Altınoluk'ta gezilecek yerler nereleridir? Antandros Antik Kenti'nde hangi yapıları görebiliriz? Papazlık Köyüne nasıl gidilir? Kaz Dağları'nda yapılabilecek aktiviteler nelerdir?
Kaz Dağları’nın Edremit Körfezine bakan yamaçlarında yer alan Altınoluk bu seferki rotamız.
Yanı başında Mıhlı Çayı ile Balıkesir’den ayrılıp Çanakkale sınırında kalan Küçükkuyu’nun Refikası,
Termal kaplıcalarından dolayı güzelliğini borçlu olduğu Afrodit’in Güresi,
Zeytinli’nin Hasan ile Emine’sinin ölümsüz aşkı ve Sarıkız’ın söylenceleri arasına sıkışıp kalan Kaz Dağları’nın incisi Altınoluk.
Komşuları gibi kendisini ön plana çıkarmaya yardımcı olan söylenceleri yok belki ama Altınoluk yine de en az komşuları kadar rağbet gören bir yer. Başlangıçta Kaz Dağları’nın Çanakkale tarafından gelirken, rampalardan indikten sonra ulaşılan Küçükkuyu’dan Edremit’e kadar uzanan 35 km’lik sahil şeridi aynı görüntüyü sunsa da dikkatli gözler Altınoluk’u diğerlerinden ayırabilecektir.
Aeneas ve Romus-Romulus Kardeşler
Yamaçlardan küçük bir köy olarak başlayan ama son dönemlerdeki yapılaşmayla denize kadar uzanan bu yerleşim yerinin merkezinde ya da yamaçtaki köye dönen yolun yakınlarında bir heykel göze çarpar. Bir kurdun emzirdiği iki çocuk… İşte Altınoluk’u anlatmak için belki de önce Troya’ya gitmemizi gerektirir bu heykel.
Aeneas, babası Ankhises ve oğlu Ascanius ile Troya’dan kaçıyor.
MÖ 1188 yıllarında, 10 yıl süren efsanevi Troya Savaşı’nın bitiminde, kentin Odysseus’un at hilesiyle ele geçirilmesinin ardından Troya’da taş üstünde taş kalmaz. Herkes kılıçtan geçirilirken, çok az sayıda Troyalı bu felaketten kurtulmayı başarır. Aeneas’da bunlardan biridir.
Aeneas, babası Ankhises ve oğlu Askanius’u da alarak sağ kurtulan diğer Troyalıları da yanmakta olan kentten çıkarır. Kaz Dağları’nı aşar ve bugünkü Altınoluk’a gelir. Bir süre burada yaşadıktan sonra inşa ettikleri gemilerle uzun bir yolculuğa çıkarlar. Yaklaşık 22 durak sonra bugünkü İtalya’nın başkenti Roma yakınlarındaki Lavinium kentine gelirler.
Romus ve Romulus Kardeşler
Birkaç nesil sonra Romus ve Romulus kardeşler dünyaya gelir. İşte bu kardeşler bizim her yerde karşımıza çıkan Roma İmparatorluğu’nun efsanevi kurucularıdır. Dolayısıyla Roma kökenini Troya’ya dayandırır ve Roma’nın kuruluşuna giden yol da işte bu Altınoluk’tan geçmiştir. İşte bu kurt da ölmeleri için nehre bırakılmış olan Romus ve Romulus kardeşleri sahiplenerek onları hayata bağlamıştır. Kurt ve bu iki çocuk Roma’nın kuruluşunu simgeler.
Altınoluk Çevresi
Altınoluk ,böylesine önemli bir tarihe sahiptir. Belki de çoğumuz doğasının ve denizinin cazibesine tutulmuşuzdur bu kentin ama Altınoluk göründüğünden çok farklıdır. Şu an sıradan bir yerleşim yerinden farklı olmayan sitelerle kaplı Altınoluk’tan biraz ayrılıp etrafımıza bakmaya başlayalım.
Antandros Antik Kenti
Her şeyden önce Roma’nın kuruluşuna giden bu antik kent nerede ve kentten neler kalmıştır?
Antandros Antik Kenti’nin bulunmasına yönelik ilk araştırmalar Heinrich Kiepert’in 1842 yılında Avcılar Köyü camisinin duvarında Antandros isminin (Αντανδρον) geçtiği yazıtı keşfetmesiyle başlar.
