İnkaya Çınarı (Ulu Çınar)

İnkaya Çınarı (Ulu Çınar)

Çınar deyince akla hem Osmanlı gelir hem Bursa. Çınar, kökleri kuvvetli bir ağaç olarak köklü ve güçlü bir medeniyet olan Osmanlı’nın da simgesi olmuştur. Ve tabi ki Osmanlı Devleti’ni kuran şehir Bursa’nın.

Çınar deyince akla hem Osmanlı gelir hem Bursa. Çınar, kökleri kuvvetli bir ağaç olarak köklü ve güçlü bir medeniyet olan Osmanlı’nın da simgesi olmuştur. Ve tabi ki Osmanlı Devleti’ni kuran şehir Bursa’nın. Çınar; bu şehre ruh katan, bu kentin güzelliklerini yaşatan, şehrin hafızasını gölgesinde nesilden nesile aktaran olmazsa olmaz değerlerimizdendir.

Bursa’nın yeşil imajını korumak amacıyla projeler geliştiren Büyükşehir Belediyesi’nin “Ağaç Koruma Politikası” çerçevesinde tarihe tanıklık eden Anıt Ağaçları koruma altına alınması kapsamında yapılan envanter çalışmasına göre, Bursa’da “Doğu Çınarı”ndan “Saplı Meşe”ye, “Gümüşi Ihlamur”dan “Çiçekli Manolya”ya kadar 11 farklı türde, yaşları 100 ile 1100 arasında değişen 880 adet Anıt Ağaç vardır. Türkiye’nin tek ‘’Yeşil’’ ünvanına sahip şehir olma özelliğini sadece bu bilgiyle bile tescilliyor Bursa.

Yüzyıllara meydan okuyan çınarları bu Osmanlı şehrinin her köşesinde görmek ve hikayelerini dinleyip geçmişten hoş bir seda almak mümkündür. Son dönem Bursa Turizminin lokomotiflerinden olan Gölyazı’nın öne çıkan unsurlarından 750 yıllık Ağlayan Çınar ki sizi imkansız bir aşkın hikayesine götürür.

Dua Çınarı dediğimiz bölge Somuncu Baba’nın bu şehirden ayrılmadan önce en son dua yaptığı Çınar’ın olduğu yerdir. Sur İçinde Bursa’nın manevi mimarlarından Geyikli Baba ile şehrin fatihi Orhan Gazi arasındaki hikayeyi dinlerken Kavaklı Cami Çınarı’nın gizemi sarar sizi. Günümüze ulaşamayan Bursa’nın kuzeyindeki Oyukçınar Mahallesi’ne adını veren çınar ağacı 18,2 metre gövde genişliği ile Türkiye’nin en büyük ağacıydı bir zamanlar.

Orhan Camii avlusundaki Eskici Baba Çınarı’nın; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bursa’da Zaman şiirine de konu olduğunu yerinde gözlemleyebilirsiniz. Yine aynı şekilde Geyikli Baba Türbesi’nin olduğu Kestel/Baba Sultan Çınarı, Hürriyet Mahallesi’ndeki Nostalji Bahçesi’nde bulunan Çınar Ağacı, Halkalı ve Dudaklı Çınarı ile her yıl içinde leyleklerin yuva yaptığı Kiremitçi Çınarı, Kovukçınar (Ulufeliçınar), Kültürpark’taki Yaycılar Çınarı, Müşkire Çınarı, İznik’teki Havuzbaşı, Beypınarı, Hespekli, Kaymak Köşkü, Lefke Kapısı, Davud-u Kayseri Çınar Ağaçları ve 1100 yaşında olan Karacabey Çınarı şehrin en yaşlısıdır.

Bursa’nın heybetli çınarlarına en güzel örnek ve aynı zamanda şehrin simgelerinden olan 6 asırlık İnkaya (Ulu) Çınarı’dır. Bursa’yı ‘’Ulu Şehir’’ yapan 3 unsurdan biridir. Ulu Cami, Uludağ ve Ulu (İnkaya) Çınarı. Türkiye’nin fiziksel olarak en büyük ağacı olan İnkaya Çınarı ismini, Osmanlı’nın ilk dönemlerine şahitlik etmiş İnkaya Köyü’nden şimdiki mahallesinden almaktadır. Köyün tarihi ilk şehit Padişahımız I. Murad’a kadar dayanmaktadır.

