Ohrid Makedonya'da nerededir? Ohrid Gölü'nün özellikleri nelerdir? Ohrid'de gezilecek yerler nereleridir? Ohrid'de ne yenir, ne alınır?
Ohrid, son yıllarda hep savaşlarla ve acılarla andığımız Balkan coğrafyasının adeta bir minyatürü olan Kuzey Makedonya'nın incisi, hatta Balkanların incisi diyebileceğimiz bir şehirdir. Tarih, doğa, kültür, eğlence hepsini birarada bulabileceğiniz, gidip gördüğünüzde bir daha mutlaka gelmeliyiz, diyeceğiniz bir şehir Ohrid.
Ohrid Hakkında Genel Bilgi
Yeni ismiyle Kuzey Makedonya eski ismiyle Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, yaklaşık 2 milyon nüfusuyla her dinden ve bir çok farklı etnik grubun bir arada bulunduğu bir ülke. Bundan dolayıdır ki içerisinde çeşitli sebeplerden ötürü birçok problemi yaşayan, birçok etnik çatışmayı yaşayan bir ülke.
Balkanlar coğrafyasında ne var ise hepsini bir arada bulabileceğiniz bir ülke. Her ne kadar sıkıntılar yaşanmış olsa da ya da yaşanmaya devam edecek gibi olsa da bunları ilgili kişilere bırakıp bu küçük güzel ülkenin, 1980 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yerini alan ve Balkanların Kudüs'ü olarak adlandırılan Ohrid şehrinden bahsedelim. (1979'da Ohrid Gölü UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi Listesi'ne alındı.)
Kuzey Makedonya'nın en büyük sekizinci şehri olan Ohrid, yaklaşık 50.000 nüfusu olan ve aynı zamanda kendisini bu denli meşhur eden en önemli faktörlerden birisi olan kendisiyle aynı isme sahip Ohrid Gölü'nün kıyısında, ülkenin Güneybatı Bölgesi'nde bulunur.
Makedon nüfusunun oldukça ağırlıkta olduğu Ohrid'de, Arnavutlar ve Türkler diğer önemli kalabalık milletler. 2000'den biraz fazla Türk Ohrid'de yaşıyor. Ülkenin başkent Üsküp'ten sonra en önemli tarih, kültür ve turizm şehridir. Zaten ülkenin iki uluşlararası havalimanından birisi de Ohrid'de bulunuyor. Bu da ulaşımın daha kolay bir hale gelmesi demek olur ki Makedonya gibi yolların sizi biraz yıpratacağı bir ülke için hava ulaşımı olması oldukça önemli, ama karayoluyla seyahat ederken göreceğiniz güzellikler de yolun yıpratıcılığını unutturacaktır.
Ohrid Tarihçesi
Tarihi Egnatia Yolu üzerinde yer alan Ohrid, çok köklü geçmişe sahip olan bir kent. 6000 yıllık bir geçmişten bahsedilmekle beraber, en eski yerleşimciler olarak Enheler ve Friglerden bahsedilir. Büyük İskender'in babası olan II. Philip ya da lakabıyla söyleyecek olursak, Kör Philip, M.Ö. 4. yüzyılda Ohrid'i egemenliğine alır. Ardından Slavların bir hakimiyeti ve Konstantin ile Doğu Roma ya da bizim daha çok bildiğimiz ismi ile Bizans hüküm sürmeye başlar.
9. yüzyılda Bulgarların kenti almasından sonra I. Bulgar Devleti'nin başkentliğini de yapar. Böyle gelgitler yaşayan Ohrid şehri 1395 yılıyla beraber çehresini de değiştirecek olan Osmanlı hakimiyeti ile tanışır. 600 yıla yakın Osmanlı egemenliğinde kalan şehir 1912-1913 Balkan Savaşlarıyla komşu ülkeler olan Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan arasında Makedonya paylaşılınca adeta bir mücadele alanına dönüşür.
