Göynük Gezi Rehberi | Göynük Gezilecek Yerler

Cittaslow Göynük Gezi Rehberi | Göynük Gezilecek Yerler

Bolu’nun en güzel ilçelerinden biri olan Göynük hakkında merak ettiğiniz her şeyi RehberName’de sizler için kaleme aldık...

Şehirlerin gürültüsünden, kabusa dönen trafiğinden ve nefes almanızı zorlaştıran kirli havasından yoruldunuz mu? Öyleyse kapatın gözünüzü sizi bir yere götüreceğim…

Göynük; Anadolu’nun nakış nakış işlenmiş, ecdat kokan şehri. Heyecanla bir çırpıda geçmişe yolculuk yapma hissi uyandıran, zaman dursun isteyeceğiniz huzur kokan şehir. Sakinlik arayanlara ilaç adeta.

Bolu’nun ilçelerinden biri olan Göynük dün ile bugün arasında kutsal bir elçi gibi dimdik ayakta duruyor. Asırları devirmiş tarihi konakları baş döndürücü güzellikte. Kendine has mutfağı damaklarda yer etmekte. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’i ile de gönüllere dokunmakta...

2017 yılında Cittaslow şehri ilan edilen ve aynı zamanda Kentsel Sit Alanı kabul edilen Göynük gönüllerde taht kurmayı başarmıştır. Çünkü Göynük insana huzur veriyor. Sımsıcak insanı, manevi havası ve tarihi dokusu belleklerde iz bırakıyor. Bir haftasonunu Göynük’de geçirmeye ne dersiniz?

Bolu’nun kadim ilçesi Göynük hakkında merak ettiğiniz her şeyi sizler için yazdık. Göynük nerede, nasıl ulaşım sağlanır? Göynük’ün tarihi ve Göynük’te gezilecek yerler nelerdir? Göynük kaç günde gezilir? Göynük ne zaman Cittaslow (Sakin Şehir) ünvanını aldı? Göynük’te ne yenir, nerede konaklama yapılır? Göynük’den ne alınır? Hepsinin cevabı Göynük Gezi Rehberi’nde...

Göynük Nerededir? | Göynük’e Ulaşım

Göynük, Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu ilimizin dokuz ilçesinden biridir. Bolu’nun güneybatısında kalır ve Bolu merkeze yaklaşık 100 km uzaklıktadır. Mudurnu’ya 50 km, Taraklı’ya 28 km, İstanbul’a 210 km, Ankara’ya 230 km, Bursa’ya 200 km, Sakarya’ya 85 km, Eskişehir’e 120 km mesafesi vardır.

Peki Göynük’e nasıl ulaşım sağlanır? Göynük’e ulaşmak için en ideal olan kendi aracınızla yola çıkmanız. Elbette aracınız yok ve şehirlerarası otobüsle geliyorsanız geleceğiniz yön itibariyle Anadolu otoyolunu kullanarak önce Bolu’ya gelebilirsiniz. Bolu otogardan Göynük’e giden araçlar mevcut. Araç saatleri çok sık olmasa da yinede Bolu otogardan araç bulabiliyorsunuz. Ayrıca Bolu merkezden Valilik Binası yakınından da Göynük aracı kalkıyor.

Ankara’dan Göynük’e gelecek olanlar daha kısa yol olan Beypazarı-Nallıhan istikametini kullanarak Göynük’e ulaşabilir.

Bursa’dan Göynük’e en kestirme yol Yenişehir-İznik-Geyve-Taraklı üzerinden olacaktır. Kendi aracınız ile yola çıkarsanız ulaşım daha kolay olacaktır.

Göynük Kaç Günde Gezilir?

Yaklaşık 14 bin nüfuslu Göynük öyle büyük bir yerleşim değil. Buraya ulaştığınızda siz de göreceksiniz Göynük iki yamaç arasında kurulu şirin mi şirin bir yer. Yani gezip dolaşmanız günler sürmeyecek. Hatta bir gün, duruma göre de birkaç saat yeterli olacaktır. Bu noktada bir haftasonu kaçamağı planladıysanız ve kafa dinlemek istiyorsanız bir gece kalmalı Göynük tam tadında olacaktır.

