Turist Rehberliği Mezunu Rehber Adayı Gamze Kalkan’ın Kaleminden…
Atalardan kalan yadigar bir dil: Kuş dili (Islık Dili)...
Ağaçların arasında gizemli bir şekilde duyulan ses hakkında konuşalım.
Kuş dili nedir ? Ne zaman ortaya çıktı ? Neden kuş dili önemlidir? Türkiye’de Kuş Dili’nin ortaya çıktığı Kuşköy hakkında bilmedikleriniz neler?
Fiiyuuuu fuyth !!!!
Islık çalmak hayatımızın her anında vardır değil mi ? Bir şeyi beğendiğimizde, pahalı bulduğumuzda, taksi çağırırken, otobüs kaçarsa, banyo yaparken, şarkı söylerken, ormanda dolaşırken bizlere enerji yükler anında. Hepsi aslında fark edilmek için kullanılır. Bazen ıslık çalmak farklı yerlerde farklı amaçlarla da anlamlandırılır. Örneğin; Tayland’da sevilen kişiye karşı ilgi gösterme amacıyla kullanılırken, Rusya’da daha kötü şans ve yoksulluk getireceğine inanılır. Meksika’da gündelik dil olarak kullanılır, Kanarya Adaları’nda zorunlu derse eklenmiştir, Moğolistan’da kötü ruhları çağırmaktır.
Adını duyuracak köyümüz olan kuş dilinin anavatanı “Kuşköy”.
Kuşköy, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Giresun ilinin Çanakçı ilçesine bağlı bir köydür. Halk arasında kullanılan kuş dili yöre halkının bu kadar sarp engebeli coğrafyada kendilerine buldukları bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır. Dil, diş ,yanak, dudak ve parmak kullanılarak ortaya çıkan melodilerin, sözcüklerin hecelere ayrılarak oluşturulmasıyla ortaya çıkmış halidir. Kuş dili gündelik kullanılan sözsüz ve hızlı bir iletişim dilidir.
Kuş diline “Islık Dili” denildiği gibi “Işıklık, Işılık, Işıldık, Iklık” gibi sözcüklerde kullanılıyor. Aslında Karadeniz tam anlamıyla kendi karakteri gibi bazen sert, bazen hüzünlü, bazen özgür, bazen komik, bazen zorluklara karşı pratik zeka... Daha ne kadar çoğaltılabilinirse bu özelliklerin hepsidir Karadeniz insanı. Doğayı gözlemleyip, bu uçsuz bucaksız yerlerde melodilerle mesajlaşmak, uyarıda bulunmak için aynı kanatlanan bir kuş gibi haberleri anında iletip uçuruverir karşı komşuya.…
Kuş dili çocukluktan ana dil öğrenmeden önce bile öğrenilebilen bir dildir. Merak edilerek dahada yaygınlaşan dil sonralarda gelişecek olan teknolojiye bile yenilmeyecektir. Yaklaşık 500 yıldan beri kuş dilinin konuşulduğu biliniyor. Bu dik ve sarp vadilerde evlerin arasının çok uzak olması sebebiyle; ilk önce çobanların bölgedeki kuş seslerinden esinlenerek deneme yanılma ve gözlem yaparak ihtiyaç halinde ortaya çıktığı biliniyor.
Ünlü tarihçi Herodot, Etiyopya’da yaşayan bir halkın da “yarasa” sesini andıran bir ses çıkararak haberleştiklerini yazmıştır. Bugün Kanarya Adaları’nda da kuş diline benzer bir dil 600 yıldır kullanılmaktadır. İlk başta kısa konuşma içeren kuş dili hem gündelik hayatı kolaylaştırmak hem de tehlike anlarında kamuflaj amacıyla kullanılabilen bir dil olurken, daha sonraları karmaşık konuşmaları bile ortaya çıkartmıştır. Hastalık, davet, düğün, aşklar bile:) Aşklar öyle aşikar konuşulmaz, buluşmaya aynı isimle bir çok kişiyi davet etmemek ya da büyüklere yakalanmamak için tabi ki özel şifreli olması gerekir. Bu da bu dili eğlenceli kılan başka bir yönü olur belki de.
Hatta dedelerimiz düşman işgalinde bile bu ıslık dilini kullanmıştır. Birbirleriyle konuşarak köyü kimsesiz bırakmamışlar ve mücadele etmişlerdir. Kadınlar birbirini çağırırken, çocuklar oynarken, birinden yardım istenirken köydeki herkes bu şekilde anlaşmıştır. Hatta bu ses bütün canlılar üzerinde o kadar aşinadır ki hayvanlar da bu dili öğrenmiştir. Koyunlar ıslıkla güdülür, köpeğe ıslık dili ile komut verme öğretilir.
Bir ev ve bahçesinin olduğu alan ile bir sonraki ev ile bahçesi arasındaki mesafe 1 kilometre olabilirken, kuş mesafesi ile 300 metreye kadar bu mesafe kısalır ve iletişim için cazip hale gelir. Birde üstüne üstlük kuş dili bedavadır.
Islık sesi tiz ve ince olduğu için frekans değeri de 1000 - 4000 hz dir. Eğer konuşulacak kişi evdeyse sizi duymayabilir. Cevap almak için konuşulan kişinin oralarda olması gereklidir.
İlerleyen süreçlerde telefon hattı bu köye gelecektir. Ama sürekli hatta çıkan arızalar ve iletişimi engelleyecek olaylar ile karşılaşınca, üstelik arazi yapısından da arızanın giderilmesi uzun süreleri aşınca, kuş dili yerini gelişen teknolojiye kaptırmamaya niyet etmiş.
