Priene Antik Kenti | Tarihi ve Önemli Yapıları

Priene Antik Kenti

Priene Antik Kenti tarihi nedir? Priene Antik Kenti nerede? Priene Antik Kenti'nin yapıları nelerdir? Priene Athena Tapınağı, Priene Tiyatrosu, Priene Bouleuterionu...

Priene Antik Kenti;

Strabon’a göre “üstü yabani hayvanlarla dolu, ağaçlarla kaplı Mykale Dağı’nın” hemen yamacında yer alan olağanüstü bir şehircilik planına sahip muhteşem bir kent…

7 Bilgelerden Bias’ın anavatanı…

Pan-İyonya festivallerinde Poseidon onuruna kurbanlar sunulan törenlerde rahiplik yapanların memleketi…

İyonya Krallığı’nın güçlü liman kentlerinden bir tanesi…

Aslında şehrin kurulumu çok daha öncesine dayansa da burada tarih M.Ö. 4. yy’dan itibaren başlar. Çünkü Meandros (Büyük Menderes) Nehrinin alüvyonları, eski şehri kıyıdan 40 stadion (yaklaşık 7,5 km) uzaklaştırmıştır ve yeri hala tam olarak bilinememektedir. Bu uzaklık, yine ünlü coğrafyacı Strabon’un kitabında geçmektedir.

Eski kent M.Ö. 9. yy’da Karialılar tarafından kurulmuş, M.Ö. 7. yy’da Lidyalıların emrine girmiştir. Fakat Lidyalılar Priene şehrinin ticari önemini göz önüne alarak buraya bir baskı uygulamamış ve adeta “özgür şehir” olarak varlığını sürdürmesine müsaade etmiştir. M.Ö. 546 tarihinde Pers yönetimine girmiş ve varlıklı bir kent iken “Pers Satrabı” yüksek vergileri tahsil ederek kent ekonomisini ciddi zarara uğratmıştır. M.Ö. 494 tarihinde Lade Deniz Savaşı’nda 353 gemiden oluşan birliğe Priene 12 savaş gemisi vermiş, fakat bu birlik, Herodot’a göre karşılarına çıkan 600 gemilik Pers Donanması’na açık ara farkla yenilmiştir. Bu yenilgi sonrası, Persler kendilerine düşman tavır sergileyen bu şehirlere acımamıştır. Maalesef Priene de bundan nasibini almıştır. O yüzden tarih Priene’de 4. yy.’da başladı deriz hep…

Priene Tiyatro

Anadolu’da antik şehirlere baktığımızda aslında hepsinde bir gelişme olduğu anlaşılır. Ama Priene için zaman adeta durmuştur. Başladığı gibi günümüze kalıntıları ulaşmış bir ören yeridir Priene… Doku hiç bozulmamıştır. Hani Vezüv patladığında nasıl Pompei için zaman durduysa işte Asya’nın Pompei’si Priene için de zaman adeta ilerlememektedir.

Küçük bir yerleşim statüsünde olduğu için burada her şey yan yanadır. Öyle ki, geçen zaman içerisinde din ve kült değiştiğinde bile, eski binanın yerine yenisi inşa edilir. Tiyatronun yanı başında kilise görmek oldukça ilginç değil mi? Ya da Zeus Tapınağı’nın yanıbaşında Ticari Agora?

Alan darlığından dolayı Prieneliler tüm yapılarını hep bir arada olacak şekilde inşa etmişler. O yüzden burada gezerken bir yapıdan diğerine geçmek adeta çocuk oyuncağı. Fakat bu kadar dar alan olmasına rağmen bu kadar güzel yapıların inşa edilmesi, Prienelilerin adeta birer usta olduğunun göstergesidir. Özellikle şehirde bulunan ve neredeyse en yüksek noktaya inşa edilen Athena Tapınağı gerçekten görülmeye değer...

Priene Athena Tapınağı

Athena Tapınağı ile alakalı ilginç bir olay aktarmak isterim. M.Ö. 155 tarihinde Kapadokya Kralı Orophernes, adı adalet ile özdeşleşmiş Priene kentine saklaması için 400 talentlik bir hazine gönderir (yaklaşık 5 ton). Çünkü Kapadokya’da bir isyan tehdidi söz konusudur. Kral, daha sonra kardeşi V. Ariarathes tarafından tahttan indirilir. Tahtın yeni sahibi Bergama Krallığı ile işbirliği kurar. Ardından bu hazineyi Prienelilerden geri ister. Fakat Prieneliler şaşırtıcı bir şekilde hem Kapadokya hem de Bergama Krallığı’na dik kafalı bir duruşla itiraz ederler.

Tabii ki kent her iki krallığın saldırısına ve yağmasına maruz kalır. Bu olaydan sonra ne o servetin geri alındığına dair ne de Prieneliler tarafından keyfinin sürüldüğüne dair bilgi vardır. Fakat bildiğimiz şu ki, Athena Tapınağı’nın altında, yapılan kazılarda Athena Kült alanında, Kral Orophernes yazıları ve betimlemelerinin bulunduğu sikkelere ulaşılmıştır.

Büyük Menderes Nehri, şehrin deniz ile olan bağlantısını yavaş yavaş kesmektedir. Alüvyonlar limanı doldurmaktadır. Efes, Smyrna, Miletos; yüksek bütçeli önlemleri almışlardır ama Priene’de böyle bir şey yoktur. Nihayetinde adı geçen şehirler de doğaya teslim olmuşlardır ama bu teslimiyet Priene’de biraz daha hızlı olmuştur. Halk sazlık ve bataklık haline gelen bu noktalarda sıtmadan dolayı telef olmaya başlamış ve artık buralarda daha fazla kalamamıştır. 

