Tabiatın Kalbi Bolu’ya yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculukta merak edeceğiniz her şeyi sizler için kaleme aldık. Bolu hakkında dolu dolu bir gezi rehberi ile sizlerleyiz...
Bolu Türkiye’nin dört mevsim ziyaret edilebilen nadir şehirlerinden biridir. Batı Karadeniz bölümünde yer alan Bolu yaz-kış demez turist çeker kendine. Hele hele sonbaharda ‘en çok arananlar’ listesinin başını çeker. Gölleri, muhteşem doğası, doğal alanları “Tabiatın Kalbi” haline getirir Bolu’yu. En çok nefes aldıran şehirlerimizin başında gelir.
Peki Bolu’nun sadece doğası mı güzel? Elbette hayır!
Köroğlu Destanı ile yüreklere dokunan, Mengenli aşçılarıyla Türk mutfağında derin izler bırakan, yöresel lezzetleri ile damakları çatlatan, uzun ve köklü geçmişi ile Anadolu’nun tarihine hizmet eden, Kökez suyu ile fark yaratan, cittaslow şehirleriyle huzura yelken açan, ahilik kültürüne ev sahipliği yapan, inanılmaz zenginliklere sahip bir il Bolu. Dahası da var... Bu yazımızda Bolu’yu hep birlikte keşfediyoruz.
Yeşilin kalbinde bir yer açmak istiyorsanız ilkbaharda Bolu’ya gitmelisiniz. Sonbaharın renk cümbüşünde dans etmek istiyorsanız yine adresiniz Bolu olsun. Kış mevsiminde ise karlar altında nazlı bir gelin gibi karşılar sizi. Demem o ki; Bolu dört mevsim özel, dört mevsim güzel…
Bolu ili hakkında merak ettiğiniz her şey yazımızın devamında. Bolu ne kadar sürede gezilir? Bolu’da neler yapılır, ne yenir, nerede konaklama yapılır? Bolu’da gezilecek yerler, Bolu tarihi ve dahası Bolu Gezi Rehberi’nde...
Bolu Nerededir?
Bolu, Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Bolu’yu çevreleyen diğer iller: Bilecik, Eskişehir, Düzce, Sakarya, Ankara, Çankırı, Zonguldak ve Karabük’tür. Başkent Ankara ile İstanbul arasındaki yol ağı üzerinde bulunan Bolu’ya ulaşım kolaydır. Bolu’da havaalanı bulunmamaktadır. Kendi aracınız ile geliyorsanız ulaşım daha kolay olacaktır. Otobüs firmalarını kullacaksanız birçok şehirden Bolu’ya bilet bulabileceğinizi belirtelim.
1993 yılında yapımına başlanan ve 2007 yılında açılışı yapılan Bolu Dağı Tüneli ile İstanbul-Bolu arası ulaşım daha kolay hale gelmiştir. İstanbul’dan yaklaşık 270 km, Ankara’dan 190 km, Bursa’dan 270 km mesafede yer alan Bolu’ya yakın illerden de ulaşım kolaydır.
Bolu ili ve Çevresi Ne Kadar Sürede Gezilir?
Haliyle en çok merak edilen sorular; “Bolu kaç günde gezilir? Bolu 1 günde gezilir mi?” oluyor.
Bolu’ya gezi planınızı yapmadan evvel birkaç noktaya karar vermeniz lazım. Vaktiniz ne kadar ve gerçekten Bolu’nun çevresini gezmek istiyor musunuz? Zira Bolu merkezde gezmek fazla zaman almayacak. Önemli olan Bolu’nun çevresindeki gezilecek yerler. Bazıları birbirine mesafeli olduğu için en azından bir gece kalmalı 2 günlük gezi planlamanız lazım. Dolu dolu bir Bolu istiyorsanız 3 ya da 4 gün yeterli olacaktır. Bir günde ise ancak Yedigöller, Gölcük Gölü ve merkez yapılabilir. Ya da Abant, Mudurnu, Göynük olabilir. Hepsini bir günde gezmeniz mümkün değil. Yazımızın devamında Bolu Gezilecek Yerleri listeleyeceğiz. Nereleri gezmek istediğinize vaktinizin durumuna göre siz karar verin.