Cep telefonuna gelince; gelen arama olursa cevap verilir ama birşey söylenecekse yine “aman bizim kuş dili en iyisi” dedittirir... Cep telefonu ya şarjı biter ya evde unutulur ya da kendini unutturur bir şekilde ama ıslık öyle değil ki, her zaman insanın yanında.... Işık hızıyla aramadan etmeden teknolojinin hızından bile daha hızlı derdini anlatır, cevabını alır yöre insanı. Zor hayat içinde bir kuş kadar özgür ve kanatları vardır bu güzel insanların. Ağaçlarla ve sislerle kaplı yamaçların karşıya geçit vermediği bu köy insanları uzaklaştırmaya çalışsa da bizimkiler buna ayak uydurmaz. Yakınlaşmak için uzaklaşmaz yöre insanı ve hemen zekasını konuşturur. Doğadan ilhamını alır.
Kuş dili yani ıslık dili, sözsüz bir iletişim olarak kabul edilebilir. Bu iletişim dudaklar ile ya da parmaklar kullanılarak sesleri kuş sesine benzeterek sözcüklerin heceler üzerinde değer bulmuş şeklidir. Parmak kullanılarak ses daha güçlü ve daha uzak mesafeye ulaşabilir. Yaklaşık 5 kilometreye kadar ses ulaşabilir. Eğer uygun bir ortam olursa bu ses 10 kilometreye kadar ulaşabilir.
Araştırma sonuçlarına göre her dil kuş diline çevrilebilir. 10.000’e yakın kişinin kuş dilini anladığı ve konuştuğu tahmin ediliyor. Türkiye’de çıkış yeri Kuşköy olurken köprünün olmadığı, bir araya gelinemeyen zor alanlarda bir çok yerde Ordu, Giresun, Trabzon ve Artvin’de de kuş dili kullanılır. Dünya’da ise Fransa, İspanya, Çin ve Meksika’nın da bu dili kullandığı bilinmektedir. Dünya’da 60’a yakın kuş dili var.
Kuş dili 2007’de Güney Kore’nin Jeju Adası’ndaki UNESCO toplantısında oy birliğiyle alınan karar sonrası UNESCO Acil Korunması Gereken Somut Olmayan Kültür Mirası Listesine alındı.
Islık çalmanın sağlık açısından da faydalı olduğunu fark etmiş miydiniz? Islık çalmak ruhu iyileştirir, kaygıyı azaltır, nefesi güçlendirir, daha genç görünmeyi sağlar. Çoğu insan bu işi eğlence olarak yapar, ama ıslık çalma yeteneğini kendine iş edinen biri var ki: Christopher Ullman. Tam 4 kere ulusal ve dünya ıslık çalma şampiyonu oldu.
Bilinen o ki; dil ile ilgili öğrenimde sadece sol lob kullanılırken, Ord. Prof. Güntürk’ün ve ekibinin yaptığı araştırma “Müzikle konuşulan bir dil, beynin hangi lobunu harekete geçirir?” sorusuna cevap aramış ve kuş dili için bu sonuç sağ ve sol lobun eşit bir şekilde kullanıldığını ortaya çıkartmıştır.
Şimdi Kuş dili için bir alfabe oluşturmayı planlayan ekip var. Her hecenin notalarını çıkararak hedeflediği miras koruma da herkes kendi üstüne düşen görev için çabalıyor. Öğrenmek isteyenler için Kuş dili ile ilgili kurslar veriliyor. Bunun için öncelikle tabiki ıslık çalmayı bilmeli. Sonra yaklaşık 1 yıl içinde bu dil öğreniliyor.
Konuşma tarzımız nasıl değişiklik gösteriyorsa, ıslığın ses tonu da farklılık gösteriyor. 1997’den beri Kuşköy’de Kuş Dili Festivalleri düzenleniyor. Festivalde ıslık dili yürüyüşü, horonlar, eğlence, ıslık dili yarışmaları, bireysel, karşılıklı ve toplu ıslık dili gösterimi, yerel sanatçılar sahne alıyor ve folklorik gösteriler tanıtılıyor.
Medya bu köye gelerek belgeseller ve farklı projeler ile köyü turizme kazandırmaya çalışıyor. Yapılan tanıtımlarla Kuşköy hakettiği değeri yakalayacağa benziyor.
Atalarını unutmayan ve unutturmayacak olan yeni nesil; bu özel dili festivallerle duyurmaya, özendirmeye ve öğretmeye çalışırken GRÜ’de yine aynı amaçla seçmeli ders olarak bu dili yürürlüğe koyarak ve kurslar açarak nesiller boyunca yok olmasın, ölmesin diye mücadelesini veriyor olacak. Yine bir başka mücadele spor dalında da görüldü farkındalık yaratmak için Islık Dili Spor Kulübü kuruldu.
Çocukluk dönemlerinde ıslıkla “Top oynayalım mı?” diyen çocuklar bugünün bu dili eğlenceden ziyade yaşaması gereken bir miras olduğu için unutturmamaya çalışıyor.
Bizler de turizmin bir parçası olarak bu mirasımızı tanıtmak, öğrenmek, değerini arttırmak için turizmde önemli bir yeri olması için çabalıyoruz. Bu mirası gelecek nesillere aktarmak görevimiz... Sevgiyle Kalın…