Sırasıyla 1943 yılına kadar Yugoslavya Krallığı, 1943-1991 Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin içerisinde bulunan Ohrid, Yugoslavya'nın dağılmasıyla 1991 yılında Bağımsız Makendoya'nın içerisinde yer alır. Günümüzde ise 2018 yılından beri kullanılan ismiyle Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nde bulunuyor.
Ohrid Gölü
Ohrid şehri ile aynı isme sahip olan göl belki şehrin bu kadar meşhur olmasının en önemli sebebidir. Berrak sularıyla, güzelliğiyle, yüzyıllardır etrafına gelen, yerleşen insanlara verdiği sağladığı imkanlarla, tarihi dokusu ve kendine özgü balılarıyla adeta bölgenin can damarıdır Ohrid Gölü. Özellikleri o kadar çok ki biz de maddeler halinde yazalım diye düşündük.
* 1979 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edildi. Avrupa'nın oluşum açısından en eski gölüdür. Yaklaşık beş milyon yıl önce oluşumun başladığı biliniyor. Sadece Zaysan, Baykal, Tanganyka, Hazar gibi birkaç göl Ohrid'den daha yaşlı.
* Balkanların İşkodra Gölü’nden sonra en büyük ikinci gölü.
* 289 metre derinliği ile Avrupa'nın en derin yedinci gölüdür.
* Etrafı yer yer 2250 metreye ulaşan zirveleri olan Galicica Dağları ile çevrili bir tektonik göldür.
* Dünya'nın en berrak suyuna sahip olan göllerden biridir. Açık havalarda 20 metre derinliğe kadar suyun dibini sanki camdan bakarmış gibi net bir şekilde görebiliyorsunuz.
* Yaklaşık 87 kilometrelik kıyı şeridi var.
* Deniz seviyesinden yaklaşık 700 metre yükseklikte.
* Kuzey Makedonya ile Arnavutluk sınırında olduğu için yaklaşık üçte ikisi Kuzey Makedonya'ya, üçte biri ise Arnavutluk'a bağlı.
* Göl kıyısında en önemli yerleşim Ohrid, bunun dışında yine Makedonya'ya bağlı Struga ve Arnavutluk'a bağlı olan Pogradec var.
* 10 kilometre mesafede bulunan ve kendisinden 150 metre yükseklikte bulunan Prespa Gölü, Ohrid Gölü'nün kaynaklarından biri.
* Endemik bir balık türü olan "plasica" balığının pullarından elde edilen solüsyon Ohrid'e özgü inci yapımında kullanılır.
* Ohrid Gölü'nü yaşam mahalli olarak seçen canlılardan biri de yılan balığı. Yaşam mahalli dedik çünkü balık yetişkinliğe geldikten sonra Drin Nehri, İşkodra Gölü vasıtası ile Adriyatik Denizi'ne ve oradan da Meksika Körfezi'ne yüzüyor. Oraya yumurtalarını bıraktıktan sonra ise ölüyor. Yumurtadan çıkan yavru yılan balıkları ise içgüdüsel olarak aynı yolda Ohrid Gölü'ne dönüyor ve bu yolculuk yaklaşık bir buçuk yıl sürüyor.
Ohrid Gezilecek Yerler
1- Çınar Meydanı
Ohrid merkeze geldiğinizde gezmeye başladığınızda ilk göreceğiniz yer 900 yaşında olduğu söylenen çınar ağacının bulunduğu Çınar Meydanı. Osmanlı'dan kalan eserlerin bulunduğu Türk mahallesi olarak adlandırabileceğimiz bölgeye çok yakın. Ağaçtan sağa doğru ilerlediğinizde Türk mahallesine dolayısıyla, yurt dışında en çok hasreti çekilen çaya ulaşabileceğiniz İstanbul Cafe vb. mekanlara ulaşabilirsiniz.
2- Zeynel Abidin Paşa Camii
Zeynel Abidin Paşa, Yavuz Sultan Selim döneminde Karaman Beylerbeyliğine getirilen; Çaldıran, Mercidabık ve Ridaniye savaşlarına katılan dönemin önde gelen devlet adamlarından biridir. 16. yüzyılda Zeynel Abidin Paşa tarafından yaptırılır. Aslında cami, medrese, hamam yapılarının bir arada bulunduğu bir yapılar topluluğu olmasıyla beraber 1720'lerden itibaren bir Halveti Hayati Tekkesi olarak kullanılmaya başlanmış.
