Çanakkale Savaş Alanları Gezisi | Bir Günde Nereler Gezilir?

Çanakkale Savaş Alanları Gezisi | Bir Günde Nereler Gezilir?

Çanakkale Savaş Alanlarını kapsayan alanda bir günde nereler gezilebilir?  Seyit Onbaşı'dan Şehitler Abidesine, Anzak Koyundan Conkbayırına bir günlük gezi güzergahı...

Çanakkale Savaş Alanları, mutlaka her Türk vatandaşının gidip görmesi, ziyaret etmesi gereken yerlerin başında gelir. Tabii bu ziyaret klasik bir turistik gezi olmanın çok ötesinde olacaktır ve olmalıdır da zaten. Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Arıburnu’nda, Bombasırtı’nda, Anafartalar’da adını altın harflerle tarihe yazdırdığı topraklardır.

Kimileri geçerken uğrar, kimileri ise özel olarak buraya gelip savaş alanlarını, anıtları, şehitlikleri ziyaret etmek ister. Sonuçta Çanakkale Savaş Alanları’na gelmek istendiğinde bi bahane mutlaka bulunur.

Özellikle mart ayı geldiğinde herkesin bildiği gibi 18 Mart Boğaz Harbi’nin ya da daha bilinen tabirle 18 Mart Deniz Zaferi’nin yıldönümü de yaklaştığı için yavaş yavaş Çanakkale Savaşları da gündeme gelmeye başlar. Nisan ayı ise zaten 8,5 ay sürecek kara savaşlarının da başladığı aydır. Bu iki önemli ay ve 18 Mart - 25 Nisan gibi iki önemli tarih arka arkaya gelince “Hadi bakalım Çanakkale’ya gidelim de bi ziyaret edelim.” cümlesi birçok sohbette duyulmaya başlanır. Ama Çanakkale Savaş Alanları’nı ziyaret etmek, bir Ayvalık ya da herhangi bir ören yeri gezisine benzemez.

Çanakkale ziyaretlerinin içerisinde barındırdığı maneviyattan, hissettirdiklerinden bahsetmeye gerek yok. Bizim burada ifade etmek istediğimiz bu ziyaretin güzergah olarak da ziyaretçileri oldukça zorlayacağıdır. Her ne kadar arazide birçok yerde tabelalar olsa da Çanakkale Savaşları’nı anlayarak gezebilmek için belli ölçüde konuya da hakim olmak ya da bilgi sahibi olmak gerekiyor.

Arazi bilgisi de bir savaş alanı gezisinin olmazsa olmazlarından. Bu sebeple eğer Çanakkale Savaşları’nı şehitlik ziyaretinden öteye geçirmek, yaşananların sebeblerini sonuçlarını anlayabilmek daha doğrusu Çanakkale Savaşları’nı yaşayabilmek için mutlaka bir profesyonel tur rehberiyle ziyaretlerinizi gerçekleştirin.

Bizlerin tavsiyesi mutlaka bir tur rehberi vasıtası ile bu ziyareti gerçekleştirmek olsa da kendisi gezmek isteyenler için de bir nebze olsun işinizi kolaylaştırmak için bir rotayla yardımcı olmaya çalışacağız.

Çanakkale Savaş Alanları’nı tamamen gezmek istiyorum derseniz en azından 4-5 gününüzü ayırmanız gerekiyor. Buna ek olarak sağlam bir kondisyon da şart çünkü böyle bir gezide her yere araçla gitmeniz mümkün değil.

Genelde bu savaş alanları için ayrılan süre bir gündür ki genel hatlarıyla bilinen şehitlik ve bölgeleri ziyaret etmeniz için yeterli olacaktır. Peki bu bir günlük süre içerisinde Çanakkale Savaş Alanları’nda nerleri görebilirsiniz ya da atlamamanız gereken yerler nelerdir?

Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı

Çanakkale Savaş Alanları olarak bahsedilen bölge günümüzde Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı yönetiminde olan alandır. Daha önceden Orman Bakanlığı’na bağlı olan olan bölge daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanarak gerekli faaliyetler yürütülmeye başlandı.

