Profesyonel Turist Rehberi Serkan TAĞRIKULU'nun Kaleminden...
Batı Karadeniz'in kanyonlarıyla, akarsularıyla, şelaleriyle, yeşiliyle, doğasıyla parlayan yıldızı olan Pınarbaşı...
Yeşil dendiğinde akla gelen ilk yerdir Karadeniz Bölgesi. Peki Türkiye’nin yeşili en bol, orman örtüsü bakımından en zengin şehrinin Batı Karadeniz Bölümü'ndeki Kastamonu olduğunu biliyor muydunuz?
Ya zengin faunası ve florasıyla tabiatın bütün güzelliklerini yansıtan Küre Dağları Milli Parkı'na ev sahipliği yaptığını?
Ya da bu kadim şehrin dünyanın en derin kanyonlarından Valla’yı ve en keyifli yürüyüş parkurlarından birine sahip olan Horma Kanyonunu barındırdığını biliyor muydunuz?
Kastamonu dendiği zaman, antik dönemde şimşir ihracatının merkezlerinden olan Cide, Milli Mücadelenin en önemli lojistik limanı İnebolu, aromasıyla ve içerdiği zengin mineralli sarımsağıyla meşhur Taşköprü ve pirinci ile ün salmış Tosya aklınıza geliyor öyle değil mi? O halde bütün duyduklarınızı, bildiklerinizi bir kenara bırakmayın!...
Bildiklerinize, duyduklarınıza Pınarbaşı ilçesini de ekleyelim!
Neden mi?
İsmini Küre Dağları'nda eriyerek yeraltına sızan kar sularının, tekrar yeryüzüne kavuştuğu pınardan alan ilçenin nüfusu 6 bin civarında.
Kendisini kalabalık kent yaşamından doğanın dinlendirici ruhuna teslim etmek isteyenler için farklı deneyimler sunuyor.
150 - 200 yıllık ahşap evleri, yüzyıllara meydan okuyan tarihi camileri, insanın içini titreten muhteşem görüntüsü ile Valla Kanyonu, Zarı Çayı’nın meydana getirdiği Horma Kanyonuyla doğa turizminin önemli destinasyonlarından birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Turizme değer veren ve bu doğrultuda yatırımlar yerel yönetime sahip olması Pınarbaşı ilçesinin en önemli avantajlarından birisi olarak dikkat çekiyor. Doğa turizmi konusunda Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünce Horma Kanyonu içinde oluşturulan, yapımı 4 yıl süren, 3 kilometre uzunluğundaki yürüyüş parkuru Türkiye’nin bu alanda en dikkat çekici ve heyecan verici parkuru olma özelliğini taşıyor.
Vadi boyunca ilerlerken Zarı Çayı üzerinde oluşan irili ufaklı şelaleleri görüyor ve şimşir ağaçları arasında yola devam ediyorsunuz. Tamamen doğa ile baş başa kalacağınız bu rotayı yaklaşık 1 saatin sonunda 10 metrelik yükseklikten dökülen Ilıca Şelalesi'ni ve göletini görerek tamamlıyorsunuz.
Doğa severler için bir başka alternatif ise dünyanın en derin kanyonlarından birisi olan Valla Kanyonu seyir terasları. Kerte Köyü üzerinden gidilen arazili araçlarla ulaşabileceğiniz alanda kanyonu en yüksek noktadan seyretme imkanına sahip olabiliyorsunuz.
Muratbaşı seyir terası ise aracınız park ettikten sonra 1 kilometre civarında yolu 20-25 dakikalık bir yürüyüşle aşarak varacağınız sonrasında doyumsuz manzaranın tadını çıkaracağınız bir başka alternatif.
Kamp turizmine ilgi gösterenler için uygun alanlara fazlasıyla sahip olan Pınarbaşı, karavan turizmi için yeterli yatırımların yapılması halinde bu alanda örnek olabilecek bir potansiyele sahip. Kültür gezileri için çevre köylerde yer alan tarihi konakları, köy evleri ve taş ile ahşabın bir araya getirilmesi ile meydana getirilen camileri ziyaretçilere bölgenin zengin geçmişi hakkında fikir veriyor.
Bütün güzelliklerinin yanında, Pınarbaşı ilçesinin coğrafi işaretli kara çorbası, mutfağıyla fark yaratan Kastamonu’nun 800’ün üzerine yemek çeşidinden sadece bir tanesi.
Kastamonulu ustalar vasıtasıyla Osmanlı Saray Mutfağına taşınan yöresel yemeklerinden banduma, simit tiridi, incir dolması, etli ekmek, ekşili pilav gibi yemek çeşitleri bölgenin gastronomi turizmi konusunda da ne kadar önemli olduğunun kanıtı adeta.
Hem gözünüze, hem ruhunuza hem de midenize hitap eden bir geziye ne dersiniz?
Cevabınız evetse; misafirperver insanları, bozulmamış doğası, hayran olacağınız tarihiyle Pınarbaşı sizleri bekliyor...