Bolu Hakkında Genel Bilgi
Bolu, Türkiye’nin en güzel sonbahar rotasıdır. Her mevsimi başkadır ama sonbaharda en olağanüstü haline bürünür. Kültürü ve doğası ile büyüleyen Bolu turizm potansiyelini her geçen yıl daha da artırmaktadır.
Bolu’nun merkez nüfusu yaklaşık 220 bin kişi, ilin toplam nüfusu ise yaklaşık 320 bin kişidir. Nüfusun en yoğun olduğu yer merkez ilçedir. En az olduğu ilçe ise Kıbrıscık’tır. Toplamda 9 ilçesi bulunan Bolu’nun merkez ilçe dışında 8 ilçesi vardır. Nüfus yoğunluğuna göre sırayla ilçeler: Gerede, Mudurnu, Göynük, Mengen, Yeniçağa, Dörtdivan, Seben ve Kıbrıscık’tır.
İlin plaka kodu 14’tür. 10 Ekim 1923 yılında vilayet olan Bolu öncesinde Kastamonu’ya bağlı idi. İl topraklarının yaklaşık % 60’ını ormanlar oluşturmaktadır ve bitki çeşitliliği açısından oldukça zengindir.
İl merkezi Bolu Ovası denilen alanda kurulu olup etrafı yüksek dağlarla çevrilidir. Bolu Ovası ise deniz seviyesinden 725 metre yüksekliktedir. Bolu’nun güneybatı-kuzeydoğu istikametinde Bolu Dağları, güneyinde Seben Dağları ve güneydoğusunda Köroğlu Dağları yer almaktadır. Var olan bu yüksek dağ silsileleri birçok yaylaya ve göle ev sahipliği yapmaktadır.
Bolu akarsular ve göller açısından oldukça zengindir. Mengen Çayı, Büyüksu, Mudurnu Çayı, Göynük Çayı, Gerede Çayı, Aladağ Çayı akarsulardan bazılarıdır. Sayıca çok olan akarsular ve yükselti farklılıkları Bolu’da birçok gölün oluşumuna imkan sağlamıştır; Abant Gölü, Yedigöller, Sünnet Gölü, Çubuk Gölü, Karagöl, Sülüklügöl gibi…
Bolu Türkiye’nin en soğuk illerinden biridir. Gece ile gündüz arasında daima sıcaklık farklılığı vardır. Kış dönemi -30’lara varan sıcaklığı ile dikkat çeker. Yaz dönemi bile hafif bir serinlik hissedersiniz Bolu’da. Hele ki yaylalarda ağustos ayında bile sobasız durulmaz. Erzurum’un soğuğu ile kıyaslayanlar da var, Bolu daha soğuk diyenler de.... Yorumsuz... Ama Bolu hakikaten kış mevsiminde içinizi titretir.
Bolu denince akıllara İzzet Baysal gelir. Şehrin tam merkezindeki ana caddenin ismi de İzzet Baysal Caddesi’dir. Ayrıca Bolu’daki üniversiteye Abant İzzet Baysal Üniversitesi ismi verilmiştir. Bolulular’ın çok sevdiği işadamı İzzet Baysal memleketine birçok hayır yapmış olan iş adamıdır. 2000 yılında vefat eden İzzet Baysal her daim Bolu’da yaşatılmaktadır.
Bolu’da en çok duyacağınız isimlerden biri de Kökez olur. Peki Kökez nedir? Kökez Bolu’nun güneyinde yer alan dağlardan gelen kaynak suyudur. Yani sudur. Ama Bolulular kökeze “su” demez, “kökez suyu” diye bir kavram pek kullanılmaz. Su sudur, kökez kökezdir.
Bolu şehrinin hemen hemen her yerinde çeşmelerden kökez akar. Bolu’da yaşayan çoğu kişi bu çeşmelerden kökez doldurur. Ellerinde bidonlarla çeşmelere koşan insanlar görmeniz pek mümkün burada. İçerisinde kireç oranı çok düşük olduğu için kökez Bolulular tarafından çok tercih edilir. Şehrin her yerinde var olan kökez çeşmeleri adeta Bolu’nun simgeleri olmuştur.
Şehrin bir diğer markası da Bolçi’dir. Bolu’ya gelip de çikolata almadan dönmemek lazım. İzzet Baysal caddesinde, bazı ana yolların üzerinde çikolata satış yerleri görmeniz münkün.