Bursa’nın en çok ziyaret edilen ağacı olan Ulu Çınar; 13 ana kola sahip; Çapı 3 metre, yüksekliği 37 metre, gövde çevresi 10 metre, gölgesi ise 1,5 dönüm ve yaşı 615’tir. Hiçbir tarafının çürümemiş olması yönüyle ön plana çıkıyor. Bunun en büyük sebebi ise Uludağ’ın yamaçlarında olması ve kaynak sularla asırlardır besleniyor olması. Uzmanlara göre bir çınar uygun ortamını bulursa bin yıl civarı yaşayabiliyor. 1100 yaşında Karacabey Çınarı en güzel örneğimiz.

Tarih ve Doğa’nın iç içe geçtiği görkemli güzelliğin kolları her tarafa açılmış. Adeta sema yapan bir derviş edasıyla ‘’kim olursan ol gel‘’ der gibi. Osmanlı’nın 3 kıtayı saran kolları gibi İnkaya Mahallesini de kolları altına almış. 80 haneli köyün tamamı neredeyse çınar ağacından geçimini sağlıyor.

Çınarı görmeye gelenler, mahallede yaşayanlar tarafından açılan hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapıyor, bölgedeki kadınlar da gözleme ve el işi örgüleri satarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Köyün organik meyvelerini ve meyve tatlısını da es geçmemek lazım.

Bursa’nın en görmüş geçirmiş unsurlarından olan Tarihi İnkaya Çınarı, herkese kucak açmış. Yerli ziyaretçilerin yanı sıra özellikle Arap ülkeleri başta olmak üzere Dünya’nın çeşitli yerlerinden misafirlere esenlik kaynağı olmaktadır.

Ziyaretine gittiğinizde öncelikle başınızı yukarıya kaldırmanız gerekir. Altında dakikalarca yürüseniz bile yine onun gölgesinde gezersiniz. Çayınızı yudumlarken, turist kafilelerinden 9-10 kişinin el ele verip devasa Çınar’ın gövdesini sarmaya çalıştığını görebilirsiniz. Bursa’yı asırlardır gözetleyen bir Kale Kule gibidir Ulu Çınar.

Çınar ağacı, aynı zamanda rüyadan beyliğe geçişin müjdecisidir. Osman Gazi, sonradan kayınpederi olacak Şeyh Edebali’nin sohbetlerine katılmak üzere gittiği dergâhta bir odaya çekilir. Kuran’ı Kerim’e doğru ayaklarını uzatmış bir şekilde uzandığını fark eder ve edeben toparlanır; bu hal üzere uyuyakalır ve bir rüya görür.

Osman Gazi rüyasında; Şeyh Edebali’nin böğründen hilal şeklinde bir ay çıktığını, bu ayın büyüyerek kendi göğsüne girdiğini, daha sonra göbeğinden, bütün gökyüzünü kaplayan bir ağacın çıktığını, bu ağacın üç kıtadaki toprakları dallarının altına aldığını ve ağacın dallarının İstanbul Boğazı’nda bir yüzüğe dönüştüğünü görür ve tam alacakken uyanır. Ertesi sabah, gece gördüğü bu rüyasını Şeyh Edebali’ye anlatır. Edebali de rüyayı dinledikten sonra Allah’ın Osman Gazi’ye ve soyundan gelenlere büyük bir imparatorluk müjdelediğini söyler.

Osmanlı kadar yaşlı, şehrin hafızası olan İnkaya Çınarı, Bursa’ya yolu düşen yerli-yabancı turistlerin uğramadan geçmediği önemli bir sembol olarak kente değer katmaktadır. Biz de Ulu Çınar’a dair son sözlerimizi Vedat Nedim Tor’un ifadeleriyle kapatalım...

‘’Bursa’nın Yeşil Türbe’si, Muradiye’si, Ulucami’si, Koza Han’ı kadar çınarları da birer güzel anıttır. Çınarsız bir Bursa, Yeşil Türbe’siz bir Bursa kadar ulûhiyetini kaybeder. (..) Bursa’nın Çınarları, zamanında o kadar ustalıkla yerleştirilmiş ki, yalnız güzellik değil, güneşle mücadele tekniği bakımından da birer zeka şahaserleridir.’’

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.