3- Ali Paşa Camii
Çınardan göle doğru yürürken çarşı caddesi girişinde solda göreceğiniz 1573 yılına tarihlenen cami yaptıranın değil de onarımını yaptıranın adıyla yani 1823'te Belgrad veziri olan Ali Paşa'nın adıyla anılır.
4- Kliment Caddesi (Kliment Ohridski)
Ohrid şehrinin ticari ve turistik mekezi diyebileceğimiz bir cadde. Çınar ile Liman Meydanı arasında bulunan ve şehrin en hareketli bölgesi. Aslında bizim şehirlerde bulunan çarşıların bir benzeri. Ne de olsa 600 yıla yakın Osmanlı hakimiyeti söz konusu. Caddede yürüyüşünüzü yaparken özellikle meşhur Ohrid incisinin satıldığı dükkanlar dikkatinizi çekecek.
Zaten bu şehirden ne alalım derseniz cevap Ohrid incisidir. İnci isminin büyüsüne kapılıp çok pahalıdır diye düşünmeyin. Her fiyata ürün bulmanız mümkün. Dil problemi yaşamayacağınız bir bölge. Sadece inci değil tabii bunun yanı sıra her türlü hediyelik eşya, butik vb. dükkanların bolca olduğu, araç trafiğine kapalı bir cadde burası.
5- Ayasofya
Balkanların incisi Makedonya’nın Ohrid şehri, Ayasofya’ya sahip olan nadir şehirlerden. Ayasofya'nın varlığı bile Ohrid'in Hristiyanlık için ne kadar önemli bir merkez olduğunun en önemli göstergelerinden biri. I. Bulgar İmparatorluğu zamanında IX. yüzyılda Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul eden Çar Boris ya da Boris Han döneminde yaptırıldığı düşünülüyor.
XIV. yüzyıl sonlarında Osmanlı ile beraber camiye dönüştürülmüş ve 1912’de başlayan Yugoslavya egemenliğine kadar bu şekilde kullanılmış ve ardından tekrar kilise olarak kullanılmaya başlanmış. Günümüzde daha çok kültürel etkinlikler için kullanılıyor.
6- Ohrid Kalesi (Çar Samuel Kalesi)
Kentin eteklerine kurulduğu tepenin üzerinde bulunan kale, tadına doyamayacağınız bir göl ve şehir manzarasına sahip. Temelleri M.Ö. IV. yüzyılda II. Philip tarafından atılan, I. Bulgar Devleti'nin son kralı olan Çar Samuel tarafından X. yüzyılda yaptırılır. Şehrin içinde gezerken görmeniz pek mümkün değil. Ancak şehre doğru araçla yaklaşırken Ohrid'e baktığınızda ya da gölde tekne turu yaparken karşıdan baktığınızda görebilirsiniz.
Çar Samuel, 1014 yılında Bizans İmparatoru Basileos ile yapmış olduğu Belasitsa Savaşı'nı kaybettikten sonra ordusu esir düşer ve Basileos tarafından her 100 askerden 99'unun gözleri oyulur. Çar Samuel'in de ordusunda binlerce askerin gözlerinin oyulduğunu görünce çok üzüldüğü ve kalp krizi geçirerek öldüğü söylenir. Bulgarlar ile Makedonların paylaşamadığı bir kral. Balkanlarda paylaşılamayan çok şey var. Bu sadece bunlardan birisi.
7- Antik Tiyatro
Roma Döneminden kalan tiyatro, M.Ö. III. yüzyılda yapılmış ve yaklaşık 4000 kişilik. Kaleye doğru çıkarken tiyatroya da uğramadan geçmeyin. Bir zamanlar gladyatör dövüşlerinin yapıldığı fakat Hristiyanlık ile beraber daha masum eğlenceler için kullanılmaya başlanan bu tiyatro görmeye değer.