Bolu’nun Tarihi
Bolu şehri konumu itibariyle bağlayıcı bir nokta durumundadır. Günümüzde bile İstanbul ile Ankara arasında yani Avrupa ile Asya arasında stratejik bir öneme sahiptir ki; antik dönemde de Bolu aynı potansiyele sahipti.
Fotoğraf: seben.bel.tr
Antikçağda Anadolu’da var olan bölgelerden biri Bithynia idi. Bolu o dönemde Bithynium ismiyle bölgenin önemli yerleşimlerinden biriydi. Bithynia bölgesi önce Friglerin ardından Lidyalıların egemenliğine girmiştir. Sonrasında ise sırayla Persler, Büyük İskender, Roma, Doğu Roma (Bizans) hakimiyeti görmüştür. M.Ö. 3. yüzyılda Bithynium ismiyle anılan Bolu o dönemde imar edilerek güçlü surlarla çevrelenmiştir.
M.Ö. 74 yılında şehir Roma hakimiyetine geçmiştir. Kısa bir zaman sonra da Roma İmparatoru Claudius’un (M.S.41-54) adına hitaben şehrin ismi Claudiopolis olarak değişmiştir. Günümüzdeki Bolu şehri bu antik harabelerin üzerine kurulu olduğu için sağlam kalan bir yapı malesef yoktur.
Anadolu Selçukluları döneminde Bolu, Horasanlı Aslahaddin tarafından fethedilmiştir. Anadolu Selçukluları’nın yıkılmasının ardından Bolu’ya ilk Osmanlı akınları başlamıştır. İlk olarak Osman Gazi tarafından akınlar başlamışsa da Bolu tam olarak Orhan Gazi döneminde Konur Alp tarafından fethedilmiştir. Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’a esir düşmesi Osmanlı tarihinde Fetret Dönemini başlatmıştır. Bu dönemde kardeşleriyle taht kavgasına girişen Çelebi Mehmet yaklaşık bir yıl boyunca Bolu Kızık Yaylası’nda kalmıştır.
Fetret döneminde Bolu Candaroğulları’nın hakimiyetine geçmiş, Osmanlı’nın ikinci kurucusu kabul edilen Çelebi Mehmet Bolu’dan ayrıldıktan sonra Bursa’da padişahlığını ilan etmiştir. Böylelikle Bolu tekrar Osmanlı himayesine girmiştir. Ayrıca Osmanlı’nın en uzun süre tahtta kalan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Bolu’ya sancakbeyi olarak atanmıştır.
1300’lü yıllarda ünlü seyyah İbn Batuta Bolu’ya gelerek bir Ahi tekkesinde konaklama yapmıştır. Evliya Çelebi ise Seyahatnamesinde Bolu şehrinde 34 mahalle olduğunu ve 3 bin ahşap evin bulunduğunu yazmıştır. Atatürk 17 Temmuz 1934 yılında Bolu’yu ziyaret etmiştir. Bir gece Bolu’da kalan Atatürk Bolu’nun güzelliğinden halkın coşkun sevincinden çok duygulandığını belirtmiştir. Her yıl 17 Temmuz’da Atatürk’ün Bolu’ya gelişi kutlanmaktadır.
Bolu İsmi Nereden Geliyor?
Birçok ortak görüşe göre Bolu’nun ismi “polis” kelimesinden gelmektedir. Antik dönemde “şehir” anlamına gelen polis kelimesi birçok kent isminin sonunda yer almaktaydı. Fakat Bolu’nun bilinen ilk ismi Bithynium’dur. Bithynia bölgesinde kurulan bu yerleşime “Bithynium” denmiş, Roma hakimiyetiyle birlikte de İmparator Cladius anısına “Claudiopolis” olarak değişmiştir.
Bir başka rivayete göre de Osmanlı döneminde Bolu şehrinde eğitim üst seviyededir ve alim sayısı oldukça fazladır. Bol ve Uluğ kelimelerinin birleşiminden Boluğ-Bolu olarak günümüze geldiği söylenmektedir.