Burada var olan butik otellerden birinde konaklayıp ertesi gün Mudurnu, Abant veya Taraklı’yı planınıza dahil edebilirsiniz. Göynük gezinizi dolu dolu yaşamak sizin elinizde. Fotoğraf meraklısıysanız tarihi konakların arasına dalıp enfes kareler yakalayabilir; Zafer Kulesi’nden şehri seyre dalıp sakinliğin keyfini çıkarabilir; lezzetli yöresellerin tadına bakıp bol bol alışveriş yapabilirsiniz.

Vakti ve bütçesi olanlar bir gece kalmalı Göynük’ü ceplerine koyabilir hatta anılarına...

Göynük Ne Zaman Cittslow (Sakin Şehir) Oldu?

Sahip olduğu tarihi ve doğal güzellikleri ile günümüze kültürel bir miras olarak gelen Göynük, bu durumun sürdürülebilir olması adına büyük çalışmalara imza atıyor. Göynük “Cittaslow” yani “Sakin Şehir” ünvanını almak için 2014 yılında çalışmalara başladı ve gerekli olan yaklaşık 70 kriteri yerine getirdi.

Bu emek dolu sürecin sonunda Göynük 2017 yılında Uluslararası Cittaslow “Sakin Şehir” ünvanını aldı. 2014 senesinde yaptığı başvurunun ardından gerekli koşulları sağlamada el birliğiyle hareket eden ilçe halkı, stresten uzak sakin yaşam isteyenlere ev sahipliği yapmaya hazır. Gerçekten de Cittaslow ünvanı bu şehre yakıştı.

İtalya’da 1999’da başlayan Cittaslow hareketi birçok ülkeye yayılmaya başladı ve Göynük de buna hak kazandı. Sakin ve yavaş bir yaşam için Göynük’e mutlaka uğramalısınız. Burada hengame yok, koşturmaca yok. Güleryüzlü insanların tam da şehrine uyan huzur dolu misafirperverliği var. Demem o ki havada aşk var, sükunet var...

Göynük’ün Tarihi | Göynük Hakkında Bilgi

Göynük, Batı Karadeniz bölümünde Bolu ilimizin sınırlarında şirin bir ilçedir. Klasik bir Osmanlı yerleşimidir aslında. İki tepe arasında kurulan yerleşim, karşılıklı yamaçlara inşa edilen evler, vadi tabanından akan su ve suyun etrafında şekillenen yaşamlar. Bu anlamda tam bir Osmanlı kasabasıdır Göynük. Lakin elbet Osmanlı ile başlamaz şehrin tarihçesi.

Antik Çağ’da Bitinya bölgesi içinde yer alan Göynük bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Üstelik Çin’den başlayan ve Anadolu’ya giren Tarihi İpek Yolu’nun en önemli duraklarından biri olmuştur. Günümüzde Ayaş-Sapanca İpek Yolu Turizm Koridoru olarak tanımlanan bir proje var. Bu projenin amacı bir zamanlar Ankara ile İstanbul arasındaki en kısa yol olan Geyve-Taraklı-Göynük-Mudurnu-Nallıhan-Beypazarı-Ayaş-Ankara güzegahını işaret etmektedir. Bu İpek Yolu Koridoru o yıllarda iki şehir arasındaki en kestirme yol idi. Bu güzergahtaki saydığımız yerleşimler haliyle ticaretin en yoğun geçtiği kasabalardı. Göynük de bunlardan biri olup asırlar boyu tüccarlara ve kervanlara durak olmuştu.

Zamanla Ankara-İstanbul yolunun değişmesi ile bu güzergah sapa hale gelmiş ve yavaş yavaş önemini kaybetmiştir. Şimdilerde Göynük ticaretten ziyade turizmden ekmek yemeye başlamış, cittaslow olmasıyla da sakinlik arayanların rotası haline gelmeyi başarmıştır.

Göynük’ün bilinen ilk ismi “Koinon Gallicanan” idi. Osmanlı döneminde şehre “Torbalı, Torbalı Göynük, Torbalı Gölyük, Türbeli Köylük” gibi isimler verilmiştir. Göynük isminin bir kaç farklı anlama geldiği düşünülüyor. Bazılarına göre “olgunlaşmış, göynümüş” demekken bazılarına göre “keçi kılından elde edilen heybe-torba” anlamındadır.

Bitinya bölgesi içinde yer alan Göynük’te sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Persler, Romalılar hükmetmiştir. Roma’nın ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma (Bizans) sınırında kalan Göynük akabinde Anadolu Selçukluları’nın hakimiyetine geçmiştir. Tıpkı Mudurnu gibi Göynük de 1200’lü yıllarla birlikte hızla Türkleşmeye başlamıştır.

