Küçükköy’ün eski ismi olan Yeniçarohori nereden gelmektedir? Köyü kimler kurmuştur? Yaşanan göçlerin köye etkisi nedir ve kimler yaşadı? Küçükköy’e gittiğinizde gezilecek yerler nelerdir? Küçükköy’de ne yenir?
Son dönemlerde pandemiyle birlikte turizm sektörü de farklı bir beklenti içine girmeye başladı. Kitle turizminin yerini daha sakin, kalabalıktan uzak, doğayla iç içe ve bireysel geziler almaya başladı. Bu yapılırken de herkesin gidip göreceği yerlerin dışında belki de köy olduklarından dolayı dönüp bakmadığımız, gözden uzak, konforun az olduğu hatta telefonların bile çekmediği kırsal köyler ilgi çekmeye başladı.
Kaynak: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi
Çeşme ve Alaçatı dururken yanı başındaki Germiyan veya Barbaros Köyüne ya da Kuşadası ve Didim dururken Doğanbey Köyüne burun çeviren bizler, birden köy sevdalısı olup gözde mekanları elimizin tersiyle itmeye başladık.
Kuzey Ege’de doğal güzellikler ve zeytinlikler arasına sıkışıp kalmış pek çok köyümüz var. Ama çoğumuz Çeşme ya da Kuşadası taraflarında yaptığımız hatayı Ayvalık ziyaretlerimizde de yapıyoruz. Şeytan Sofrası’nda gün batırmak, Sarımsaklı Sahilinde denizin keyfini çıkarmak, Ayvalık merkezin dar sokaklarını gezip Cunda restaurantlarında geceyi noktalamak varken Küçükköy’e (Yeniçarohori) kim zaman ayırmak ister?
Adı üstünde Küçükköy, ne olabilir ki? Bu yazıda kısaca Ayvalık ile anayol arasına sıkışıp kalmış olan Küçükköy’den bahsetmek istiyorum. Ayvalık gezilecek yerler listenizin en başlarında yer alması gereken Küçükköy’den...
Küçükköy’e Nerede?
Sarımsaklı’dan veya Ayvalık’tan Şeytan Sofrası’na doğru giderken kavşakta yer alan küçük bir tabelada Küçükköy adı yer alır. Ama kendimizi Ayvalık denince akla gelen Şeytan Sofrası veya Sarımsaklı’ya gitmek için o kadar şartlandırmışızdır ki tabelaya dönüp bakma gereği bile duymayız.
Belki bir tavsiyeyle, belki de yolumuzu kaybederek ya da “Bir gidelim bakalım ne var?” merakıyla döndüğümüz bu kavşaktan birkaç km sonrası bir köy çıkar karşımıza. İlk bakışta sıradan bir köy havası vardır köyün dışında kalmış evlerin peyzajında. Ama pes etmez, aracınızla gidebileceğiniz yere kadar gidip köy sokaklarını yürümeye başlayınca köyün havası birden değişiverir. Sokaklar renklenir, evlerin peyzajı değişmeye başlar. İşte o zaman anlamaya başlarsınız bu köy farklı bir köydür diye.
Yeniçarohori Adı Nereden Gelir?
Yeniçarohori aslında bu köyün tarihte bilinen ismi. Midilli Adası alındıktan sonra çıkan sıkıntıları bertaraf etmek için Fatih Sultan Mehmet’in bölgeye yerleştirdiği yeniçerilerin oluşturduğu bu köye yerel Rumların verdiği isimdir. Yeniçahori, Ayvalık ve çevresinde olduğu gibi Rumların da zamanla yerleşmeye başladığı bir köy oluyor. Ama Birinci Dünya Savaşı ve ardından yaşanan Kurtuluş Savaşı’nın beraberinde getirdiği sıkıntılar neticesinde yapılan nüfus mübadelesi ile bölgeye Boşnaklar yerleştirilir ve Boşnak köyüne dönüşür.. Zamanla azalan ticaret ile beraber bölge halkı geçimlerini daha rahat sağlayabilecekleri yerlere, genellikle de deniz kenarlarına gitmeye başlarlar ya da memleketlerine geri dönerler. Böylece bölge de ıssızlaşmaya başlar.
Akıllı Köy Projesi
Issız bir köyden bugünkü haline dönüşmesinin en büyük etkenlerinden biri aslında “Akıllı Köy Projesi”dir. Günümüzde de sürekli karşımıza çıkan Cittaslow kavramı gibi bir modeldir. Bölgenin ve üreticilerin standartlarını yükseltmek amacıyla kırsal arazide kabul gören tarım faaliyetlerini teknoloji ile birleştirilen bir modeldir. Bu şekilde zamanla Ayvalık’a giden insanların birikimlerini, eğitimlerini bir araya getirerek bu köye yerleşmeye başlamaları, köyün günümüzdeki halinin temellerini atar.