Bolu’da Gezilecek Yerler
1- Bolu Merkez – İzzet Baysal Caddesi
Burası Tabiatın Kalbi Bolu’nun tam merkezidir. Bolu’nun Kalbi desek yanlış olmaz. İsmini Bolu doğumlu ünlü işadamı ve hayırsever İzzet Baysal’dan alan cadde gün boyunca oldukça hareketlidir. Şehrin merkezinde birçok dükkan, restoran ve mağazaların olduğu İzzet Baysal Caddesi mutlaka gezilecek yerler arasında olmalı.
İzzet Baysal Caddesi trafiğe kapalıdır. Ana meydanda büyük bir havuz ve tarihi yapılar mevcut. Bu meydanın ismi Demokrasi Meydanı’dır. Şüphesiz burada dikkatinizi ilk çekecek olan Köroğlu’nun heykeli oluyor. Ünlü halk ozanı Köroğlu’nun ismi şehrin birçok noktasında yaşatılıyor.
Heykeli bulunan bir diğer kişi de tabiki İzzet Baysal. Caddeye de ismini veren İzzet Baysal’ın heykeli yürürken karşınıza çıkacaktır. Meydanda yer alan Orta Hamam ve Saraçhane Camii, Osmanlı döneminin simgeleri olarak ayakta duruyor.
Beyazıt Camii ise meydanda tüm görkemiyle sizi selamlayan en büyük cami. Caminin yanıbaşında Taşhan yer almaktadır. Aşağı Taşhan ve Yukarı Taşhan olarak ayrılan hanların içine girmelisiniz. Kafe ve restoran olarak hizmet veren Taşhan Bolu’nun nadide hanlarından.
Cadde üzerinde bir diğer tarihi yapı Kadı Camii’dir. Börekçiler Sokak’a da uğrayın derim. Burası Kafeler Sokağı olarak da bilinmektedir. Börekçiler Sokakta bulunan 520 Cafe’de küçük bir kahve ve tatlı molası vermenizi tavsiye ederim.
“Tabiatın Kalbi Bolu” yazısının olduğu meydan ise Kardelen Meydanıdır. Caddenin başladığı meydan olarak düşünebilirsiniz burayı. Özellikle sıcak havalarda gece gündüz meydan hareketlidir.
Bolu’nun simgesi olan Kardelen Meydanında ayrıca Bolu Valilik Binası bulunmaktadır. Bu tarihi Hükümet Konağı ilk olarak 1800’lü yılların başında inşa edilmiştir. 1926’da çıkan yangın sonucu zarar gören bina 1932 yılında yeniden hizmete açılmıştır. Günümüzde Bolu Valiliği olarak işlevini sürdürmektedir.
2- Bolu Müzesi
Fotoğraf: www.bolu.gov.tr
Şehir merkezine çok yakın konumdaki Bolu Müzesi küçük ama görülmesi gereken bir yer. Müzekart geçerlidir. Müze küçük olmasına rağmen arkeoloji ve tarih meraklılarını kendine çekiyor. Müzede hem etnografya hem de arkeoloji bölümleri bulunmaktadır. Giriş katındati arkeolojik eserler geçmiş uygarlıklardan izler yansıtırken, üst kattaki etnografik eserler yakın dönemin yaşantılarına ışık tutmaktadır. Ayrıca müzenin bahçesinde de tarihi eserler sergilenmektedir. Bolu’nun geçmişi hakkında bilgileneceğiniz harika bir yer müze. Meraklıları mutlaka uğramalı.
3- Yedigöller
Yedigöller sonbaharın en özel rotasıdır. Bolu denince akıllara ilk gelenlerden. Yedigöller Milli Parkı içinde yer alan 7 adet gölden dolayı ismini alan Yedigöller hem baharda hem de sonbaharda inanılmaz bir atmosfer sunuyor. Doğa ile başbaşa kalmak isteyenlere adres Yedigöller oluyor. Yedigöller hakkında daha ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ...
4- Gölcük Gölü
Bolu’nun olmazsa olmazlarından Gölcük Gölü listeye eklenmesi gereken yerlerin başındadır. Yani Bolu’ya gelip de Gölcük Gölü’ne çıkmamak olmaz. Bolu Gölcük Gölü çam ağaçlarının çevrelediği muhteşem bir tabiata sahip. Yeşilin tonlarını hapsetmiş Gölcük Gölü, kıyısında yer alan o meşhur ev ile popüler olmuştur. Gölcük Gölü hakkında ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ...