Göynük, Anadolu Selçuklu sonrası kısa süreli de olsa hüküm sürmüş olan Umurbey Han Beyliği’nin merkezi olmuştur. 1292 yılına gelindiğinde ise bölgeye ilk Osmanlı akınları başlamıştır. Osman Gazi’nin yakın arkadaşı Samsa Çavuş tıpkı Mudurnu gibi Göynük çevresine akınlar yaparak buraları ele geçirmiştir.

Orhan Gazi’nin hüküm sürdüğü yıllarda (1333) Göynük ve Mudurnu kasabalarına gelen ünlü seyyah İbn-i Batuta, hem kırsal kesimde hem de şehir merkezinde Türklerin yaşadığını ve ticaretle meşgul olduklarını belirtir. İbn-i Batuta ahi tekkeleri etrafında örgütlenen ve ekonomik açıdan çok canlı bir hayata sahip olan Mudurnu’da konakladığını da vurgular.

Yine o yıllarda Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa (1331-1335) Göynük’e gelmiş ve burada yapılar inşa ettirmiştir. Osmanlı yönetimi altında büyük gelişmeler gösteren ve ticari fonksiyonu oldukça yüksek olan Göynük, Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in gelmesi ile de önemli bir kimlik kazanmıştır.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Göynük’den şu şekilde bahseder: “... Buradan da hareketle Türbeli Göylük (Göynük) kalesine geldik. Bu kaleye “Torbalı Göylük” derler ama doğrusu “Türbeli Köylük”tür. Fakat kalesine Rum tarihlerinde Alexandr Anos derler. Bursa tekfuru tarafından yapılmıştır. Bu kaleyi 712 (1312) senesinde Osman Gazi fethetmiştir. Bolu sancağı tekfurunda olup yüzelli akçalık nahiye merkezidir. Kethudâ yeri kethudâ serdarı vardır. Kalesi göğe baş uzatmış bir kaya üzerinde olup boş ve harap kullanılmaz olmakla kale ağası ve neferleri yoktur. Bu şehrin iki tarafı kayalı ve dağlı bağlı olup şehir içinde bir nehir akar ki dağlarından inip çam olduklarından oluktan akar gibi akan bir ab-ı hayattır. Şehir eski ve şirin olup ahalisi hep Türktür.

Tamamı iki bin kadar çam tahtası örtülü güzel evleri vardır. Onsekiz mihrabdır. Şehir sekiz mahalle itibar olunur. Bazı mahalleleri yalçın kayalar altında olmakla parça parça kayalar her an şehre uçup düşer. Fakat Akşemsüddin (Akşemseddin) Hazretleri’nin nüfuzu bereketiyle hiç kimseye zararı dokunmaz. Kaya nereye uçsa orda zararı olup kalır. Böyle kayalar altında 200 ev vardır. Yirmi kadar çocuk mektebi vardır. Medresesi falanı yok bir latif ve havası hoş hamamı vardır.
Deresi içerisinde su değirmenleri vardır. Tamamı 75 dükkanı var. Çoğunlukla at çulu ve torba işlediklerinden (Torbalı Göylük) derler. Buralarda yerleşmiş Yahudi veya Rum’dan eser yoktur.”

Evliya Çelebi Göynük’de Akşemseddin’in türbesini, Gazi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı cami ve hamamı gezer, yazısında bunlardan da bahseder.

Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’yı Anadolu’ya bağlayan yol güzergahındaki Göynük hem ticari hem de askeri açısından büyük önem arz ediyordu. Bursa-İznik-Geyve-Göynük-Mudurnu-Bolu üzerinden devam eden yola Kuzey Kervan Yolu veya Sol Kol deniliyordu. Bu yol sıklıkla kullanılıyordu. Günümüzde Bursa’dan Göynük’e yapılan ziyaretler de bu yolun kullanıldığını belirtelim.

Milli Mücadele yıllarına destek olan Göynük, Cumhuriyetten sonra Bolu ilinin kazası olmuştur. 1923 yılında Göynük’ün ilk kaymakamı Hurşit Bey tepeye Zafer Kulesi inşa ettirerek Sakarya Meydan Muharebesi’nin anısını yaşatmak istemiştir. Bugün bu kule hala ayakta ve ziyaret edilmektedir.