Yıkık dökük evler satın alınarak restorasyonlar yapılmaya başlanır. Bu yapıların bazıları yerleşim yerine, bazılarının restaurant ve kafelere dönüşürken en önemlisi de bu köyün kimliği durumundaki sanat atölyeleri de ortaya çıkmaya başlar. Bütün bunlarla beraber köyün karakteri de ortaya çıkmaya başlamıştır. Tabii ki köyün tarihi boyunca buradan geçip giden Boşnak ve Rumların izleri de yerlerinde az çok korunmuştur. Kimi restaurantların spesyelleri Boşnak mutfağı ile, kimisi de tipik Rum evleriyle köye girdiğinizde herkes ilgi alanına uygun seçenekler bulmaya başlar.
Küçükköy’de Ne Yapılır? – Gezilecek Yerler
*Küçükköy Camii (Agia Athanasiu Kilisesi) – Göç Müzesi
Kaynak: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi
Köyün ortasında yer alan cami eski Agia Athanasiu Kilisesi’dir. Ayvalık merkezde yer alan diğer camiler gibi 1920’li yıllarda camiye dönüştürülmüştür. Devasa yapısı ve avlusuyla bir buluşma noktası gibidir.
*Avlusunda yer alan manastır binasında Göç Müzesi vardır. Müze bölgenin tarihine ışık tutabilecek objeler ile özellikle nüfus mübadele süreci ve bölgenin tarihsel bir özetini sunar. Meydan çevresinde sıralanmış farklı farklı sanat atölyeleri, söyleşiler ve toplantılar için kullanılan bakımlı yapılarla çevrilidir.
*Mesela KıraArthane; yeni oyunlar tasarlamaya çalışan ve bunu dijital sanat ile birleştiren yerdir.
*Bronzdan ve kilden yapılan genel anlamda antik sanat eserlerinin sergilendiği Barkhan Müze;
*Köydeki ilk galerilerden biri olan Hellenistik ve Osmanlı döneminde yeniçerilere ait aksesuarların olduğu Artura Galeri;
*Su kabaklarından dekorasyon amacıyla yapılmış lambaların yapılıp satışa sunulduğu Kabbak Evi;
*Sadece köylü hanımlara ait el emeği ürünlerin ve ev yapımı yöresel tatların satıldığı Kadınlar Sokağı;
*El yapımı model askerlerin yapılıp satıldığı Neferi Kurşun Asker Atölyesi
Ve daha niceleri ile bu küçük ama içerisinde detaylı el emeği barındıran atölye ve galerileri gezerken bütün gününüzü harcayabilirsiniz.
Kaynak: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi
Küçükköy’de Ne Yenir?
Tabii bu gezileri yaparken kafelerin ve restaurantların aralarından geçtiğinizde burnunuza gelen enfes kokular ile karnınızın acıktığını hissedeceksiniz. Mübadele ile beraber bölgede yerleşen Boşnakların mutfağı ve kültürü işte o zaman devreye girecektir.
*Tavsiyemiz olan ev yapımı limonatasıyla beraber patlıcanlı Boşnak böreği bizce en güzellerinden. Arzuya göre patatesli ve peynirli de tercih edilebilir.
*Tavuk suyu ve yufkadan yapılan potoplika; tavuk veya dana kuşbaşı etlerin haşlandıktan sonra yufkaların üzerine dökülüp etlerin de yumuşayan yufkaların üzerine serpilmesiyle yapılan bir yemektir.
Ribitsa – Rabuşa Cafe
*Ribitsa önerdiklerinde düşünmeden kabul edin. Çünkü size önerilen aslında mantıdır.
*Bir de gerek ribitsa veya potoplika ya da Boşnak böreği her ne sipariş ettiyseniz yanına soka söylemeyi unutmayın. Soka yani turşunun süt ve kaymakla harmanlanması.
*Bunların yanına bir de kuru et olmazsa olmazıdır.
*En son olarak tatlı için mutlaka yer ayırın. Lor tatlısı ve trileçe muazzam…
Tüm bu ziyaretleri bir güne sığdırdıktan sonra arzu eden artık Ayvalık’ın herkes tarafından bilinen harikalarına dönebilir. Ama şurası bir gerçek ki buraya gelen herkes bu gördüklerini etrafındakilere anlatmaya başlayınca Küçükköy ya da eski ismiyle Yeniçarohori, bir Sarımsaklı, bir Cunda olma yolunda hızla ilerleyecektir. Gelişmeye ve genişlemeye devam eden köydeki atölye ve galerilere her sene yenisi eklenecek gibi duruyor. Dolayısıyla Küçükköy ileride adından çok daha fazla söz ettirecektir.
Önümüzdeki dönemlerde eğer Ege’nin köyleri turu yapmak isterseniz kültür ve sanat köyü olan Küçükköy bu listenin en başında yer alan köy olmalıdır.
Seyahatleriniz RehberName tadında olsun...
***Fotoğraflar için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz.