Beyaz Masal
Başdöndürücü Güzellik Thassos Adası ya da bizim bildiğimiz adıyla Taşoz
Yunanistan'ın, üzerinde yerleşim olan en küçük adalarından biri...
Dibimizdeki saklı güzellik...
Üstelik çok yakın...
İpsala sınır kapısını geçtikten sonra Kavala'ya gelmeden, Keramoti Limanı'ndan arabalı vapurlarla, randevu almadan, 45 dakikada adaya ulaşmak mümkün.
Sizi Thassos'a ulaştıracak anahtar olan Keramoti Limanı bir cennet. Başınızı nereye çevirirseniz çevirin, manzara harika. Etraf sakin, sessiz. Gemi sırası bile olsa o nefis manzarada zaman akıp gidiyor...
Feribot Thassos'a yanaşırken dahi, manzaranın güzelliği ziyaretçileri kışkırtmaya devam ediyor. Bir tarafta Rodop Dağları, bir tarafta Keramoti, Thassos'un koynunda arkanız mavi, sağınız solunuz baktığınız her yer yeşil…
13.700’lük bir nüfusu var adanın. Etrafı 98 km. 1965'den beri turizme açık. Minicik adada 350 tane koy var. Hepsinde tesis yok elbette ama koylar sürekli temizleniyor. Çöp yok etrafta...
Üstelik iki büyük yangın geçirmiş olmasına rağmen yeniden yeşillendirilmiş. Yanan yerlere yazlık yapmak kimsenin aklına gelmemiş neyseki.
Adada hayat 07:00 de başlıyor. Ama ada halkı sakin; koşuşturma yok. Güleryüzlüler. Yanınızdan geçerken selam verirler size. Egenin güzelliği bu galiba...
Kıyılar genelde boş. Köyler çoğunlukla yukarılara inşa edilmiş. Defalarca doğal afet yaşamış atalarından öğrendikleri bir ders olsa gerek.
En ünlü köyü, deniz seviyesinden neredeyse 360 metre yükseklikte bulunan Panagia Köyü. Sırf en az 700 yaşında olduğu söylenen çınar ağacının altında oturmak için bile uğramak gerek. Kutsal bir köy burası. Meryem Ana'nın ismini taşıyor çünkü. Panagia Kilisesi...
Turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri. Ama dar sokaklarindan çıkarken başınızı döndürecek kadar güzel kokan hanımeli ve ıhlamur kokusu arasında yürümek... En güzeli...
Yol boyu minicik dükkanlar. Dükkanların raflarında rengarenk kavanozlarda ceviz reçelleri, kurabiyeler, şekerlemeler, zeytin ve zeytinyağları...
1915'den beri üretim yapan 4. Kuşak zeytinyağı fabrikası, müzesi... Alımlı bir köy Panagia.
Güzelliği ile nefes kesen adada yapacak o kadar çok şey var ki...
• Beyaz Masal Thassos, mermeri ile ünlü. Mermer tozu dökülen sahillerinde denize girmeden, plajlarında kuma ayak basmadan dönmemek lazım. Özellikle Chris Amoudia Golden Beach bir efsane...
• Tepelerdeki köyleri keşfetmek gerekiyor. Kiminin keçi eti meşhur, kiminin mezeleri. Pitarakia yani kabak böreği, Sarmadakia (dolma), Zucchini (kabak çiçeği) kendinizi Ege’de hissettiren lezzetler. Beyaz peynir dilimleri, taze domates, dilimlenmiş biber, karabiber ve zeytinyağı karışımının fırınlanıp güveçte sunulması yani Bouyourdi mutlaka tadılması gerekenlerden.
Bunların yanında mersin, kestane, yemiş ve çam balları, ceviz, incir, kabak reçellerini tatmak lazım. Bir de Saragli var. Bal ve cevizle karıştırılmış, fırında pişirilen geleneksel ev yapımı hamur işinin tadına doyulmuyor gerçekten. Bu arada seri üretimi olmayan ama şarabın en hasının bulunabileceği Kazaviti Köyü de mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
• Adaya gelince Ouzo veya Ouzonun daha yumuşak aromasina sahip olan Tsipouro da başköşe içeceklerinden... Tsipouro ekim hasadından sonra toplanan üzümlerden yapılıyor. Ödüllü bir içki...
• Adanın merkezi Limenas... Antik dünyada savaş gemilerine ev sahipliği yapan eski liman, bugün lezzetli mezeleri, deniz ürünleri ile kimseyi rahatsız etmeden sessizce hizmet veren tavernaları ile ünlü bir dinlenme bölgesi .
• 1203 metre yüksekliğe sahip Ipsario Dağı ve antik liman ile birbirine tezat bir güzellik var sahilde. Yürüyüş yapmayı sevenler için alternatif rotalar sınırsız…
• Her köşede antik dünyanın kalıntılarıyla yüz yüze gelmek, bir zamanlar merkezde agora, Herakles, Dionysos, Artemis ve Poseidon tapınaklarının kalıntıları, antik tiyatro, akropol derken keşfedecek çok şey var liman ve gerisinde…
• Ayrıca su sporları, scuba diving, tekne gezileri yapabilirsiniz.
• Bisikler ve dağ bisikleti, doğa yürüyüşü, offroad ve at binme de adanın keyifli aktivitelerinden...
• Skala Panagia ve Skala Potaimia köylerindeki eğlenceli tren turlarını da unutmamak lazım…
Bilinen ilk heykel okulunun açıldığı bu adada yapılabilecek ve satırlara sığmayan o kadar çok şey var ki...
Fiyatların da çok yüksek olmadığı hatta ortalamanın altında bile sayılabileceği beyaz masal, tertemiz doğası, tarihi, lezzetli reçelleri ve mezeleri, ouzo , tsipourosu ile onu keşfetmeye üşenmeyecek ziyaretçilerini bekliyor.
Batı tıbbının babası Hipokrat'ın bile burada yaşamış olduğunu düşününce...
Thassos’da zaman asla yetmeyecek.…
