yapı. Bu katlar belli dönemlerde sergi amacıyla da kullanılıyor. Kulenin tam ortasında tepeden aşağı inen bir sarnıç var. Hatta Osmanlı Döneminde yapının sadece sarnıç olarak da kullanıldığı söylenir. En üst terasa çıktığınızda ise enfes bir manzara sizi bekliyor olacak.
Alanya’nın doğu kısmını ve Keykubat Plajı’nı tamamen görebileceğiniz bir manzaraya sahip. Diğer tarafta ise Tersane ile kule arasındaki plaj, Tersane ve surları görebiliyorsunuz. Arkanıza tepeye baktığınızda ise kulenin de bir parçası olduğu Alanya Kalesi, doğusuyla batısıyla bütün Alanya’yı kucaklıyor adeta.
Akşam hava karardığında ise kale surlarıyla beraber Kızılkule’de ışıklandırılıyor. Alanya’nın simgesi olan bu yapının akşam ışıklandırılmış hali de mutlaka görülmeli. Tabii bunun için şehrin doğu tarafında yani limanın olduğu bölgede bulunmanız gerekiyor.
Kızılkule Alanya Belediyesi’ne bağlı, bu sebeple Müzekart geçerli değil.
Tersane
Kızılkule’den yaklaşık bir yıl kadar sonra 1227’de inşa edilen Tersane, Alanya’nın bir deniz üssü olmasının en önemli sebebidir. Kızılkule tarafından surların üstünden yürüyerek ulaşabileceğiniz Tersane yapısı günümüzde bir müze olarak kullanılıyor.
5 adet tonozlu gözden oluşan Tersane’nin gözlerinin uzunluğu yaklaşık 32 metre ile 43 metre arasında değişiyor. Kesme taştan yapılan Tersane gün ışığından olabildiğince faydalanılacak şekilde inşa edilmiş. İçerideki dumanın dışarı çıkmasını sağlayan menfezler de var.
Tersane dendiğinde aklımıza hemen gemi üretilen yer gelir ama burası sadece bu amaçla kullanılmadı. Gemilerin tamiratının yapıldığı, onarıldığı ve kullanılmadıklarında ise sığındıkları yer olarak da hizmet verdi. 1960’lı yıllara kadar tersane olarak kullanılan yapı günümüzde artık bir müze.
Üzerinde sultanın armasının olduğu bir kitabenin olduğu küçük kapıdan girdikten sonra içerideki yürüyüş yolunu takip ederek bütün bölümleri ziyaret edebilirsiniz. Her bir bölüm farklı bir sergi için kullanılmış.
1. bölümde antik dönemden kalma bir vinç sergileniyor.
2. bölümde Osmanlı Dönemi’ne ait bir yelkenli ve yelken için kullanılan dik ve yatay (mizena ve seren) direkler sergileniyor.
3. bölümde bir gemi direği ve gemi yapımında kullanılan çeşitli aletler sergileniyor.
4. bölümde antik çağlardan kalmış olan çıpalar sergileniyor.
5. bölümde gemilerde seyir sırasında yön belirlemede kullanılan aletler sergileniyor.
Alanya’daki tekne turlarının da durak noktalarından birisi olan Tersane, yanındaki Tersane Plajı ile beraber tarih ve denizin içiçe geçtiği bir ortam oluşturuyor.
Tersane’ye geldiğinizde içeri girmeden sağda bir mescid, solda ise tersane çalışanları için bir ofis bölümü bulunuyor.
Mescid içerisinde çok fazla bir şey yok ama yapılan restorasyon çalışmaları sonrası karşılıklı iki duvarda karşılıklı çift başlı kılıç yani “Zülfikar” resmedilmiş. Bunları da o dönemde burada bulunan yeniçerilerin çizdiği düşünülüyor. Yani yaklaşık 800 yıllık mescidin duvarında, Osmanlılar Döneminde çizilmiş yaklaşık 400 yıllık karşılıklı iki Zülfikar bulunuyor.
Alanya gezinizde şehrin en görkemli yapısı Alanya Kalesi'ni mutlaka gezin, Kızılkule ve Tersane'yi kesinlikle atlamayın.