Asırlarca Tarihi İpek Yolu güzergâhında ticaretle yoğrulmuş ve hareketli günler yaşamış kasaba, şimdilerde asırların yorgunluğunu atmak istercesine sakin. Günümüzde Göynük’ün nüfusu yaklaşık 14 bin kişidir. 2017 yılında cittslow olmayı başaran Göynük turizm potansiyelini her geçen gün artırıyor. Gezerken etrafta göreceğiniz salyangoz resimleri sükunet kokan şehir Göynük’ün sakin hayatının izleri.

Kentsel Sit Alanı kabul edilen Göynük’de 160’dan fazla tescilli eser vardır. Göynük evlerinin mimari dokusu göz alıcıdır. El sanatları yönünden oldukça zengin olan ilçenin kendine has mutfağı da midelere şenliktir. Uğut Tatlısı, şeker fasülyesi ve dahası vardır. (Yazımızın devamında Göynük lezzetlerine yer verdik).

Erken dönem Osmanlı izlerini taşıyan Göynük gelecek nesillere büyük bir kültür mirası olarak aktarılıyor. Muhteşem evleri, tarihi yapıları, huzur veren havası ile Göynük Anadolu’nun turizm markaları arasında yerini almayı başarmıştır.

Göynük’de Gezilecek Yerler

Göynük küçük bir yer, kısa sürede gezilecek yerleri tamamlayabilirsiniz. Ama siz siz olun ruhuna dokunarak ve hissederek gezin. Kulağınıza çok şey fısıldayacak Göynük...

1. Akşemseddin Türbesi

Akşemseddin Türbesi Göynük’e geldiğinizde ilk dikkatinizi çekecek olan yapılardan biridir. Gazi Süleyman Paşa Camii ile yan yanadır. Fatih Sultan Mehmet’in hocası ve İstanbul’un manevi fatihi olarak kabul edilen Akşemseddin Hazretleri’nin aslında, mikrobu ilk bulan kişi olduğunu çok az kişi bilir.

Pasteur’dan 400 sene evvel, henüz mikroskop da bulunmamışken mikropların varlığını ortaya koymuş ve Maddetü’l Hayat adlı eserinde bunu yazmıştır. Büyük bir âlim ve tıp insanıdır aynı zamanda.

Birçok eser bırakan Akşemseddin, İstanbul’II. Mehmet’e hocalık yapmış ve İstanbul’un fethinde yer aldığı söylense de hayatını gösterişli sarayda geçirmek yerine Anadolu’nun bu küçük kasabasında geçirmeyi tercih etmiştir.

İşte bazı insanlar vardır ki “Büyüdükçe Küçülür Hayatları”… Akşemseddin de bu mütevazı hayatına Göynük’de devam edip burada vefat etmiştir. Türbesini Fatih Sultan Mehmet inşa ettirmiştir hocasına son bir görev bilerek.

1464 yılında inşa edilen türbe altıgen şeklindedir ve kesme taştan yapılmıştır. Oldukça sade olan türbenin üstünü kurşun bir kubbe örtmektedir. Türbenin içinde Akşemseddin ve iki oğlunun (Sadullah ve Emrullah) sandukaları vardır.

Her yıl Mayıs ayında Akşemseddin Şenlikleri yapılmaktadır.

2- Gazi Süleyman Paşa Camii ve Hamamı

Süleyman Paşa, II. Osmanlı Padişahı Orhan Gazi’nin büyük oğludur. Kardeşi I. Murat (Sultan Murat) gibi tahta çıkmamıştır ama attığı adımlarla Osmanlı tarihinde önemli bir isim oldu. Osmanlı’nın Balkanlar’a açılma yolunda ilk hamlesini Rumeli’ye geçerek yapan ve “Rumeli Fatihi” olarak anılan Süleyman Paşa, bir çok eser bırakmıştır.

Osmanlı’nın ilk eserlerinden sayılan cami ve hamam yapısı Göynük’ün tarihine anlam katıyor. 1331-1335 yılları arasında inşa edilen cami tek minareli ve ahşap çatılıdır. Orjinal olan ilk hali malesef zarar gördüğü için asırlar içerisinde yenilenmiştir. Üstelik yakın tarihte (1999) geçirdiği yangın sonrası tüm ahşap kısımları yanınca 2000 senesinde yeniden restorasyon geçirmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami dikdörtgen planlı olup aslına uygun şekilde tamamlanmıştır.