Bugün içerisinde 32 şehitlik ve anıt, 35 yabancı mezarlık ve anıt, 4 kale, 5 tabya, 2 müzeyle beraber tam anlamıyla bir açık hava müzesi olana Savaş Alanlarını her sene milyonlarca Türk vatandaşının yanı sıra; özellikle Avustralya, Yeni Zelanda, Büyük Britanya vatandaşları da ziyaret etmektedir.

Çanakkale Savaşları, 3 Kasım 1914 tarihinde Çanakkale Boğazı’nın giriş tabyalarının bombalanmasıyla başlayan, 18 Mart 1915 tarihinde boğazı geçmek için gelen İtilaf Donanmasının geri püskürtülmesiyle devam eden ve 25 Nisan 1915’te çıkarmalar ile başlayan Kara Savaşlarının 9 Ocak 1916’da İttilaf güçlerinin yarımadayı terketmesiyle son bulan savaşlar silsilesidir. Mustafa Kemal ATATÜRK, savaşın ilk gününden son günlerine kadar yaptıklarıyla savaşın seyrini değiştirir ve Dünya kendisini Anafartalar Kahramanı olarak anmaya başlayacaktır.

Opet Tarihe Saygı Parkı

Eceabat’ta feribot İskelesinin hemen yanında bulunan parktır. İçerisinde savaş alanlarında görebileceğiniz birçok heykelin birleşiminden oluşmuş bir anıt ve yarımadanın kabartma bir canlandırması bulunmaktadır. Gezinize başlarken burayı inceleyip en azından arazi hakkında genel bir fikir sahibi de olabilirsiniz. Aynı zamanda parkın içerisinde komutanlarımızın heykelleri ve savaş anının canlandırıldığı siperleri de görebilirsiniz. Opet sponsorluğunda yarımadada yapılan birçok çalışmadan sadece birisidir.

Kilitbahir Kalesi

İlk olarak Eceabat’tan yarımadanın güneyine Şehitler Abidesi’nin bulunduğu alana ya da savaşa göre söyleyecek olursak Güney Cephesine gidebilirsiniz. Çanakkale Boğazı boyunca yol alırken Kilitbahir Köyünü geçince aynı isimle anılan Kilitbahir Kalesi’ni göreceksiniz. 1461-1462 yıllarında Çanakkale Boğazı’nın en dar olduğu noktaya yapılan Kilibahir Kalesi’nin hemen karşısında ise Çimenlik Kalesi bulunuyor.

Namazgah Tabyası

Kilitbahir Kalesi’ni geçince hemen yanında Çanakkale’de bulunan en büyük tabya olan Namazgah Tabyası’nı göreceksiniz. Çanakkale Boğaz Harbi sırasında Çanakkale’yi geçilmez kılan tabyalardan birisi olan Namazgah, 26 adet bonetten oluşmaktadır.

18 Mart Boğaz Harbi sırasında ana savunma hattını teşkil eden yapılardan birisidir. Bonet olarak adlandırılan yerler üzeri toprakla kaplı olan odalardır ve bunların arasındaki boşluklar ise topların yerleştirildiği alanlardır. Tam ortada bulunan merkez bonetin içerisinde sergilenen bazı eserlerin yanı sıra kısa bir video gösterimi de izleyebilirsiniz.

Seyit Onbaşı Anıtı ve Rumeli Mecidiye Tabyası

Seyit Onbaşı ya da Koca Seyit, Çanakkale Savaşları denince akla gelen ilk kişilerden birisidir. 18 Mart Boğaz Harbi’nin sembol isimlerinden olan Seyit Onbaşı’nın görev yaptığı tabya olan Rumeli Mecidiye Tabyası hemen yolun solunda bulunuyor. Aracınızdan inip tapyanın iç kesimlerine doğru kısa bir yürüyüşle boğazı da yukarıdan görme şansınız olacak. Rumeli Mecidiye Tabyası da 18 Mart Boğaz Harbi'nde ana savunma hattını oluşturan yapılardan birisidir. Tabyada Seyit Onbaşı’nın top mermisini kaldırma anı ise Krupp marka bir top ve mekanizması ile canlandırılıyor.