8- Liman Meydanı
Şehrin iki önemli meydanından göl kıyısında olanı. Hristiyanlık ile ilgili anıtların bolca olduğu, tekne turlarının kalktığı limanın bulunduğu, göle karşı eğlenebileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz restaurantların bulunduğu, Çınar Meydanı'na nazaran biraz daha Hristiyan-Makedon kültürünün ön planda olduğu meydan.
9- Aziz Kliment Anıtı ve Aziz Kiril - Methodius Kardeşler Anıtı
Aziz Kiril ve Methodius, IX. yüzyılda yaşamış ve Hristiyanlığın Slavlar arasında yayılmasını ve İncil'in Slav dilinde okunup anlaşılmasını sağlamak için Slav dili üzerinde çalışmalar yapmış olan iki azizdir. Her ne kadar alfabe Kiril adıyla anılsa da, kardeşler Galgolitik alfabeyi bulmuşlar fakat bunun geliştirilip tam anlamıyla son şekline dönüşmesi öğrencileri olan Aziz Kliment ve Naum döneminde olmuştur.
10- Josip Broz Tito'nun Yazlık Evi
Yaklaşık 40 sene Yugoslavya'yı yöneten, babası Hırvat, annesi ise Sloven olan Tito'nun Ohrid Gölü kıyısında bulunan yazlık evini tekne turu sırasında görmeniz mümkün. Ohrid arkanızda kalacak şekilde gölde seyrederken sol tarafınızda kalacak olan mütevazi yapı. İlk görüşte belki bir devlet başkanına yakıştıramayabilirsiniz. Göl kıyısına asansörle inilen bu ev günümüzde devlet konukevi olarak kullanılıyor.
11- Sveti Naum Kilisesi ve Manastırı
Ohrid'e 30 kilometre mesafede ve gölün güney kıyısında bulunan manastır, göl civarından ayrılmadan mutlaka görmeniz gereken yerlerden birisi. Eşsiz bir doğa, göl ve tarihle içiçe bir mekan. Kiril alfabesini Aziz Kliment ile birlikte tamamlayan ve daha sonra aziz olan Naum 905 yılında kiliseyi yaptırır. Ölünce kendisi de oraya defnedilir.
Fakat burası aynı zamanda Sarı Saltuk Türbesi olarak da bilinir. Bir tarafta Ortodoksluğu Slavların arasında yaymaya çalışan Aziz Naum, diğer tarafta ise Balkanlarda İslamiyeti yaymaya çalışan Bektaşiler. Aralarında en az 300 yıl olmasına rağmen zaman içerisinde efsaneleştirilmiş ve iç içe geçmişler. Sarı Saltuk'un birçok yerde türbesi olmasına rağmen en bilineni Bursa'nın İznik ilçesinde olandır.
Sadece manastır ve kiliseyi değil aynı zamanda Ohrid Gölü'nün kaynağının bulunduğu bölgelere oradaki küçük sandalları kiralayarak gidebilirsiniz. Suyun berraklığını görünce ister istemez Akyaka'daki Azmak ile kıyaslayacaksınız. Sizce hangi su daha berrak Akyaka'da bulunan Azmak mı, yoksa Ohrid Gölü'nün suyunun kaynağı mı?
12- Ohrid Evleri
Liman Meydanı'ndan Ayasofya istikametine giderken cunmbalı evlerin arasından geçeceksiniz. İşte o an şunu mutlaka söyleyeceksiniz. "Aynı Safranbolu gibi." Evet aynı Safranbolu'da, Göynük'te, Taraklı'da olduğu gibi beyaz cumbalı evlerin oldu dar sokaklardan yürüyeceksiniz. Zaten Ohrid ve Safranbolu kardeş şehirler.
Bizim ülkemizde birçok yer dizilerden dolayı meşhur olur. Ohrid'de Erdal Özyağcılar'ın başrolünü oynadığı Elveda Rumeli dizisinin çekildiği yer. Cumbalı evlerin arasından yürürken Sütçü Ramiz'in tıklattığı kapıyı siz de bir tıklatın isterseniz. Sokak lambalarının bile Ohrid evleri şekliyle etrafı aydınlattığı ara sokaklarda kaybolmak size kalmış.