5- Abant Gölü
Abant Dağları üzerinde yer alan Abant Gölü Bolu’nun en popüler gölüdür. Sadece Bolu’nun değil elbet Türkiye’nin de en meşhur göllerinden biridir. Abant Gölü yaz-kış tabiat ananın mükemmelliğini yansıtıyor. Baharda yemyeşil çevrelenen dağ silsilesi gölün mavi sularına yansırken, kış döneminde göl beyaz örtüsüne bürünüyor. Her mevsim ayrı güzel Abant...
Abant Gölü Bolu merkeze yaklaşık yarım saat uzaklıktadır. Göl çevresinde konaklama tesisleri mevcuttur. Gölün etrafında yürüyüş yapmak oldukça keyifli. Lakin gölde yüzmek ya da sandalla açılmak yasak.
Abant Gölü hakkında ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ...
6- Mudurnu
Bolu’nun ilçesi Mudurnu tam bir Anadolu kasabası diyebiliriz. Cittaslow şehri ilan edilen Mudurnu tarihi konakları ve arastası ile göz dolduruyor. Ayrıca Ahilik kültürünün izlerini taşıyan şehirde halen Cuma günleri esnaf duası yapılıyor. 2015 yılında UNESCO Geçici Miras Listesi’ne eklenen Mudurnu ‘Ahilik Kenti’ seçilmiştir.
Mudurnu hakkında ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ...
7- Göynük
Göynük Bolu’nun bir diğer kadim ilçesidir. Klasik Osmanlı yerleşimidir aslında. İki tepe arasında kurulan yerleşim, vadi tabanından akan su ve suyun etrafında şekillenen yaşamlar. Göynük 2017 yılında Uluslararası Cittaslow “Sakin Şehir” ünvanını aldı. Birbirinden güzel konakları ve tarihi yapıları ile kendine hayran bırakır. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in türbesinin bulunduğu Göynük Zafer Kulesi ile de adından söz ettirir. Göynük hakkında ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ...
8- Çubuk Gölü
Göynük’ün yaklaşık 10 km kuzeyinde yer alan göldür. Heyelan set gölü olan Çubuk Gölü aynı ismi taşıyan Çubuk Köyü’nün kıyısında yer almaktadır. Gölün ortalama derinliği 13 metredir. Gölde yüzmek yasaktır. Gölün etrafı çamlarla çevrilidir. Göl kıyısında zaman geçirmek isteyenlerin tercih ettiği tertemiz bir alan burası.
Çubuk Gölü kıyısında yel değirmenleri oldukça dikkat çekicidir. İlk etapta bu değirmenlerin tarihi olduğunu düşünebilirsiniz. Açıkçası öyle de hissettiriyor. Fakat bu değirmenler 2005 yılında burada çekilen Rüzgarlı Bahçe isimli dizisi için yapılmıştır. Malesef dizi istediği başarıyı yakalayamayınca ekrandan kaldırılmıştır. Sonrasında 2010’da Kukuriku Kadın Krallığı isimli Türk filminin setinde kullanılmıştır.
Yel değirmenleri anlaşılan dizi ve filmlere pek uğurlu gelmemiştir. Öyle bile olsa bu değirmenler Çubuk Gölü’ne renk katıyor. Yolunuz buraya düşerse gölün kıyısında yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim.
9- Sünnet Gölü
Çubuk Gölü’ne yarım saat mesafede bulunan Sünnet Gölü, Göynük’e aynı uzaklıktadır. Sünnet Gölü de heyelan set gölüdür. Ortalama derinliği 20 metredir. Yemyeşil tepelerle çevrelenmiş gölün özellikle ilkbahardaki görüntüsü harikadır. Gölün içinde alabalık ve mercan bulunmaktadır. Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, bisikletle tur atabilirsiniz. Piknik severler için de Sünnet Gölü iyi bir seçenek olabilir.
10- Akkaya Travertenleri
Mudurnu yolu üzerinde yer alan Akkaya Travertenleri son yıllarda en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Burası için “Bolu’nun Pamukkalesi” yakıştırması yapılıyor. Türkiye’nin dünyaca ünlü reklam yüzü Pamukkale misali bembeyaz travertenleri ve şifalı suları ile ilgi topluyor.