Aşağıda yolun solundadeniz kıyısında ise Koca Seyit’in kucağında bir top mermisi ile anıtını da göreceksiniz. Bu ziyaretinizi ölümsüzleştirebileceğiniz noktalardan birisi.

Güney Cephesi

Şahindere Sargı Yeri Şehitliği

Seyit Onbaşı Anıtından sonra boğaz kıyısı boyunca yolunuza devam ederken boğazda 18 Mart Boğaz Harbi’nin gerçekleştiği alanları bağazın giriş kısımlarını daha net görmeye başlayacaksınız. İşte bu sırada boğaz kıyısından ayrılıp Soğanlıdere’den geçmeye başlayacaksınız ki burada sağ tarafınızda biraz sonra gideceğiniz Şahindere’de olduğu gibi bir gerçek şehitlik. 2005 yılında restore edilen şehitliklerden birisidir. Şahindere gibi burası da bir sargı yeri şehitliğidir.

5-10 dakika sonra Şahindere Sargı Yeri Şehitliği’ne de varacaksınız. Yavaş yavaş yaklaşmaya başladığınız Güney Cephesi’nin yani Seddülbahir’in cephe gerisi olarak adlandırabileceğimiz yerlerindendir. Korunaklı bölgeler olduğundan sargı yeri yani hastane olarak olarak kullanılan bölgelerdendir. 2005 yılında anıt olarak yapılan bölüm yukarıdan bakıldığında ay yıldız şeklinde görülür. Başında kabalak olan asker başlarından bir hilal ve önlerindeki sivri sütunun altında ise yıldız bulunmaktadır.

Alçıtepe Bakı Terası

Alçıtepe Köyü’nü geçtikten sonra direk abide istikametine değil de Güney Cephesi’ndeki savaşların hedef noktası olan 216 Rakımlı Tepe olan Alçıtepe üzerinden devam edin. Bakı Terası olarak adlandırılan yerden baktığınızda Güney Cephesi – Seddülbahir’i yukarıdan çok daha net göreceksiniz. Göreceğiniz bu arazi 25 Nisan 1915’te başlayan kara savaşlarının Güney Cephesini oluşturan arazidir.

Şehitler Abidesi ve Tören Alanı

Eski Hisarlık olarak adlandırılan bu mevki aynı zamanda Eleus Antik Kenti’nin de bulunduğu alandır ve 25 Nisan tarihinde çıkarma yapılan Morto Koyunun bulunduğu yerin üst tarafındadır.

Aracınızdan inip Şehitler Abidesi’ne yürümeye başladığınızda büyük bir temsili şehitlik sizi karşılayacak. Çanakkale’de şehit düşmüş kimliği bilinen bütün şehitlerimizin isminin yazdığı şehitlikte, her bir kabirde 36 şehidimizin ismi yazar. Aynı zamanda şehitliği geçince tek aşına bir kabir var ki Meçhul Asker olarak adlandırılır, içerisinde şehidimize ait bir kafa tası bulunur. 2003 yılında buraya Avustralya’dan getirilip defnedilir.

Büyük bir meydana geleceksiniz ve burası ise 18 Mart ve 25 Nisan törenlerinin yapıldığı resmi tören alanıdır. Yaklaşık 45 metre uzunluğunda olan tek parça rölyefte Çanakkale Savaşı’ndan sahneler canlandırılmıştır.

Çanakkale Savaşları’nın ardından buralarda şehit düşen onbinlerce Mehmetçik anısına yapılan ve hem savaşın hem de savaş alanı ziyaretlerinin sembol anıtıdır.

Açılan bir yarışma sonrası 37 proje arasından seçilen bu anıtın inşası 1954 yılında başlar ve 1960 yılında biter. Yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı anıtın inşası için ülke çapında bir yardım kampanyası başlatılır ve toplanan parayla tamamlanır. Abidenin mimarları ise Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun Kip’tir. 41.70 metre yüksekliğinde olan anıtın ayaklarının üzerinde ise Çanakkale Savaşı’ndan sahnelerin canlandırıldığı rölyefler bulunur.