Altınoluk ve Güre arasında bulunan klasik kahverengi Antandros tabelası zaten bu kentin yerini işaret eder.
Antandros Roma Villası portiko moziğindeki panter figürü
Zeytinlikler arasına sıkışıp kalmış, önemli bir kalıntıyı koruduğu anlaşılan çatılar göze çarpar hemen. Tabii ki zeytinliklerin altında bir tarih yattığını anlamak zor değil. İstimlak ve diğer çalışmalar çok küçük bir alanda yoğunlaşmış durumda. Buna rağmen kısa bir yürüyüşün ardından buranın bir villaya ait kalıntılar olduğunu hemen anlıyoruz.
Yaklaşık 1100 m²’lik alanı kaplayan alanın içerisinde hamamından, latrinasına 30 metre uzunluğunda bir portikonun etrafına sıralanmış irili ufaklı 6 odasıyla beraber zamanın ihtişamını gözler önüne seren bir yapı. MS 4. yüzyıla tarihlenen bu yapı, geçirdiği çeşitli onarımlarla, Arap akınlarının olduğu süreçte bölge halkı daha güvenli bir bölgeye gidinceye kadar, yaklaşık 200 yıllık bir zaman diliminde varlığını korumuştur.
Antandros Roma Villası kışlık triclinium (kabul odası)
aban mozaikleri ve freskolarıyla çok dikkat çeken odalarından özellikle 1. ve 4. oda görülmeye değerdir. Triclinium (kabul odası) denen hem yazlık hem de kışlık olarak yapılmış odaları bulunmaktadır. Orta masanın etrafında yer alan sedirlerin üzerine uzanarak yenen yemeklere ve sedirlerin arkasından dolaşarak onlara hizmet eden görevlilerin olduğu bir oda hayal edin. Yazlık triclinium ise mimarisiyle en görkemli odasıdır.
Hamamın zemininde yazan Yunanca metinden bu yapının Margareites isimli birine ait olduğu anlaşılmaktadır. “Yaşa ey kardeşsever Margareites, kurucu ile birlikte refah içinde ve sonsuza kadar.”
Antandros Nekropolisi
Latrinanın bağlı olduğu kanalizasyon sisteminin yukarılara kadar uzanıyor olması, bu villanın dışında da farklı yerleşim yerlerinin olduğunun kanıtıdır.
Tabii mevcut yapıya biraz uzak olsa da kentin nekropolisi farklı dönemlere ait gömüleriyle görülmeye değerdir. Bu ihtişamlı tarihi görmeniz için Antandros tabelasında durmanızı öneririm. Burada birkaç cümleye sığdırmaya çalıştığımız Antandros’tan çok daha fazlasını bulacaksınız.
Antandros Nekropolisi
Papazlık Köyü
Tekrar Altınoluk merkeze dönecek olursak; Küçükkuyu’dan başlayıp Edremit’e kadar devam eden 35 km’lik sahil yolunun her bölümü birbirine çok benzer. Ardı ardına sıralanmış durumdaki yazlık sitelerle kaplı bir sahil yolu. Aslında bu manzara ilk anda bu sahil şeridinde görülecek bir yer olmadığı izlenimini verebilir.
İşte bunu hissederseniz gözleriniz Kaz Dağları’nın yamaçlarına kaysın. Şu an metropol görünümündeki bu yerlerin merkezi aslında bu yamaçlarda gizli. Altınoluk, Güre, Edremit, Zeytinli sahil kıyısı değildir. Yamaçlara doğru hareket ederseniz bambaşka bir yerleşim sizi karşılar. Altınoluk da aynen böyledir.
Papazlık Köyü Hamam
Son dönemlerde “Ege Köyleri” adı altında yapılan turlarda adı pek geçmez ama kesinlikle buna aday bir köydür. Merkezdeki ışıklardan yukarıya doğru devam edince, 5 dakika sonra eski adı Papazlık olan bir köye varmış olursunuz. Eskiden Rumlarla Türklerin iç içe yaşadığı, Edremit Körfezi manzaralı mükemmel bir köy.