Akkaya Travertenleri Pamukkale kadar geniş bir alanda oluşmuş değil ama yine de etkileyici. Doğu-batı doğrultusunda yaklaşık 250 metre uzunluğa sahip travertenler her mevsim ziyaret edilebiliyor. Yaz dönemi serinlemek isteyenlerle dolup taşan travertenler özel bir işletme tarafından hizmet veriyor.
Akkay Travertenlerine giriş ücretlidir. İçeride havuzlar ve piknik alanları mevcut. Ayrıca soda akan çeşmeler var. Hem eğlence hem şifa arayanlar için burası bulunmaz bir nimet.
11- Sülüklügöl
Fotoğraf: bolu.ktb.gov.tr
Mudurnu’nun Tavşansu Köyü sınırında yer alan göldür. Burası da Bolu’daki birçok göl gibi heyelan sonucu oluşmuş bir göldür. 2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Sülüklügöl, zamanında içinde bulunan sülüklerden ötürü bu ismi almıştır. Yaklaşık 30 metre derinliğe sahip olan gölde yüzmek tehlikeli ve yasaktır. Göl çevresinde tesis bulunmamaktadır. Yani piknik yapmak isterseniz mutlaka yanınıza kendi yiyeceğinizi almalısınız. Gölde sazan ve alabalık bulunmaktadır. Burada balık tutabilir, kamp kurabilirsiniz.
12- Beşpınarlar Tabiat Parkı
Bolu merkeze yaklaşık 45 dakika mesafede yer almaktadır. Gölcük Gölü’ne gider gibi devam ediyorsunuz ve Gölcük ayrımını geçtikten ortalam 25 dk sonra buraya ulaşabiliyorsunuz. Doğa severler için Bolu’da gezecek yer çok. Özellikle kampçılar ve piknikçiler tarafından tercih edilen Beşpınarlar içerisinde yapay gölet bulunmaktadır. Günübirlik eğlence ve aktivite için imkanlar sunan tabiat parkı doğa sporlarına meraklıları ağırlamaktadır.
13- Kartalkaya Kayak Merkezi
Bolu kış mevsiminde kayak yapmak isteyenlere de adres gösteriyor. İlin en meşhur kayak merkezi olan Kartalkaya Kayak Merkezi, Bolu merkeze 40 km uzaklıktadır. İstanbul ve Ankara’ya olan yakınlığından dolayı kışın en çok tercih edilen yerlerden biridir.
Deniz seviyesinden yaklaşık 2000 metre yüksekliktedir. Kayak merkezinde 4 ve 5 yıldızlı olmak üzere 5 adet otel yer almaktadır. Kayak merkezine giriş ücretli değildir. Ancak oradan alacağınız hizmetlere bedel ödüyorsunuz. Toplam 25 pistin bulunduğu merkez kış boyunca yoğun ilgi görmektedir.
14- Aladağ Göleti ve Göksu Tabiat Parkı
Fotoğraf: bolu.ktb.gov.tr
Beşpınarlar Tabiat Parkına sadece 15 dk mesafede bulunan Aladağ Göleti ve Göksu Tabiat Parkı oldukça popüler gezi alanlarından biridir. Göksu Tabiat Parkı olarak resmileşen alan içinde Aladağ Göleti yer almaktadır. Enfes doğası ve tertemiz havasıyla ziyaretçilerine muhteşem saatler geçirme imkanı sunan park içinde kamp, bisiklet, yürüyüş, su sporları, olta balıkçılığı ve dahası mümkün.
15- Esentepe (Arkut Dağı) Kayak Merkezi
Kartalkaya’ya rakip bir diğer kış merkezi Esentepe Arkut Dağı Kayak Merkezidir. Gerede ilçesinin 4 km kuzeyinde yer almaktadır. Arkut Dağı’nda kurulu olan kayak merkezi Aralık ve Mart ayları arasında yoğun ilgi görmektedir. Anayola olan yakınlığından dolayı ulaşımı çok kolaydır. Kış sporlarının dışında yaz dönemi off-road, dağ bisikleti, çim kayağı gibi aktiviteler de yapılmaktadır.
16- Mengen
Fotoğraf: www.mengen.gov.tr
Mengen Bolu’nun aşçılarıyla ünlü olan ilçesidir. Bolu merkeze yaklaşık 1 saatlik mesafede yer alan Mengen Osmanlı döneminde yetiştirdiği aşçılarıyla ünlüdür. Ki Atatürk’ün baş aşçısının da Mengenli olduğunu hatırlatalım.