Gazi Süleyman Paşa Hamamı da aynı yıllarda inşa edilmiştir. Osmanlı bir yere cami inşa ettiyse mutlaka yakınında bir de hamam vardır. Göynük çayının hemen diğer tarafına kurulan hamam Akşemseddin Türbesine de çok yakındır. Kesme taştan yapılan hamamın kadın ve erkek bölümleri vardır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde bu hamamdan büyük övgüyle bahsetmiş ve İstanbul hamamlarıyla rekabet edecek kadar sağlam, zarif ve muntazam olduğunu belirtmiştir.

3- İlçenin Sembolü: Zafer Kulesi

Göynük Zafer Kulesi şehri yukarıdan gözleyen, her şeyin en büyük şahidi aslında. Cumhuriyetle yaşıt kule Göynük’ün ilk kaymakamı Hurşit Bey tarafından, Sakarya Meydan Muharebesi anısına yaptırılmıştır ve adına Zafer Kulesi denmiştir.

Sene 1923...

Küllerinden yeniden doğan bir millet Türk Milleti. Milli mücadele yılları büyük fedakarlıklarla ve zorluklarla atlatılmıştır. Türk Kurtuluş Savaşı’nda bu mücadelenin dönüm noktası olan en önemli savaş Sakarya Meydan Muharebesi’dir.

Atatürk’ünHattı Müdafaa Yoktur Sathı Müdafa Vardır. O Satıh bütün vatandır...” sözleri kulaklarında çınlar hemen insanın. Büyük bir zaferle sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi, mücadeleci ve vatansever Türk milletinin gururudur.  Kaymakam Hurşit Bey de bunu çok iyi bilen bir vatansever olmalı ki bu güzel kuleyi o günlerin anısına diktirmiştir.

Göynük’ün simgesi haline gelen Zafer Kulesi ilçeye hakim bir tepe üzerindedir. Altıgen taş temel üzerine üç katlı olarak tasarlanmıştır. Kuleye çıkmak zor değil. Evlerin arasından hafif yokuş bir yolla 10 dakikada kulenin yanına varıyorsunuz. Tepeden baktığınızda neredeyse tüm Göynük ayaklarınızın altındadır. Göynük evlerini ve ilçeyi en güzel izleyebileceğiniz yerdesiniz.

4. Akşemsettinoğlu Konağı

Akşemsettinoğlu Konağı Göynük’ün en büyük konağıdır. Türbeye oldukça yakın konumdadır. Bu konak 19. yüzyıl sonlarına doğru Hacı Nuri Efendi tarafından yaptırılmıştır. Haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşan konakta cumba veya benzeri çıkıntı bulunmaz. Bir çok film ve dizi çekimlerinde kullanılan konak aynı zamanda otel olarak hizmet vermektedir. Dilerseniz konağa uğrayıp kahvaltı yapabilir ya da küçük bir gezi ile Göynük ev mimarisini keşfedebilirsiniz.

5. Göynük Evleri

Göynük Çayı’nın etrafındaki yamaçlarda şekillenmiş bir ilçe burası. Daracık sokakları arşınlarken karşınıza çıkan onlarca ev sanki dünü anlatıyor. Bakmaya doyamayacağınız zariflikteki Göynük evleri tepelerden aşağı doğru sıralanmıştır. Klasik Türk aile yapısına uygun olarak tasarlanan evler 2 ya da 3 katlıdır.

Geniş aileler için yapılmış evler birbirinin güneşini kesmeyecek şekilde sıralanmıştır. Giriş katlarında hayat denilen kısım vardır ve üst katlara merdiven ile çıkılmaktadır. 100 ile 150 yaş arasındaki Göynük evlerini fotoğraflamak ayrı bir keyif. Bir zamanlar o evlerde kimlerin neler yaşadığını düşünmek ise ayrı bir hüzün...