Buradaki ziyaretlerimizi gerçekleştirdikten sonra yola devam etmek için aracımıza geçip devam ederken deniz kıyısına geliyoruz. Burası Güney Cephesinde çıkarma yapılan 5 koydan birisi olan Morto Koyudur. İlk etapta İngilizlerin çıktığı koyu daha sonra Fransızlar devralır.

Seddülbahir, Yahya Çavuş Şehitliği ve Ertuğrul Koyu

Şehitler Abidesi ziyareti ardından Morto Koyu boyunca devam ettiğinizde Seddülbahir Köyü’ne geleceksiniz. Oradan da Güney Cephesinde çıkarma yapılan 5 koydan birisi ve ana çıkarmanın yapıldığı 2 koydan birisi olan Ertuğrul Koyunu yukarıdan görebileceğiniz Yahya Çavuş Şehitliği’ne varacaksınız. Tepede Yahya Çavuş Şehitliği, temsili siperler, Ertuğrul Tabyası ve İngliz Anıtı olan Hellas Anıtı’nı görebilirsiniz. Gelibolu Yarımadası’nın en güney ucu ve Çanakkale Boğazı’nın Ege girişinin bulunduğu yer olan Seddülbahir Bölgesi en kanlı çıkarmaların yaşandığı yerlerden birisidir.

Alçıtepe Köyü ve Salim Mutlu Müzesi

Seddülbahir’e giderken yanından geçtiğiniz köyden Seddülbahir’den dönerken de geçeceksiniz. Yoğun programınızın arasında hem bir dinlenme hem de yemek molası verebileceğiniz yerdir. Eski ismi Kirte olan Alçıtepe Köyü, Güney Cephesinde yaşanan muharebelerde İtilaf Kuvvetlerinin ilk hedefi olan noktadır.

Köyün içerisinde ise 1930’larda mübadele ile bu köye gelen Salim Mutlu isimli kişinin arazide bulduğu, topladığı ve bazı kişilerden satın alarak oluşturduğu özel ve küçük bir müzedir. Savaşla alakalı fikir edinmenize faydası olacaktır.

Köy şehitlik gezilerinin tam orta noktasına denk geldiğinden öğle yemeği, alışveriş vb. ihtiyaçlarınızı da karşılayabileceğiniz bir köydür.

Kuzey Cephesi

Güney Cephesini ana hatlarıyla gezip gördükten sonra artık sıra Kuzey Cephesinde. Anzaklar, Arıburnu,  57. Alay, Conkbayırı ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de bulunduğu ve savaştığı cephe olmasından dolayı herkesin ismini bildiği birçok popüler ziyaret noktasının bulunduğu alandır.

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi

Kuzey Cephesi’ne doğru giderken Kabatepe Mevkiinde büyük bir yapı göreceksiniz. Daha önce Kabatepe Müzesi’nin bulunduğu alana inşa edilen ve 2012 yılında açılan merkez bir müze olmasının yanı sıra Çanakkale Savaşları’nı görsel olarak anlatan 11 salondan oluşuyor.

Harbe Giriş, Nusret, İtilaf Devletlerinin Muharebe Planları, Rumeli Mecidiye Tabyası, Kara Muharebelerine Hazırlık, Harbin Gidişatının Dönüm Noktası, Siper Muharebeleri, Gök Kubbeden Gelibolu, Çanakkale Geçilmez, Hatıralar ve 1915’ten Günümüze konulu salonların ardından savaştan kalan silahlar, mermiler, eşyalar vb. sergilendiği müze bölümünü atlamayın.

ANZAC Koyu ve Tören Alanı

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’nin ardından yolumuza devam ederken yol ikiye ayrılıyor. Sağdan tırmanan yola biraz sonra devam edeceğiz fakat önce düz devam ediyoruz. Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşan ve ANZAC olarak adlandırılan birliğin çıkarma yaptığı koyları sahilleri göreceğiz. Biraz sonra solda bir taş üstünde ANZAC Cove yazısını göreceksiniz ki burada gördüğünüz yaklaşık 300 metrelik koy ANZAC Koyu olarak adlandırılan yerdir.