Mengen sadece aşılarıyla ünlü değildir. Yüksek konumdaki yaylaları ile dikkat çeken ilçede onlarca yayla bulunmaktadır. Mengen’e yolunuz düşerse gezilecek yerler arasına Gelin Kayası, Akçakoca Yaylası, Mamatlar Yaylası, Şirinyazı Göleti, Ağalar Gölü gibi yerleri ekleyebilirsiniz.
17- Seben Gölü ve Seben Kaya Evleri
Fotoğraf: seben.bel.tr
Oldukça eski bir yerleşim olan Seben, Bolu’nun ilçelerinden biridir. Merkeze yaklaşık 1 saatlik uzaklıktadır. Derinliği ortalama 14 metre olan Seben Gölü yapay bir göldür. İsmini Seben Dağı’ndan alan göl Batı Karadeniz’in en büyük yapay gölüdür. Göl ortasında bulunan caminin olduğu alan oldukça dikkat çekicidir.
Seben Kaya Evleri ise ana yoldan azıcık içeride kalmaktadır. Oldukça ilginç görünüm sunan kaya evleri 4-5 katlıdır. Farklı bir macera yaşamak isteyenler kaya evlerini ziyaret edebilir.
18- Gölköy Barajı
Bolu merkeze 10 kilometrelik mesafede yer almaktadır. Gölköy Barajı Bolu Ovası’nı sulamak amacıyla yapılmıştır. Özellikle haftasonları şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için harika bir seçenek. Yürüyüş ya da piknik için oldukça ideal. Lakin hatırlatalım hiçbir tesis ya da wc bulunmamaktadır.
19- Karagöl Tabiat Parkı
Fotoğraf: bolu.ktb.gov.tr
Kıbrısçık ilçesinde yer alan Karagöl Tabiat Parkı 1500 metre rakımda yer almaktadır. Bolu’nun en özel doğal güzellikleri arasında yer alan Karagöl’ün ulaşımı birazcık zorlasa da meraklıları için gitmeye değer. Piknik ve kamp için ideal olan Karagöl huzur ve sakinlik arayanlara birebir.
20- Bolu Kaplıcaları
Tabiatın Kalbi Bolu’da bir sürü yayla ve doğal güzellik var. Bir de şifa kaynağı kaplıcalar var. Bolu kaplıcaları ile de meşhur. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan ilin birçok noktasında kaplıcalar mevcuttur. Karacasu Kaplıcaları, Şarot Kaplıcası, Babas Kaplıcası, Çatak Kaplıcası, Pavlu Kaplıcası en meşhur olanlardır.
Bolu’da Ne Yenir? Nerede Yenir? Bolu Yemekleri
Bolu denince Mengen geliyor akıllara ve tabiki meşhur aşçıları... Söz konusu yemek olunca damak lezzeti ve zevk diye bir ayrım ortaya çıkıyor. Şahsen benim aklıma Bolu denince ilk olarak Keşli Erişte ve Bolu Mantısı geliyor. Mengen Pilavı da hemen ardından yerini alıyor. Kedi Batmaz ise Mengen’den doğan tuhaf ismiyle dikkat çeken yemek. Oklava Tatlısı, Uğut Marmelatı, Fındık Şekeri ve Saray Helvası da tatmadan geçilmeyecek lezzetlerden. Kabaklı Gözleme yine listede yerini alanlardan oluyor. Peki daha neler var Bolu mutfağında. Bolu lezzetleri nelerdir? Bolu’da nerede ne yenir? Daha fazlası için TIKLAYINIZ…
Bolu’da Konaklama | Bolu Otelleri
Bolu konaklama tesisleri açısından oldukça zengindir. Bu noktada sizin ne istediğiniz önemli. En lüksünden en mütevazi olanına kadar birçok konaklama seçeneği mevcut. Şayet şehir merkezine yakın iyi bir otelde konaklama yapmak isterseniz Hampton by Hilton, Karpalas City Hotel Spa, Soylu Otel tavsiyemdir. Tam merkezde ise Eskop Premium Otel ve Grand Köroğlu Otel tercih edilebilir. Farklı ve geleneksel olsun derseniz Matışlar Konağı tam size göre.