M.S. 8. yy itibari ile şehir terk edilmiş, stratejik öneminden dolayı yaşam merkezi değil ama gözlem merkezi olarak kullanılmış bir süre. Bataklık haline gelen ovanın hemen kuruması söz konusu olmadığı için uzunca bir süre bölgede kimse tutunamamıştır ama kuruma ve bereketli topraklara dönüşme süreci sonrası, aynı yerler yeniden topluluklar tarafından iskan edilmiş ve yeni yerleşimler oluşmuştur.

Priene Antik Kenti'nde Neler Göreceksiniz?

Sırasıyla biraz bahsetmemiz gerekir ise öncelikle hafif bir rampa sonrasında tamamen doğal basamaklar ile tırmanışa geçmemiz gerekiyor. Bir zamanlar yükseklikleri 8 – 10 m. kalınlıkları ise yaklaşık 2 m. olan duvarların arasından geçerek tamamen ızgara planlı şehrin ilk kavşak noktasına geliyoruz. Buradan sağa dönerek ilk ziyaret noktamızı sağ köşede görebiliriz: Mısır Tanrıları Kutsal Alanı... Burada daha evvelden büyük konutlar var iken, Roma döneminde Mısırlı tanrılara da gösterilen hürmet nedeniyle bu bölge İsis ve Serapis için kutsal alan olarak ayrılmıştır.

Mısır Tanrıları Kutsal Alanı

Sol tarafa döndüğümüzde yaklaşık 3.000 kişilik ve tamamen orijinal Priene Tiyatrosunu görebiliriz. Bu tiyatroda sadece sanatsal faaliyetlerin olduğunu, gladyatör dövüşlerinin yapılmadığını rahatlıkla belirtebiliriz. Öyle ki ön tarafta soylu koltukları hala ilk günkü gibi yerlerinde sağlam bir şekilde durmaktadır.

Priene Tiyatrosu ve Localar

Tiyatronun sahne binası kısmındaki kapılardan geçer geçmez M.S. 5. yy’a tarihlenen Bazilika karşılar bizi. Biraz devşirme malzemeler ile inşa edilmiş ama olsun. Papazın hitap kürsüsü bile sağlam bir şekilde gelmiş günümüze…

Priene Piskoposluk Kilisesi

Bazilikadan çıkıp konut alanını geçtikten sonra biraz evvel yukarıda bahsettiğimiz muhteşem güzellikteki Athena Tapınağı karşılar bizi.  Devasa taşlarla inşa edilen bu tapınağın mimarı Pytheos’tur. Pytheos kim mi? Antik çağın 7 harikasından biri olan, Bodrum’da bulunan Halicarnassos Mousoleumu’nun mimarı

Priene Meclis Binası (Bouleuterion)

Tapınaktan çıkıp kenti kesen paralel caddelerden birinden aşağı doğru inerken sağ tarafta yanyana Meclis Binası (Bouleuterion) ve Belediye Binası bulunmaktadır. Meclis Binası, alışılanın tersine, yarım daire şeklinde değil köşeli olarak inşa edilmiştir.

Priene Roma Hamamı

Caddenin sonundan sağa dönmeden sola bakılır ise burada Yukarı Gymnasium ve Roma Hamamı kalıntıları görülebilir. Buranın bir spor alanı olduğunu da notlarımıza ekleyebiliriz.

Cadde sonundan sağa aşağı doğru ilerlediğimizde yan yana iki yapı karşılar bizi… Bunlardan bir tanesi kale bir diğeri ise Asklepios Tapınağı’dır. Kale, M.S. 13. yy Bizans yapısıdır. Kentin en yeni yapısıdır diyebiliriz. Muhtemelen bu noktadan kent alanı belki de kent toprakları kontrol altında tutulmaktaydı. Yanı başında bulunan Asklepios Tapınağı ise M.S. 2. yy’a aittir. Bu şehirde bir Asklepion yoktu belki ama sağlığın tanrısı da unutulmamıştı.

Priene Asklepios Tapınağı

Bu iki yapının bulunduğu cadde batıya doğru takip edildiğinde kentin kalbinin attığı Agora’ya ulaşılır. Tapınaktan sonra şehrin en büyük yapısı olan bu noktada, hakeden kişiler için şeref anıtları dikilir ayrıca dini merasimler düzenlenirdi. Hayatın yoğun bir şekilde geçtiği bir yerdi. Hemen yanında ise Ticari Agora olarak tabir ettiğimiz Gıda Pazarı bulunurdu. Burada değişik yiyecekler ve balık satılırdı. Taştan yapılmış satış masaları kısmen ayağa kaldırılabilmiş.

Priene Agora

Batıya devam ettiğimizde bizi şaşırtan iki yapı ile karşılaşıyoruz; birisi Sinagog bir diğeri ise İskender’in evi… Aslında burada Büyük İskender’in bir heykelinin bulunması bize bu fikri veriyor ama son araştırmalarda varılan sonuca göre heykel ve diğer buluntular M.Ö. 3. yy.’a ait. Yani İskender’den sonrasına… Büyük İskender’in Priene’yi üs olarak kullandığını ama burada fazla kalmadığını biliyoruz. Yine de oldukça havalı… İskender’in Evi

Bunların dışında şehirde Batı Kent Alanı, Kybele Tapınağı, Demeter Kutsal Alanı, Kutsal Stoa ve Stadyum görülebilecek yerler arasında…

Instagram hesabımızı takip ederek son paylaşımlarımızdan haberdar olabilirsiniz.

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.