Koyun bittiği yer ise Aruburnu olarak adlandırılan yer ve bir yabancı mezarlığın (ANZAC) da bulunduğu alandır. Devamındaki koy ise Kuzey sahili olarak adlandırılan Anzakların çıkarma yapmak zorunda kaldıkları yerdir. Günümüzde 25 Nisan sabah saatlerinde Avustralyalı ve Yeni Zelandalıların tören yaptıkları alanı da burada görebilirsiniz. Tören alanından iç kesimlere baktığınızda da Arıburnu Yarları dikkatinizi çekecek.

Mehmetçiğe Saygı Anıtı

ANZAC Koyu ve Tören Alanını gördükten sonra az önnce girimediğimiz yoldan tırmanmaya başlıyoruz. Çıkarma alanı ardından göğüs göğüse çarpışmaların yaşandığı savaş alanlarının üzerinden geçeceksiniz. Burada tek şeritli yoldan devam ederken yol kıyısında birçok yerli ve yabancı anıt, şehitlik ve mezarlık dikkatinizi çekecek. İlk olarak tırmanmaya başladıktan kısa bir süre sonra sağınızda Mehmetçiğe Saygı Anıtı’nı göreceksiniz. Kucağında yaralı bir yabancı askeri taşıyan Mehmetçik...

Siperler arası mesafenin 7-8 metreye kadar düştüğü bu alanlarda yaşandığı düşünülen bir olayın ölümsüzleştirildiği anıt.

Kanlı Sırt ve Lone Pine Mezarlığı

Yolun devamında içerisinden gçmeye başladığımız alan Kanlı Sırt başlıyor. Adını buradaki kanlı muharebelerden alanda en büyük Avustralya Mezarlığını da ziyaret edebilirsiniz. İçerisindeki tek çam ağacından dolayı Tek Çam (Lone Pine) olarak adlandırılan bu mezarlık, ANZAC Törenlerinin Şafak Ayini’nden sonra devam ettiği yerdir.

Siperler ve Tüneller

Lone Pine’ın 150 metre kadar ilerisinde ise 1915’ten günümüze kadar kalmış, dokunulmamış ve orjinal haliyle siperleri görüp içerilerinde bir yürüyüş yapabilirsiniz. Aynı zaman yolun sağında ve az ilerde solun iki tünelin giriş kısımlarını burada görebilirsiniz. Siperler arası mesafenin ne kadar azaldığını en canlı görebileceğiniz noktalardan birisidir.

57. Alay Şehitliği

57. Alay Şehitliği, Çanakkale denince akla gelen en meşhur noktalardan birisidir. 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’e bağlı birliklerden birisi olan 57. Alay, ilk günden Yarbay Mustafa Kemal komutasında savaşın seyrini değştiren birliklerden birisidir. Hepimizin bildiği Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Askerler ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” emrini verdiği birliktir. Göreceğiniz şehitlik temsili olup bir kısmı hemen yanı başındaki vadide bulunan Karayörük Deresi Şehitliğine toplu olarak defnedilmiştir.

Conkbayırı – Yeni Zelanda Anıtı – Atatürk Anıtı

57. Alay’dan devam ettiğinizde Kuzey Cephesinin en hakim noktalarından birisi olan (Diğeri hemen yanında bulunan Kocaçimen Tepe’dir.) ve hedef yerlerden birisi olan Conkbayırı’na geliyorsunuz. Üzerinde kitabelerin olduğu 261 Rakımlı Tepe ile yan yana olan Conkbayırı’na çıktığınızda eşsiz bir manzara sizleri bekliyor. Anafartalar Ovası ve Ağustos çıkarmalarının gerçekleştirildiği Suvla Koyu ve ardında ise Karakol Dağları.

Conkbayırı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün göğsündeki saatinden şarapnel parçasıyla vurulduğu yerdir. Tepede Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ATATÜRK Anıtı, Fevzi ÇAKMAK’ın kardeşi Nazif ÇAKMAK’ın şehitliği ve Yeniz Zelanda Anıtı bulunuyor. Conkbayırı’nın boğaza bakan tarafında ise bir Yeni Zelanda Mezarlığı var. Yine restore edilmiş siperleri oldukça yoğun olarak görebilirsiniz.