Oteller sadece Bolu’da değil. Özellikle Abant Gölü’ne giderken yol üzerinde birçok otel mevcut. Von Resort Otel, Abant Lotus Otel, Abant Şömine’s Otel, Abant Villa Otel tavsiyelerim arasında. Abant Gölü kıyısında oteller sınırlı malum. Göl kenarında kalmak isterseniz de Büyük Abant Oteli ilk akla gelen yer olabilir.
Bunların dışında gerek Bolu merkeze yakın konumda gerekse Abant yolu üzerinde bungalov tarzında konaklama imkanları mevcut. Sizin otel seçiminiz gezinize asıl anlamı katacaktır.
Bolu Festivalleri ve Etkinlikler
Bolu festivalleri ile de ünlü. Mayıs ayından Ekim son haftasına kadar Bolu ili ve ilçelerinde birçok festival gerçekleşmektedir. Bolu festivallerinin kısaca nerede olduklarını ve tarihlerini maddelersek:
- İzzet Baysal Anma Günü, Bolu (Mayıs ayının başında)
- Akşemsettin Anma Günü, Göynük (Mayıs ayının sonunda)
- Karagöl Şenlikleri, Kıbrıscık (Haziran ayı 1. Pazar)
- Yayla Şenlikleri, Bolu (Haziran ve Temmuz)
- İpek Yolu Festivali, Mudurnu (Haziran)
- Şehriman Anma Günü, Mudurnu (Temmuz)
- Atatürk’ün Bolu’ya Gelişi, Bolu (17 Temmuz)
- Tokad-i Hayrettin Günü, Bolu (Temmuz)
- Esentepe Yağlı Güreşleri, Gerede (Ağustos)
- Mengen Aşçılık Festivali, Mengen (Eylül)
- Gerede Panayırı, Gerede (Eylül)
- Ahilik Haftası, Bolu (Eylül)
- Seben Elma Festivali, Seben (Ekim)
- Uluslararası Köroğlu Festivali, Bolu (Ekim sonu)
İzzet Baysal Kimdir?
Bolu’nun Babası olarak bilinen İzzet Baysal 1907 senesinde Karaçayır Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir. Babası Rüştiye Mektebi’nden mezun Memur Ahmet Canip Efendi, annesi Alpagutbey Köyü’nden Hafız Behiye Hanım’dır. İlk ve orta öğrenimini Bolu’da yapmış, 1931 yılında da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Mimar olarak mezun olmuştur. Yine mesleğine doğup büyüdüğü şehir Bolu’da başlamış ve birçok projede görev almıştır. İzzet Baysal Döküm Sanayii Müessesi adı altında kendi fabrikasını kurmuş ve büyük başarılara imza atmıştır.
1986 yılında İzzet Baysal Vakfı’nı kurmuştur. 2000 yılında ise hayatını kaybetmiştir. Devlet Üstün Hizmet Madalyası’na sahip olan İzzet Baysal kendi mezun olduğu üniversite dahil birkaç üniversiteden daha Onursal Doktora ünvanını almıştır.
Bolulular’ın kalbinde taht kuran İzzet Baysal birçok hayır yapmış, okullar kurmuş, camiler ve huzurevleri inşa ettirmiştir. Bu yardımsever işadamı Bolulular’ın Babası’dır. Şehrin en işlek caddesi onun ismini taşır.
Bolu Gezi Rehberi İle Bolu’yu Keşfetmek
Bolu ülkemizin en seçkin turizm kentlerinden biri. Yaz-kış demeden rotanızı gönül rahatlığıyla Bolu’ya çevirebilirsiniz. Batı Karadeniz’in bu güzide şehri sahip olduğu bütün değerleri ile ziyaretçilere kucak açmaya devam ediyor. Siz ne istediğinize karar verin ve yola çıkın. Tabiatın içinde gizemli yolculuklara hazırsanız Bolu’ya göz kırpmanız yeterli. Gezerken eğlenin, eğlenirken keşfedin. Bolu lezzetlerinin tadına bakmayı unutmayın. Bolu Çikolatası ise alışveriş listenizde mutlaka yer alsın. Tatlı mı tatlı bir gezi sizi bekliyor olacak.
Seyahatleriniz RehberName tadında olsun…