Kavala Kurabiyesinden Daha Fazlası Var Bu Şehirde… Tadında bir Kavala turu ile şehri keşfetmeye başlayalım hadi…
Yunanistan’ın 13 idari bölgesinden biri olan Doğu Makedonya ve Trakya bölgesinin incisi… Pırıl pırıl suları, tertemiz sokakları, her köşeden fışkıran tarihi ile albenisi yüksek, sizi de gittiğinizde sarıp sarmalayacak aşağı yukarı 130 bin nüfuslu romantik bir kent…
Her tarafta 19. Yüzyılın efsanesi Türmac (Türk Makedon) tütününe liman hizmetleri sağlayan izler… Eski depolar, fabrikalar, nakliye rampaları…
Daha şehre girer girmez sizi bu tütün depoları karşılıyor. Kimisi hala kullanılıyor. Bazıları yıkılmak üzere belki ama çoğu otel ya da ev olarak son yüzyılı karşılamaya devam ediyor…
Liman bölgesi cıvıl cıvıldır Kavala’nın… Bir yanda nefes kesen bir manzara, bir yanda devasa su kemeri, bir yanda tepelerden size bakan gizemli surlar, iştah açan restoranlar, yan yana dizilmiş minicik kurabiyeciler… İnsanın ne tarafa bakacağını şaşırdığı ama kendisini asla bir yabancı gibi hissetmediği nefis bir yer…
İsa’nın havarilerinden St. Paul, Philippi’ye giderken Kavala’ya uğramış ve Avrupa’da Hristiyanlığın yayılması için ilk görüşmelerini burada gerçekleştirmiş, belki de bundan yıllar sonra Roma döneminde Neapolis olan ismi Bizans döneminde Christoupolis olarak değişmişti…
En güçlü dönemi ise Kanuni Sultan Süleyman dönemiydi. Kanuni Sultan Süleyman şehri canlandırmak için dağlardan su getirmeye karar verdi. Nüfusu 400- 500 kişiydi. 15. yüzyıldan itibaren dinlenme noktası olan Kavala’da 60 kemerli olarak inşa ettirilen bu su kemerinin ardından nüfus 1200’lere çıkmıştı… Bugün muhteşem Kamares Su Kemeri Bizans surları içinde, devasa duruşuyla hala geçen onca seneye meydan okumaktadır…
Limandan kemere doğru ilerlediğinizde sol tarafınızda göreceğiniz kilise Pargalı İbrahim Paşa’nın yaptırdığı ve kendi adını taşıyan cami, bugün minaresi çan kulesine dönüştürülmüş ve kiliseye çevrilmiştir. Sizin için bir işaret olsun. Çünkü kilisenin olduğu caddenin karşı tarafında hafif eğimli bir yol göreceksiniz…
Yürümeye başladığınız bu yokuştan devam ederken aşağı yukarı 300-400 metre sonra yolun sağında Yunanistan’ın en pahalı otellerinden İmaret Hotel’i görebilirsiniz…1718 tarihli bu bina bir zamanlar medrese, ibadethane ve aşeviydi… Şimdilerde ise bölgenin en popüler oteli…
Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa da Kavala’da doğmuştu. Bir zamanlar Osmanlı Devleti’ne saç baş yolduran bu ünlü vali, 1845’de İstanbul’a gelerek padişaha bağlılığını ilan etmişti. İmaret Otel’in önünden yürümeye devam ettiğinizde yol sizi Kavalalı Mahmet Ali Paşa’nın at üstündeki anıtı ve evinin olduğu yere çıkaracaktır.
Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na kök söktüren vali, bu nedenle Yunanlıların çok sevdiği bir kişiliktir. Thassos Adası manzaralı Panagia’da Mehmet Ali Paşa’nın müze haline getirilmiş evine uğrayabilir, anıtın önünden size tarihi unutturacak kadar güzel manzarayı, arkanızda eski surlar ve rengârenk Kavala evleri eşliğinde fotoğraflayabilirsiniz…
İmaret ise zamanında Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılan, günümüzde otel olarak hizmet veren yapı. Yürürken önünden geçeceğiniz İmaret, Yunanistan’ın en pahalı otellerinden biridir ve mimarisiyle dikkat çeker. Her kurşun kubbesinin altında, birbirine benzemeyen 26 odasıyla gelenleri ağırlıyor. Dört süit odanın ismi ise Zeynep, Mektep, Hürrem ve İmaret şeklinde.
Tepeye çıkarken hayli dramatik çizilmiş olan göz resimleri dikkatinizi çekecektir. Bu göz resimleri, 1974 Kıbrıs harekâtına giden Kavala’lı askerlerin arkasından “gözüm yolda, dönmeni bekliyorum” mesajını ileten bakışlardır…
Gezinirken etrafta güneşin tadını çıkaran kediler ise keyfinize ayrı bir keyif katacak…
Keşfedilmek için bekleyen Kavala’da Keramoti Limanı’ndan Thassos Adası’na geçebilir ya da 17 km uzaklıkta olan ve Unesco mirasına alınan Philippi arkeolojik sitesine de uğrayabilirsiniz…
Meşhur Kavala Kurabiyesi ise her yerde bulabileceğiniz lezzet. Hala tartışıla gelen konu kurabiyenin gerçek vatanı neresi diye ama gelmişken alışveriş listenize ekleyin kurabiyeyi.
Etrafta göreceğiniz Türkçe tabelalarda dikkatinizden kaçmayacak. Malum Türkler çok rağbet gösteriyor Kavala’ya. Komşu da dilimizi öğrenmiş zaten...
Kavala kurabiyesini tadın elbette ama mutlaka Yunan mezeleri eşliğinde deniz ürünleriyle uzo denemeyi unutmayın… Hemen hemen her restoranda bulunan ve az da olsa Türkçe konuşan komşu, bize yabancı olduğumuzu unutturacaktır. Kavala’da birgün size çok iyi gelecek. Keyif dolu geziler…