Anafartalar Ovası ise 9 Ağustos ve 21 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen Anafartalar Muharebelerinin kazanıldığı ve Anafartalat Grup Komutanı Mustafa Kemal’in Anafartalar Kahramanı olduğu yerdir.

Bigalı Köyü

Conkbayırından dönüşe geçtiğinizde yavaş yavaş aşağı inerken Kemalyerinden geçeceksiniz ki karargah olarak kullanılan yerlerden birisidir. Burayı gördükten sonra Conkbayırından baktığınızda da görebileceğiniz Bigalı Köyü’ne de mutlaka uğrayın.

OPET tarafından tamamen restore edilen köy, kara savaşları öncesinde Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki 19. Tümen’in 1 hafta boyunca karargah kurduğu yerdir. Köy içerisinde Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir hafta boyunca kaldığı evi de ziyaret etmeyi unutmayın.

Eğer Vaktiniz Varsa Çanakkale Merkezde;

Çimenlik Kalesi ve Nusret Mayın Gemisi

Çanakkale merkezde bulunan ve Kilitbahir Kalesi ile beraber inşa edilen ve hemen karşısındaki Çimenlik Kalesi’ni mutlaka ziyaret edin. Deniz Müzesi olarak adlandırılan kalenin bulunduğu müzenin bahçesinde 18 Mart Boğaz Harbi’nin seyrini değiştiren Nusret Mayın Gemisi’nin birebir olarak yapılmış halini ziyaret edebilirsiniz. İçerisinde Boğaz Harbi ile alakalı videoyu da mutlaka izleyin.

Çimenlik Kalesi içerisinde de sergilenen bazı savaş malzemeleri ve sunumlar var.

Aynalı Çarşı

Çanakkale Türküsünü bilmeyen, duymayan yoktur heralde. Tabii o zaman türkünün içinde geçen meşhur Aynalı Çarşı’yı da her gelen mutlaka merak eder. Çanakkale çarşısı içerisinde bulunan Aynalı Çarşı’ya gidip hem gezinizle alakalı hatıralar alabilir hemde hemen yanında yorgunluk çayı-kahvesi içebilirsiniz.

Çanakkale Kordon ve Troya Atı

Bütün bunlarudan sonra boğaz kıyısında bulunan küçük İstanbul Çanakkale’nin kordonunda bir tur atmadan ve başrolünde Brad Pitt’in oynadığı Troy filminde kullanılan Troya Atını da kordonda görmeden Çanakkale’den ayrılmayın.

NOT: Çanakkale Savaş Alanlarından tabii ki her yer birbirinden önemli ve kıymetlidir. Bu yazımızda bir günlük süre içerisinde gezip görebileceğiniz yerlerden kısaca bahsettik. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu gezinizde size eşlik etmesi için bir rehberiniz olursa hem daha ayrıntılı hem de daha anlaşılır bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.

Popüler Yazılar

SÖZLEŞME

Bu internet sitesine girilmesi veya mobil uygulamanın kullanılması sitenin ya da sitedeki bilgilerin ve diğer verilerin programların vs. kullanılması sebebiyle, sözleşmenin ihlali, haksız fiil, ya da başkaca sebeplere binaen, doğabilecek doğrudan ya da dolaylı hiçbir zararlardan REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını, tarafımdan internet sitesinde E-Bültene üye olmak için veya başkaca bir sebeple verdiğim kişisel verileri, özellikle de isim, adres, telefon numarası, e-posta adresi, banka bilgisi, yaş ve cinsiyetle ilgili benzeri bilgileri kendi rızam ile paylaştığımı, REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun nin bu bilgileri kullanmasına muvafakat ettiğimi, bu bilgilerin 3.gerçek ve/veya tüzel kişilerin eline geçmesi ve bu şekilde olumsuz yönde kullanılması halinde ve/veya bu bilgilerin başkaca kişiler ile paylaşılması halinde REHBERNAME A.Ş. ('REHBERNAME') nun sorumluluğunun olmadığını gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.