6. Ömer Sıkkin Türbesi (Bıçakçı Ömer Dede)

Ömer Emir Sıkkin Türbesi, Akşemseddin Türbesi’ne 10 dk yürüyüş mesafesindedir. Ömer Sıkkin, Fatih Sultan Mehmet döneminin önemli mutasavvıflarından biridir. Mesleği bıçakçılık olduğu için Sıkkin ünvanıyla anılmıştır. Hacı Bayram Veli’nin müridi olan Ömer Sıkkin Bayrami Melamiliği’nin kurucusudur. Akşemseddin ile aynı dönemde burada yaşamıştır. Akşemseddin ile arasında yaşanan bir olay sonrası Bayramiyye tarikatı iki kola ayrılmış; her ikisinin de merkezi Göynük’de olup Ömer Sıkkin’in temsil ettiği kola Bayrami Melamiliği, Akşemseddin’in temsil ettiği kola Bayramiyye-yi Şemsiyye denmiştir.

Sekizgen planlı türbe kesme taştan yapılı ve kurşun kubbe ile örtülüdür. Türbe içinde Ömer Sıkkin’e ait sanduka yer almaktadır.

7. Debbağ Dede Türbesi

Önemli bir ermiş olarak bilinen Debbağ Dede, Göynük’ün inanç turizminde yer tutanlardandır. Mesleği deri tabakçılığı olduğundan halk kendisine Tabak Dede demiştir. Ne zaman doğduğu ve öldüğü bilinmeyen Debbağ Dede’nin hayatı menkıbeler üzerinedir. Türbe dikdörtgen planlıdır ve kubbe ile örtülüdür.

Göynük’de Ne Yenir? | Göynük Restoranları ve Yemekleri

Bolu’nun herhangi bir ilçesine gidip de yemek var mı diye sormak büyük hata olabilir. Önemli aşçılar yetiştiren Bolu, mutfağıyla ün salmıştır. Mengenli aşçıları meşhurdur, her bir ilçesinde de enfes lezzetler vardır. Göynük’de de harika yöreselleri tadacaksınız.

Yıl boyunca ziyaretçi ağırlayan ilçede otantik mekanlarda tokluğun dibine vurabilirsiniz. Göynük ayrıca Ramazan aylarında kurulan sofraları ile de meşhurdur. Bir ay boyunca oruçlar tutulur ve iftarda oruçlar 12 çeşit yiyecekle açılır. Mutfağı zengin şehrin menüsü de zengin olacak elbet.

Bu arada restoranların menüleri birbirine benzer yani aslında nereye otursanız aynı yöreselleri bulma şansınız var. Yani sonuçta mekan tercihi size kalıyor, bizden tavsiyeler aşağıda...

Peki Göynük’de ne yenir, nerede yenir? Göynük restoranlarını ve lezzetlerini sıralayalım...

1. Osmanlı Sofrası

Göynük’te yöresel tatları bulabileceğiniz Osmanlı Sofrası uğramaya değer bir mekan. Sımsıcak sahibi İsmail Abi karşılar sizi. Burası bir aile lokantası. Lezzetli yöreselleri tadabileceğiniz en iyi mekanlardan biri.

Osmanlı Sofrası’nın Menüsünde; Osmanlı Çorbası, Keşli Erişte, Yöresel Mantı, Güveçte Yaprak Sarma, Göynük Köfte, Saç Tava, Oklava Tatlısı ve dahası var. Benim tavsiyem şayet Göynük gezi planınızı yapmışsanız gitmeden bir gün evvel İsmail abimize bir alo deyin ve özellikle oklava tatlısını rica edin. Zira kalabalık dönemlerde kalmayabiliyor. Numarasını buraya yazıyorum: 0543 956 62 00

Konum için Tıklayınız...

2. Hanzade Lokantası

Hanzade Lokantası Göynük’de tavsiye edilecek mekanlardan biri. Ev yemekleri ve yöreseller var. Özellikle et suyu çorbası denenmeli. Kahvaltı yapmak isteyenlere de tavsiye ederim. Yemekler oldukça lezzetli. Mekan şirin ve ufak. Memnun kalırsınız.

Konum için Tıklayınız...

3. Paşazade Göynük Sofrası

Göynük’de bir diğer mekan tavsiyemiz Paşazade olacak. Yine hem ev yemekleri hem de yöresel tatları bulabileceğiniz lezzetli bir mekan. Kaşarlı mantar ve yöresel mantısı hakikaten çok leziz. Et yemekleri, mantı çeşitleri, sarmalar damaklara şenlik. Tahinli pide ise denemeniz gereken efsane tatlı. Kabak tatlısını da eklemeyi unutmayalım.

Konum için Tıklayınız...