Köy meydanı, büyük ağaçların altında sıralanmış kafe ve restaurantlarla doludur. Öncelikle geç saatlerde yapacağınız bir kahvaltı için tavsiye ederim. Aracınızı hemen köyün girişinde, sol tarafta yıkık bir hamam kalıntısının önünde yer alan otoparka bırakıp merdivenlerle ya da yol ile ulaşmanız mümkün. Yazın araç yoğunluğundan yolu kullanmak pek mümkün değil.
Papazlık Köyü Meydanı
Restaurantların hemen karşısında ilk anda bir kiliseye benzese de cami olarak inşa edilmiş ve tarihi 1890’lara giden Kundakçı Dede Camii’ni görürsünüz. Alt tarafında, otoparka yakın bulunan hamam da en az 100 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Restaurantların arka taraflarında yer alan dar sokaklar etrafında sıralanmış eski evler fotoğraf çekmeyi sevenler için oldukça uygundur. Bu yapılar arasında Abdullah Efendi Konağı oldukça dikkat çekicidir. Abdullah Efendi’nin köyün en varlıklılarından olduğu söylenir.
Abdullah Efendi Konağı ve Antandros Derneği
Eskiden köyün papazına ait olan bu evi de nüfus mübadelesi sırasında buradan göçmek zorunda kalan almıştır. Yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi olan bu yapı şu an Antandros Derneği’ne ev sahipliği yapıyor. Antandros kazılarına katkılarıyla tanıdığımız bu derneği ziyaret edip kahvelerini içebilirsiniz. Arzu ederseniz derneğe üye olabilir ve faaliyetleri için destek de verebilirsiniz.
Abdullah Efendi Konağı
Abdullah Efendi, sadece bu yapıya sahip değilmiş. 1960’lı yıllara kadar okul olarak hizmet vermiş, daha sonra yıkılmış ve tekrar okul yapılmış olan kilise ile birlikte pek çok yapının da sahibi olduğu söylenir. Ancak sonraları varislerin ve diğer köy ahalisinin sattıkları araziler ile bir zamanlar zeytinliklerle çevrili bu köy, yavaş yavaş yeni yapılarla yutulmuş. İşte o eski zeytinliklerden çıkan yağlar da bir zamanlar sahil şeridinde yer alan eski fabrikalarda üretilirken, günümüze ulaşan şu an yok.
Cam Teras ve Şahinderesi Kanyonu
Altınoluk Cam Teras
Altınoluk köy ziyaretinin devamında 2021 yılında açılmış olan cam teras artık buraların olmazsa olmazıdır. Altınoluk’tan Çanakkale istikametine devam ederken, Doyran Köyü yolundan girip milli park tabelalarını takip edip 7-8 km’lik yolculukla ulaşabilirsiniz.
Yaklaşık 900 metreden Altınoluk yerleşimi için adeta klima görevi gören Şahinderesi Kanyonu’nu, Kaz Dağları’nın doğasını, tarihini, mitolojisini düşünerek izlemek oldukça iyi gelecektir. Yollar pek iyi olmasa da düzenleme çalışmaları ile daha iyi duruma gelecektir.,
Kaz Dağları’nda Jeep Safari
Eğer Kaz Dağları’nın eteklerinde bu kadar dolaşmak sizlere az geldiyse, tavsiyem rotaya göre yarım veya tam günlük jeep safari turlarına katılmanızdır. Jeep safari, Kaz Dağları’nın eşsiz doğasına daha yakından bakmak isteyenler için biraz da heyecan katarak farklı bir Kaz Dağı arayanlar için oldukça cazip bir deneyimdir.
Herkesin bildiği Altınoluk isminin altında yatan daha ne değerler vardır. Tatilimizi deniz, kum, güneşten ayırıp beş yıldızlı tesislerin konforunu aramadan yapabileceğimiz bir tatilin uzaklara olmadığını gösteren bir yerdir Altınoluk.
Arkeoloji ve tarih arayanları Antandros,
Kültür arayanları Papazlık,
Doğa ve adrenalin arayanları ise cam teras ve jeep safari bekler.
Olur da birgün Altınoluk’tan geçerseniz; gözlerinizi dağları kapatan, sahil şeridini çevreleyen sitelerden kaçırıp Papazlık’a bakmayı unutmayın.
İyi geziler…
*** Antandros fotoğrafları için Altınoluk Tarihi Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği’ne ve Firdevs Sayılan’a teşekkür ederim.