Ohrid İncisi
Balkanların incisi demiştik Ohrid için. Sadece inci gibi güzel, berrak sularından dolayı değil, aynı zamanda Ohrid'e geldiğinizde ayrılmadan mutlaka almanız gereken incinin de payı var tabii bu ünvanda. Günümüzde Televi ve Filevi isimli iki aile bunun sırrını biliyor. Zaten çarşı da dükkanları da var. İnci bizim bildiklerimizden biraz farklı.
Sadece bu gölde bulunan plasica balığının pullarından elde edilen sıvının, istiridye - midye kabuğundan çıkan ve işlen sonrası sedef haline gelen taşa sürülmesiyle elde ediliyor. Ohrid'de her yerde incinin satıldığı dükkanlar var. 5 Euro'ya da 500 Euro'ya da inci var. Her bütçeye uygun inci bulabilirsiniz.Sahtesini alma ihtimali de var bu yüzden dikkat etmekte ve belli başlı yerlerden alışveriş yapmakta fayda var. Bizden söylemesi.
Ohrid'de Ne Yenir?
Ohrid'de yemek konusunda çok sıkıntı yaşamayacaksınız özellikle et ürünleri ve balığı tavsiye ederiz. Türk kültürünün de izleri olduğu için damak anlamında zorluk çekmeyeceksiniz. Kaşarlı köfteyi yani Pleskavica’yı mutlaka tadın. Ya da Şarska köfte mutlaka sipariş edin. Yanında mutlaka Şopska salata olsun. Makedon peynirlerinin lezzetinin süslediği salata olmazsa olmazlardan. Et olarak alternatif çok, ya da göl kenarındaki balık restoranları iyi bir tercih olabilir.
Ohrid'e Geziniz İçin Yapmadan Dönme Tavsiyeleri
- Ohrid Gölü'nde tekne turuna mutlaka katılın.
- Eğer hava müsaitse Avrupa'nın bu en eski gölünde yüzmeden ayrılmayın.
- Kaneo Kilisesi’ne yürüyün. Before The Rain filminin çekimine de konu olan yerde manzara keyif verici.
- Çınar Meydanı'nda bir çay - kahve keyfi yapmadan geçmeyin.
- Meşhur Makedon birası Ckopsko’nun tadına mutlaka bakın.
- Eski cumbalı evlerin olduğu sokaklarda bir yürüyüş yapın.
- Kaleye çıkıp şehir ve göl manzarısını izlemeden ayrılmayın.
- 1000 yıldan daha eski olan Ayasofya'yı mutlaka görün.
- Eski evlerin arasında yürürken Dünya'da sadece 7 tane bulunan ve hala eski teknikle kağıt üretilen matbaayı bir ziyaret edin.
- Sveti Naum Manastırı'nı ziyaret edip orada 10 - 15 dakika sürecek olan sandal gezisiyle suların kaynağından çıktığı yerleri görün.
- Sveti Naum’a giderken yol üzerindeki ilginç müzeyi yani Su Müzesi’ni gezin.
- Şayet vaktiniz varsa göl kenarındaki diğer yerleşim Struga’ya gidin, Ohri Gölü’nün sularını boşaltmaya başladığı noktadan manzaranın keyfini çıkarın. Şairler Parkı’nda yürüyüş yapın.
- Göl kıyısında bulunan restaurantlarda akşam Makedon gecesine katılın ve pleskevitsa yani kaşarlı köfte ile arzu ederseniz Makedon şaraplarının tadına bakın.
- Ohrid’de bir günü mutlaka tamamlayın, hava kararırken gölün güzelliği şehre ayna tutar gibi oluyor. Akşamını mutlaka yaşayın şehrin.
- Ohrid'den ayrılmadan bir hatıra istiyorsanız alacağınız en güzel şey Ohrid incisidir. Almadan dönmeyin. Eve dönünce şunu da alsaydım dediğinizde artık çok geç olacak.