4. Hanım Eli Mantı Gözleme

Burası da Göynük’ün en beğenilen lezzet durakları arasındadır. Gözleme ve mantı çeşitleri enfes. Yoğurtlu gözleme, keşli-cevizli mantı yıkılıyor…

Konum için Tıklayınız...

5. Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi

Yöreselleri tattınız, alışverişi de yaptınız. Ee o zaman sırada yorgunluk çayı var. Göynük’ün tam merkezindeki Çınaraltı Çay bahçesine mutlaka uğrayın. Asırlık çınarın gölgesinde gezinizin son durağını bir yudum çay ile taçlandırmak keyifli olacaktır.

Konum için Tıklayınız…

Göynük’de Konaklama

Göynük konaklama açısında sınırlı da olsa imkanlara sahip. Burada konak tarzında butik oteller mevcut. Şayet bir gece bile olsa kalmayı düşünüyorsanız bu konaklardan birini seçebilirsiniz. Akşemsettinoğlu Konağı, Müderrisler Evi, Sular Butik Otel, Hanedan Butik Otel, Türksoylar Konağı, Caferler Konağı, Göynük Otel.

Göynük’den Ne Alınır? Alışveriş Tüyoları

Gittiğiniz şehirlerde ilk yapmak isteyeceğiniz şeylerden biridir alışveriş. Yöresel ürünler, tatlar, hediyelikler. Göynük alışveriş açısından son derece cezbedici. Buradan kesinlikle almadan dönmemeniz gereken ürünlerin başında “Uğut Tatlısı” yer alıyor.

Bazılarının Uhut bazılarının da Uğut dediği bu marmelat buğdayın çimlendirilmesiyle elde ediliyor. Son derece sağlıklı bir ürün olan Uğut Tatlısı özellikle şeker hastalarına tavsiye ediliyor.

Bir diğer alabileceğiniz ürün Keş Peyniri olabilir. Keş aslında süzme yoğurdun sert hali. Bolu mutfağında sıklıkla kullanılan keş, özellikle erişte ile sunum yapılır. Şeker Fasülye de alabileceğiniz yöreseller aarsında. Ev yapımı erişte ve tarhanalar da tezgahlarda bulabileceklerinizden. Bolu’nun meşhur çikolatasını tatmak isteyenler için de caminin hemen karşısındaki Göynük Çikolatacısı’na uğramalarını öneririm.

Şayet kurulan pazara denk gelirseniz ya da çevre köylerden gelenlerin getirdikleri ürünleri kaçırmayın. Ekim ayı gibi Kanlıca Mantarı sıkça buralarda göreceğiniz lezzetlerden.

Birçok yöresel ürünün yanında Şimşir kaşıklar da alıcılarını bekliyor olacak. Ve tabiki en dikkat çeken hediyelik ürünlerden biri şehrin simgesi olan Zafer Kulesinin maketleri. Ayrıca Göynük evlerinin maketleri de çok güzel.

El dokumalarının meşhur olduğu Göynük’den çeyizlik dokumalar satın alabilirsiniz. Göynük’de dükkanlar birbirine çok yakın. Kısa sürede tezgahlara bakıp torbalarınızı doldurabilirsiniz.

Sakin Şehir Göynük’e Gitmeniz İçin Çok Sebep Var

Göynük hakkında merak edilenleri sizler için yazdık. Buraya gelmişken bir adım ötedeki Mudurnu’yu, Taraklı’yı ve zamanınız varsa Abant’ı ziyaret edebilirsiniz. Bolu hakkında çok daha ayrıntılı bilgi için Bolu Gezi Rehberimiz’e göz atmanızı tavsiye ederim.

Göynük çok özel...

Göynük huzur veriyor...

Gözünüzü kapayıp açana kadar hızlı olacak burayı gezmek, fakat uzun yıllar Göynük’ü aklınızdan çıkaramayacaksınız.

Yaz, kış, bahar; her mevsim sakin kendi halinde bir şehir Göynük. Sizi kızdırmaz, üzmez. Şımarık bir çocuk değildir çünkü bu kasaba. Asırları omzuna almış, yüzyılların tarihsel sürecinden geçip sağ salim ayakta kalmayı başarıp bugünlere gelmiş olgun bir abidir Göynük. Huzur verir, sakinlik verir, hayatınıza anlamlı bir dokunuş yapar. Tabii siz de bunu gerçekten yürekten istiyorsanız. İyi geziler...

Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.